Danıştay, toplu sözleşme ile oluşturulan ayrımcılığa “dur” diyerek, tüm memura 400 lira tutarında ikramiye ödenmesine karar verdi.

Karar uyarınca yüzde 1 barajını aşmamış olsa bile hangi sendikaya üye olursa olsun, sendikalı memurlar üç ayda bir 400 lira ikramiyeden yararlanacak. Geçtiğimiz ağustos ayında hükümet ile yetkili konfederasyon Memur-Sen arasında 6 milyonu aşkın memur ve memur emeklisine yönelik bağıtlanan toplu sözleşmede, 11 hizmet kolunda yüzde 1 barajını aşan sendika üyelerine üç ayda bir 400 lira ikramiye ödenmesi hüküm altına alınmıştı. Nedense memur emeklileri bu haktan yoksun bırakıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, sözleşme imza töreninde yaptığı açıklamada yüzde 1 barajını aşamayan sendikaları “Merdiven altı” diye nitelemişti. Hem Bakan’ın rencide edici bu sözcüğü kullanması hem de yüzde 1 barajını aşamayan sendikalara üye memurun ikramiye dışı bırakılması yoğun tepki ile karşılanmıştı. Toplu sözleşme ile oluşturulan haksızlığa karşı bazı sendikalar yargıya başvurmuştu. Davayı görüşen Danıştay 12. Dairesi oy birliği ile yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Kararda, düzenlemenin sendikalar arasında ayrıma yol açtığı, açıkça sendikal özgürlüğe müdahale oluşturucu ve sendikaların kuruluş amaçlarını gerçekleştirmesini engelleyici nitelikte olduğu vurgulandı. Danıştay kararında, “İlgili mevzuat hükmünü daraltıcı ve toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarını kısıtlayıcı, daha önceki dönemlere ilişkin toplu sözleşme metinlerinde yer almaya bir düzenleme olduğu” görüşüne yer verildi. Yargının verdiği kararla hak yerini buldu.

Siyasi iradenin Danıştay’ın kararı karşısında sendika üyesi tüm memura üç ayda bir 400 lira tutarında ikramiye ödemesi gerekiyor. İmzalanan toplu sözleşmedeki o maddeyi “sendikalı tüm memuru kapsar” şeklinde revize etmesi gerekiyor. Hem yargının ayrımcılığı ortadan kaldıran kararına kim direnebilir? Hiç kuşku yok ki, yetkili konfederasyon Memur-Sen’in ısrarlı talebi ile toplu sözleşmede hüküm altına alınan “Yüzde 1 barajını aşma” koşulu memuru kendi sendikalarına üye yapmaya zorunlu kılmaya yönelikti. Sendika seçme özgürlüğüne aykırı bu tutuma yargı geçit vermedi, ayrımcılığı önledi. Kamu çalışanları, yüzde 1 barajını aşmış olsun veya olmasın özgürce istediği sendikaya üye olabilecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in yüzde 1 barajını aşamayan sendikalar için kullandığı “merdiven altı” nitelemesinin de yakışıksız olduğu Danıştay kararı ile kanıtlandı. Bırakın, kim hangi sendikayı seçiyor ve üye oluyorsa olsun. Tercihine saygı gösterilmeli. Kuşkusuz bu karar sendikalar arasında üye yarışını hızlandıracak.

Şükrü KARAMAN