Geçmişte rüyada görsek,
"kabus" diye
yorumlar,
"olamaz" diye
söylenip
dururduk...
Maalesef, 
şimdilerde
yaşanan olaylar,
"kabus"u
gerçeğe
çevirmiş
durumda...
İnansın ya da
inanmasın
bu milletin
her ferdi,
bir camide nasıl davranılıp
davranılmayacağını
ve
neyin yapılıp
yapılmayacağını
bilir...
Aslında "bilirdi"
demem gerekirdi...
Çünkü,
geçmiş zamanlarda,
camide imama saldırılması,
cemaatin
bıçaklanması
ve namaz kılan
birinin
öldürülmesi
rüyadaki "kabus" gibiydi...
Hele bu
vahşiliği
yapanın
bu milletin bir ferdi olması
mümkün değildi...
Kabul edemezdik!..
Ya yolda üşüyen bir vatandaşı
aracına alan
taksicinin
vahşice öldürülmesine
ne diyelim?..
Aslında bu davranış,
sadece taksiciyi değil,
insanlığı da öldürmekti...
Bu olaydan sonra
benzer bir durumla karşı karşıya kalan
hangi araç sürücüsü,
yolda kalan birine
insanlık yapmaya 
kalkışabilir?..
Komşusu açken, tok yatamayan
bu milletin evlatları
nasıl bu hale geldi?..
Yardıma muhtaç birini gördüğünde
yükünü taşıyan,
yaşlı veya engellileri
karşıdan karşıya geçiren, sağ elinin
verdiğini
sol eline göstermeden
ihtiyaç
karşılayan
bu milletin
çocuklarına ne oldu böyle?..
Bu yaşananlar
hangimizin içine siniyor?..
Bu arada, sorunu sadece
geçim meselesine yükleyenlere de
hatırlatmak isterim...
Bizler
çok büyük
ekonomik krizler gördük,
yoksulluklar yaşadık...
Ama tarihin hiçbir döneminde
böylesine
toplumsal yozlaşmaya tanık olmadık!..
Birileri,
bu toplumu 
değerlerinden
koparıp,
dönüştürmek istiyor...
Atatürk'ün en doğru biçimde
tanımladığı 
"Türk Milleti"ni,
hasletlerinden
uzaklaştırma
çabasını sürdürüyor...
Rahmetli İsmet Paşa, ülkeyi 2. Dünya Savaşı'na
sokmadığı için kendisini
eleştirenlere,
"Ben sizi ekmeksiz bıraktım ama anasız babasız bırakmadım" cevabını vermişti...
Bu ülkede 
gün gelir
ekonomik 
krizler biter
ama
kaybedilen
ana-baba ve kardeş
geri gelmez!..
Kaygısız
yaşamak istiyoruz, hepsi bu...