Dün, 15 Temmuz Demokrasi
ve Milli Birlik Günü idi...
Hain darbe girişiminin
ilk yıllarındaki 
kutlamalarda;
Cumhur İttifakı'ndan siyasiler,
belediyeler ve STK'lar
milletin heyecanına
destek olmak ve aziz şehitleri anmak
için
sayfa sayfa ilanlar vererek,
o inancın diri tutulmasını
sağlamaya çalışırdı...
İki yılı "pandemi" süreciyle
geçtik, diyelim...
Şimdi ne oldu?..
Yerel gazetelere, billboardlara ve haber sitelerine
bir bakın hele...
Ne demek istediğim
daha iyi anlaşılacaktır...
Samsun Medya Grubu'nun
çalışma ofisleri,
Cumhuriyet Meydanı'nda
olduğu için pencereden
o manzarayı görme şansım vardı...
Saat 17.45 sıralarında,
meydana kurulan platformun önündeki sandalyelerin
önemli bir kısmı dolmuştu...
Sandalye sayısı önce yetersizdi;
sonra ilave edildi...
Vatandaşla protokolün arasına bariyerler konulmuştu, garipsemiştim...
O sözünü ettiğim heyecanı
bütünüyle
görmem için
saat 20.30'u beklemeliydim...
Bu arada, saat 18.30 sıralarıydı...
Sandalyelerde
oturan vatandaşlar, güvenlik nedeniyle
bariyerlerin dışına çıkarıldı...
Aramalar yapıldıktan sonra
içeri alınacaklardı...
Allah korusun ama
haini bol bir memlekette
her şey olabilirdi
ve bu doğru bir önlemdi...
Nitekim, saat 19.00 sıralarında vatandaşlar
meydana alındı...
Ben de bir yandan
Samsun'un uydudan yayın yapan tek televizyonu
Kanal S'nin hazırlıklarını izliyordum...
Arkadaşlar,
canlı yayın aracını platformun
yanına konuşlandırmış,
hareketli 
kamera da 
kurulmuştu...
Kanal S, DSİ önünden
başlayıp,
Cumhuriyet Meydanı'nda
sürecek etkinliği
15 kişilik
bir ekiple,
sadece Türkiye'ye değil,
tüm dünyaya
izlettirmek için
hazırdı...
O ekip sahadaydı ve
törenin başlama saatini bekliyordu...
DSİ Bölge Müdürlüğü önünden
Cumhuriyet Meydanı
yönüne başlayan
yürüyüşte,
Vali Doç.Dr. Zülkif Dağlı başta olmak
üzere
protokol üyeleri ve vatandaşların
duygularını ekranlara
yansıttık!..
Bunu Kanal S ekranlarından,
meydanı ise pencereden izledim...
Yürüyüşün meydanda
sona ermesiyle
kalabalık bir hayli artmış; bu arada da vatandaşla protokol arasına konulan bariyerler de kalkmıştı. Doğru olan yapılmıştı...
Azımsanacak kalabalık değildi
ama buna rağmen
kendi kendime
sordum:
"Demokrasi ve Milli Birlik Günü,
meydanın dışına taşan
daha büyük kalabalıkların
katılımıyla
kutlanamaz mıydı?"
...
15 Temmuz, dünyada eşine az rastlanan
milli bir direnişti...
Neyse uzatmayalım!..
Kendime sorduğum bu soruyu,
her şeyi çok bilen ve başına buyruk
tavırlarıyla
"ortak akıl" kültüründen uzaklaşanların da 
kendilerine sorması gerektiğini
ifade etmek istiyor;
15 Temmuz gecesi
hayatlarını ortaya koyup,
adeta "Ölümü yenen" gazileri 
minnet; şehitleri de rahmetle anıyorum...