CHP'de
yaşanan
algı
operasyonları
karşısında,
Samsun İl
Başkanlığı'nın
içine
atılmak istendiği
kaotik
durum;
partinin
tarihine
not düşeceklere
ciddi
manada malzeme vermiştir...
İl başkanlığı seçimleri öncesinde,
"Değişim" diyerek yola çıkan Mehmet Özdağ,
seçimi kazandıktan sonra da
aynı ifadeleri
tekrarlamasına rağmen
neden "Genel merkezci"
gibi gösterilmek
istenmişti?..
Özdağ,
böyle olmadığını söylese de
algılar devam etti...
Hatta,
bu konuda
iddialaşanlara,
Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiğim
10 Ekim tarihli
"Geliyor gelmekte olan..."
başlıklı köşe yazımı,
CHP İl Başkanı
Özdağ'ın,
"beğeni" olarak işaretlediğini
hatırlatmama rağmen
inatla
farklı 
ifadeler ortaya atıldı...
Samsun üzerine ortaya konulan
algıları,
eski CHP milletvekili
gazeteci Barış Yarkadaş,
kendi sosyal medyasından
köpürtmeyi sürdürdü...
Ona göre, Samsun
"Genel merkezci" idi...
Son olarak önceki gün
yine benzer iddialar
üzerine, İl Başkanı Mehmet Özdağ, açıklama yapma gereği duydu...
"Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nu desteklemek için imza verdikleri"
iddiası yalandı...
Bu arada,
Samsunlu duayen
gazeteci Şaban Sevinç de
imza verilmesi
olayının
gerçek olmadığını
kendi sosyal medyasından paylaştı...
Bütün bu olupbitenlere
rağmen
Samsun'un
delege yapısı
üzerine
çok şeyler söylendi durdu...
Aslına bakarsak,
Özdağ başından
beri imza vermediğini
belirterek
doğruyu söylüyordu...
Kendisi ve birçok arkadaşı
imza vermemişti...
Buna rağmen,
18 kişilik delegeden
önce 5'inin,
son dakikada da 3
kişinin Kılıçdaroğlu
lehine
imza verdiği
duyumlarını
aldım...
Bunu iddia edenler,
genel merkez tarafıydı...
Bizlerin
sorunu,
CHP'nin yönetimine
kimin seçilip seçilmeyeceği
değil!..
Bizim dert ettiğimiz şey;
CHP yönetimine
seçilecek olanların
ülkenin
birlik ve beraberliğini
savunup savunmayacakları;
iç ve dış sorunlar
karşısında
"tek yürek" olabilme
ferasetini
gösterip
göstermeyecekleridir...
Bu nedenle,
ülke için "hayırlı" olacak
her kimse,
onun
genel başkan
seçilmesini istiyorum...