Sonbahar zamlarla geldi. Konutlarda kullanılan doğalgaza yüzde 20.4, elektriğe ise yüzde 20 oranında yapılan artışlar vatandaşı şoke etti.
Nisanda yüzde 35, haziranda yüzde 30, eylülde yüzde 20.4’lük zamlarla birlikte doğalgaz fiyatı 6 ayda kümülatif yüzde 110 arttı. Mart ayında 1.000 lira olan fatura 2.100 liraya çıkacak. Bu durum karşısında  ya kombi ve elektrik düğmeleri kısılarak battaniyeye sarınılacak ya da kömürlü sobalara dönüş yapılacak. 
Önceki gece yarısı elektrik için kullanılan doğalgazın satış fiyatına yüzde 49.5, sanayide kullanılan doğalgazın satış fiyatına da yüzde 50.8 oranında yansıtılan artışlar, kısa sürede yaşamın her alanında etkisini gösterecek. Temel gereksinim maddeleri daha pahalanacak. Oysa aylık ve maaşlara bu denli yüksek zam yapılmıyor.
1 Eylül’den geçerli zamlarla faturalar kabaracak, kış aylarında ise iyiden iyiye şişecek. Aylık ve maaşlarda temmuzdaki yüzde 40’lık artış, her iki temel tüketim maddesine yapılan zamlarla eridi. Yani kaşıkla verilen zam kepçeyle geri alındı.  
Mevsimi olmasına karşın meyve ve sebze fiyatları hala aşırı pahalı. Domates 10-15, salatalık 10, yeşil fasulye 25, biber patlıcan 10-20 lira arasında değişen fiyatlarla semt pazarlarında satılıyor. Pazar çantası en ucuz 250-300 lira arasında ancak dolabiliyor. Akşamüzeri alışverişe giden dar ve sabit gelirli kitle yine de umduğu fiyatlarla karşılaşmıyor ve eli boş dönüyor. Şimdi de doğalgaz ile elektriğe gelen zamlarla sarsıldı. 
Havaların soğuması ile kasımdan itibaren çok kabarık faturalara şimdiden kendilerini hazırlaması gerekiyor vatandaşın. Maaşlarına ocak ayındaki artışa dek asgari ücrette olduğu gibi ara zam da olası değil.
Gerçi temmuzda net 5.500 liraya çıkarılan asgari ücret de 2 ay içinde güneş gören kar gibi eridi. Türk-İş’in araştırmasına göre ağustosta açlık sınırı 6.889, yoksulluk sınırı da 22.442 lira oldu. Yani iki ay önce yüzde 30 oranında zamlanan asgari ücret açlık sınırının 1.389 lira gerisinde kaldı. Asgari ücretli de yeni zam için ocak ayını bekleyecek. 
Emekliler desen onlar durum daha felaket. Hala 3.500 lira gibi en düşük aylıkla ayakta durmaya çalışan emekli var. Bu komik para sadece kabaran doğalgaz ve elektrik faturalarını ödemeye yetmez. Diğer temel tüketim maddelerini nasıl alabilsin?
Kavurucu sıcak bir yanda her gün yağan zam yağmuru diğer yanda. Milyonlarca gariban yurttaş ne yapacağını bilemez halde. İyice bunaldı, neredeyse çıldırmak üzere.
Garibanların ağır hayat pahalılığı altında ezilmemesi için düşük aylıkların kesinlikle göreceli iyileştirilip, ardından 6 aylık enflasyon zammının yansıtılması şart. İyileştirme sağlanmadan yapılan artışlar 1-2 ay içinde eriyor, satın alma gücünü yitiriyor ve hiçbir anlamı olmuyor...