Antalya Organize Sanayi Bölgesi(AOSB) Başkanı Ali Bahar, piyasalardaki güven ortamını güçlendirecek uzun vadeli destek paketlerinin bugünden açıklanması gerektiğine dikkat çekerek, Antalya’ya özel çözümler üretilmesi gerektiğini söyledi. Antalya’nın cari açığa sağladığı faydaya dikkat çeken Bahar, “Antalya’nın turizm alanında yaşayacağı her yıkıcı deneyim, ülkemiz ekonomisine derin izler bırakacaktır. Antalya, tam manasıyla yerli ve milli bir memleket meselesi olarak görülmelidir” dedi.

Avrupa Birliği ülkelerinin gelecek 7 yıllık dönem için kararlaştırdıkları 1 trilyon Euro’luk bütçeden ayrı olarak oluşturdukları 750 milyar Euro’luk ek ‘Korona virüs Onarım Fonu’ üzerinde anlaşmasını değerlendiren AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, AB üyesi ülkelerin anlaşma ile geleceklerini garanti altına aldıklarını söyledi. Fonun sağlayacağı güven ortamının piyasalara 750 milyar Euro’dan daha fazla katkı sunacağını belirten Bahar, Türkiye’nin de benzer uygulamaları gündemine almasının zamanının geldiğini vurguladı.

“Geri dönüş yıllar sürecek”

Türkiye’nin pandeminin ilk döneminde başarılı bir kriz yönetimi sergilediğini, belirsizlik ortamında hayata geçirilen uygulamaların sürecin en az hasarla atlatılmasını sağlandığını söyleyen Bahar, “İlk zamanlar ne olduğuna ve ne kadar süreceğine dair elimizde kesin bulgular olmadığı için anlık ihtiyaçlara yönelik, tabiri caizse günü kurtaran çözümler üreterek, süreci en az hasarla atlattık. Ancak yaralarımız kapanmış değil. Ekonomi alanında tedavi edilmesi gereken yaralarımız mevcut ve bu yaraların tedavisi kısa vadede mümkün olmayacak. Artık uzun vadeli düşünmemiz gereken bir dönemdeyiz. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü’nün korana virüs aşısı ile ilgili en iyimser tahmini 2021 yılı yaz aylarını işaret ediyor. Bu demek oluyor ki pandemi öncesi döneme geri dönmek yıllarımızı alacak” dedi.

“Piyasalara güven aşılansın”

Önümüzdeki birkaç yılı kapsayan paketlerin bugünden açıklanarak piyasalardaki güven ortamının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Bahar, “Bu kapsamda bazı paketlerin şimdiden açıklanması piyasalara önemli ölçüde güven aşılayacaktır. Kısıtlamaların kaldırılması ile hızlı bir toparlanma sürecine girildi fakat birkaç sektörün iyi olması, piyasanın tamamının iyi olması anlamına gelmiyor. Yiyecek-içecek sektöründe, ev dışı tüketim sektöründe, otomotiv, tekstil, ulaşım, konaklama, eğlence ve hizmet sektörlerinde, sokak ve AVM mağazacılığında pandemi öncesine dönüşün uzun süreceği artık kesindir ve ciddi desteğe ihtiyacı vardır. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın söz konusu sektörlerin desteklenmesinde aktif rol oynaması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

“Destekler güncellenmeli”

Krizin etkilerinin, suya atılan taş misali dalga dalga hissedildiğini belirten Bahar, “Pandemi başlangıcında gıda sektörü çok hızlı bir ivme kaydetti ise de şu an bu sektörde de büyük düşüşler yaşanmaktadır. Bu durum tarım sektörünü de olumuz yönde etkilemektedir. Antalya gibi ekonomisi tarım ve turizme endeksli bölgelerde yaşanacak ekonomik daralma, yıkıcı hatta öldürücü boyutlara ulaşmadan reel sektörün içinde bulunduğu durum önümüzdeki birkaç yılı kapsayacak şekilde masaya yatırılmalı ve en az 2022 yılına uzanacak uzun vadeli planlar yapılarak çözümler ve destekler güncellenmelidir. Piyasaların ve reel sektörün uzun vadeli desteğe ve motivasyona ihtiyacı vardır” şeklinde konuştu.

“Antalya’ya özel çözümler”

750 milyar Euro değerindeki Korona virüs Onarım Fonunun 390 milyar Euro’sunun hibe olarak verileceğini, 209 Euro’luk bölümünün ise Antalya’nın turizm alanındaki en önemli rakibi İtalya’ya aktarılacağına dikkat çeken Bahar, “Mümkün ise destek paketlerinde benzer büyüklüklere sahip hibeler yer aldığını görmek istiyoruz. Geçmiş yıllarda Türkiye’ye en fazla döviz kazandıran illerin başında gelen Antalya’nın bu dönemde özel olarak ele alınmasını, Antalya’ya özel çözümler üretilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Cari açığımıza olumlu katkılar sağlayan Antalya’nın turizm alanında yaşayacağı her yıkıcı deneyim, ülkemiz ekonomisine derin izler bırakacaktır. Antalya, tam manasıyla yerli ve milli bir memleket meselesi olarak görülmelidir. Reel sektör olarak en az 1 yıl ödemesiz, ödeme şartları, günün şartlarına göre revize edilebilecek esneklikte, yeni destek paketlerinin açıklanmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.