Yılport Samsunspor A. Ş. Başkanı Yüksel Yıldırım, Antalya kampında basın mensupları ile zoom üzerinden yaptığı basın toplantısında çok ilginç açıklamalarda bulundu. Dört yıllık yönetimlerinde yaptıkları ve yapamadıklarını değerlendiren Yıldırım: "Bu süreç içerisinde tabi ki yanlış yaptıklarımız var. Futbolda bunlar var. Benden daha iyi yapanları geçmişte gördük, Samsunspor’u nerelere getirdiler! Bu takımı ben 2. Lig'de aldım. Borç içerisindeydi. Bazı kesimlerin Samsunspor’la uğraşmalarını bıraksınlar. Enerjimizi doğru yerlerde harcayalım, ben kimseden para istemiyorum. Futbol dünyası çok farklı, kapalı kapıların ardında neler yapılıyor, en temiz takım bizim takım Samsunspor’dur. Kimse bunları görmüyor... Biz bu futbolcuları pazardan almadık, bu futbolcuları teknik ekip ve scut ekibi önerdi aldık. Başarısız olanları göndermek için (tırnak içerisinde) futbolun kurdu, çakalı ve mafyası ile uğraşıyoruz!.. Bu kulübe futbolcular yeteneğiyle gelir karakteriyle kalırlar. Özellikle Ertuğrul Sağlam ve Mehmet Altıparmak beni hayal kırıklığına uğrattı, beni üzdüler. Bu köprünün altından çok sular geçer… Zor bir ligimiz var, kolay maç yok. Samsunspor şimdi iyi durumda, kimseden para istemiyoruz. Beni yalnız bırakıyorlar. Maddi bir şey istemiyorum. Bana yani Samsunspor’a manevi destek versinler. Belirlediğimiz hedefe doğru yavaş yavaş, doğru adımlar atarak ilerliyoruz. Görüştüğümüz futbolcular var, özellikle yabancı futbolcu konusunda sıkıntı yaşadık ve yaşıyoruz. Bugüne kadar aldığımız yabancılardan istediğimiz verimi alamadık. Birçoğu sakatlığı nedeniyle oynamadı. Yabancı sayımız dolu, yabancı transferi yapamıyoruz. Bazı yabancı oyuncularımızla görüşüyoruz göndermek için. Anlaştığımız futbolcular var, bunları şimdi açıklamıyoruz. Sağlık kontrolünden sonra açıklayacağız. Şunu açıkça ifade edeyim. Ben bu kulübün seçilmiş başkanı değilim. Ben Samsunspor A. Ş’nin sahibiyim, Samsunspor’da 120 kişi çalışıyor. Bu çalışanların maaşını ben ödüyorum. Her ay tıkır tıkır paralarını veriyorum" dedi. ***** Ben de; başkanın bu açıklamalarının altına imzamı atıyorum. Başkan haklı, hepsi doğru ve yaşanmış. Şöyle geçmişe bir dönelim… Karadeniz’in başkenti dediğimiz Samsun şehrinde, Samsunspor’a başkan olacak adam bulamadık!.. Samsunspor üzerinden ekonomik ve siyasi rant sağlayanlar! (arazi olmuşlar) Şehrin dinamikleri! (yok) Samsunspor Divan Kurulu! (kayıp) Samsunspor Kulübü Genel Kurul Delegeleri! (bilinmiyor) Samsunspor taraftarı çaresiz… Samsunspor, kayyum yönetimine teslim edilmiş, kulüp borç batağında ve de 2. Lig'e düşmüş! Buraya kadar hepsi doğru mu? Doğru… Samsunluyuz diye avaz avaz bağıranlar neredeydi? Eski başkanlardan İsmail Uyanık, Yüksel Yıldırım ile ortak bir konsensüs oluşturarak Samsunspor’a tüm borçlarına beraber talip oluyorlar. Samsunspor, Samsunspor Kulübü Derneği'nin malıydı. Samsunspor Futbol Takımı, Samsunspor Derneği'nden ayrılarak A.Ş. olmak şartı ile Yıldırım ve Uyanık tarafından satın almaya talip oldular. Bu olay, Samsun şehri ve Samsunspor camiasında bayram havası estirmedi mi?.. Konu ile ilgili olarak Samsunspor Divan Kurulu altyapısını oluşturarak bu satış Samsunspor Kulübü Derneği’nin Genel Kurulu'nda genel kurul üyelerinin oyları ile kabul edilmedi mi? Yani Samsunspor’un satışı gerçekleşmedi mi? Bütün bu yaşanacak olayları, o zamanlarda yazıp çizmedik mi?.. Şimdi buradan ben de o kişilere soruyorum... Kendi rızası ile malını satan, satış sonrası bu mal benimdir diyebilir mi? Satılan mal üzerinde satanın hakkı olur mu? Satılan malın geri alınması nasıl olur? Nasrettin Hoca’nın güzel bir lafı vardır; ‘Parayı veren düdüğü çalar’ diye… Madem o kadar paranız vardı da neden Samsunspor’u sattınız? Bunun cevabını Başkan Yüksel Yıldırım basın toplantısında çok da güzel bir üslupla verdi. "Ben Samsunspor’un seçilmiş başkanı değilim. Ben Samsunspor A. Ş’nin sahibiyim. Eğer ben bu işi yapamaz isem mal benim, o zaman satar mıyım, başkasına mı veririm, birilerine hibe mi ederim onu zamanı gelince düşünürüm" diye noktayı koydu. Anlayana…