2016 yılında Ken Loach tarafından çekilen I, Daniel Blake filminde, çalıştığı sırada ciddi bir kalp krizi geçirerek, iskeleden düşme tehlikesi atlatan marangoz Daniel Blake’in işe geri dönmek için verdiği mücadele anlatılıyor. Blake’in kalp krizi ardından işe geri dönmek için tamamlamaya çalıştığı bürokratik işlemler ise onun için tam bir ömür törpüsü.

Blake tedavi sürecinde çalışamadığı için, ülkesindeki sosyal güvenlik kurumları ile iletişime geçiyor. Onun hikâyesi, ne bir tıp doktoru ne de bir hemşire olan ve kendini “sağlık bakım uzmanı” olarak tanımlayan, İngiltere’de Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına İstihdam ve Destek Ödeneği işlemlerini yürüten bir şirket çalışanı ile doldurduğu standart bir form ile başlıyor. Kendi doktorunun aksine sağlık bakım uzmanının değerlendirmesi ile Blake’e istihdam ve destek ödeneği alamayacağı bildirildiğinde, hikâyesi, her aşamasında ona kendini kötü hissettirecek bir dizi olayla devam ediyor.  Ödeneğin olumsuz sonuçlanması üzerine Blake, bir yandan itiraz yolunu denerken diğer taraftan da tedavisinin devam etmesine rağmen iş arama sürecine dâhil olmak zorunda kalır.

Daniel Blake, günümüz dünyasında sıradan bir vatandaşın sosyal devletle imtihanı olabilecek bu hikâyede başka bir coğrafyada da olsa hepimizin maruz kalabileceği haksızlıkları gözler önüne seriyor.