Yılport Samsunspor, bir ileri bir geri misali…
İki hafta evinde son dakikada bulduğu gollerle galip gelerek biraz da olsa umut verir gibiydi.
Yine de öyle diyelim...
Samsunspor, Pendik karşısında oyunun hâkimi olsa da sonuç anlamında sıkıntı yaşamakta...
Sahadaki 11 oyuncu da pimi çekilmiş el bombası gibi...
Ne zaman nerede patlayacağını tahmin etmek çok zor...
Bireysel hatalardan dolayı kaybedilen 3 puan…
Ama gel gör ki şu futbolcuların bireysel hatalar ve pas vermedeki sıkıntıları, ilerisi için iyiye işaret değil...
Maçı kazanma adına sahadaki verilere baktığımızda; ibreler, Samsunspor’dan yana idi.
Pozisyonlar açısından Samsunspor’un pozisyon zenginliği daha fazla idi.
Pendikspor’un attığı golden daha bariz gol pozisyonları bulan taraf da Samsunspor’du.
Beceriksiz vuruşlar, Samsunspor’a gol getirmedi.
Ne dersek diyelim eldeki malzeme bu...
Maçın istatistiğine baktığımızda; toplam şut atmada 16’ya 9 Samsunspor’un lehinde...
İsabetli şut atmada 7’ye 4 Samsunspor önde... 
İsabetsiz şutta 7’ye 3 Samsunspor önde...
Kaçan pozisyonlarda 5’e 1 Samsunspor önde...
Rakip ceza sahasında topla buluşmada 26’ya 9 Samsunspor önde...
Taç atışında 30’a 20 Samsunspor önde...
Faullerde de 18’e 9 Samsunspor önde...
Toplam paslarda Samsunspor 346, Pendik 356...
Başarılı top kapmada Samsunspor 11, Pendik 22...
Başarılı çalımda ise Samsunspor 10, Pendik 13...
Bu verilere baktığımızda sahadan galip ayrılması gereken tarafın Samsunspor olması gerekmez miydi?
Samsunspor neden kazanamıyor veya kazanmada zorlanıyor?
Bütün mesele de burada yatıyor...
Bu veriler bize eldeki futbolcuların kalitesini gösteriyor…
Samsunspor’un 3 bölgede isabetli pas oranı çok düşük...
Yediğimiz gole bakıyoruz...
Adamın arkası kaleye dönük vaziyette bu adamın topa vurmasına izin veren defans oyuncusu...
Bariz kaleci ile karşı karşıya pozisyonlarda topu kaleciye nişanlayan Samsunspor...
Takımda oynayan futbolcuları tek tek incelediğimizde;
Samsunspor kaleye şut atmasını dahi beceremiyor...
Malzeme bu dedik ya...
Oyuncu kalitesi açısından Samsunspor sınıfta kaldı diyebiliriz.
Al birini vur ötekine misali amatörce hatalar... 
Süper Lig’in ilk yarısı bitecek şöyle ağız tadıyla bir maç seyredemedik...
Şunu da belirteyim; Markus hocayı bu değerlendirmenin dışında tutuyorum.
Hoca, sahada nasıl oynanacağını ve de rakibi presle nasıl durduracağını anlatsa da eldeki oyuncularla bunu yapmak çok zor... 
Umudumuzu yitirmedik ama işimiz çok ama çok zor...