Cumhuriyet; Arapça "Cumhur" sözcüğünden dilimize gelen halk, ahali, büyük kalabalık ya da millet anlamındadır... Halk egemenliği olan cumhuriyette öteki beriki, sizden bizden yoktur... Yasalar önünde hiç kimse imtiyazlı olamaz!.. Cumhuriyet yönetiminde birey, "köle" değildir... Cumhuriyet demokrasidir... Ve bu millet, Cumhuriyeti kuran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ebediyete intikal eden tüm vatanseverlere minnet borçludur... İtirazı olan var mı?.. Bütün bu gerçekler ışığında, tanımlar doğru ama uygulamada yaşanan aksaklıklar, bir türlü düzeltilememiştir!.. Demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla geliştirilmesinin önüne konulan takozlar; yargı, insan hakları ve fikir özgürlüklerindeki kazanımların kaybedilmesine neden olmuştur... Demokrasilerde ne darbe ne de darbe girişimi vardır!.. Ama bizde, demokrasilerin olmazsa olmazı partiler kapatıldı, liderler hapse atıldı... İşçinin, emekçinin hakları gasbedildi... Yaşananları unutmadık!.. "Arabesk demokrasi" içinde Atatürk'ün ifade ettiği "çağdaş medeniyet"e ulaşmak mümkün müdür?.. Cumhuriyetin fazileti, sınıfsız toplum olmaktır... Öteki beriki olmadan ete-tırnağa bürünmüş bu milleti bölmek, cumhuriyet felsefesine aykırıdır... Cumhuriyet; dil, din ve ırk ayrıştırmasına karşı bir duruştur ve bu yüzden de düşmanı çoktur!.. Cumhuriyeti korumak; insanı insanca yaşatmaktır!.. O zaman cumhuriyeti korumak ve demokrasiyi geliştirmek; bu ülkenin evlatlarının en önemli görevidir!.. Yaşasın cumhuriyet!..