Samsun'da,
yerel seçimlerden sonra
partilerin
il ve ilçe teşkilatlarında
başarı durumuna göre,
bazı değişiklikler
olacak gibi
görünüyor...
Çünkü,
seçim atmosferi içinde
öyle şeyler gündeme geliyor ki
insanın
inanası gelmiyor...
Partilerde
farklı hesaplar,
siyasi husumetle
ihanet ve menfaatler
üzerinden yapılan
pazarlıkların
duyumları,
her geçen gün artıyor...
Şimdilik sessiz
kalan
bazı belediye başkan adaylarının  
seçim süreci içinde
yaşadığı olumsuzluklar da
var...
Seçim sonrası, işler 
karışacak gibi...
Aslında bu duyduklarıma
hayretler içinde kalmıyorum...
Çünkü, siyasetteki kişisel gelecek planlamaları,
parasal çıkar beklentileri,
hısımlık, akrabalık ve hemşehrilik
ilişkileri de
söz konusu olunca;
evdeki hesaplar çarşıya uymuyor...
"Hemşehrilik" dedim de...
Yerel seçimlerde
bu yıllardır bilinen 
bir şeydir!..
Mesela, Kemal Vehbi Gül'ün; Taşova Kaymakamı iken
Samsun Belediye Başkanı olması
için çabalayanlar,
daha çok Trabzonlulardı...
Rahmetli Muzaffer Önder için
Bafralılar;
Yusuf Ziya Yılmaz için
Çarşambalı ve Tekkeköylüler
büyük ölçüde destek vermişti...
Hiç unutmam...
Yıllar önce yazmıştım da...
Necattin Demirtaş,
MHP'den
belediye başkan adayı olduğunda,
eve
haftalık olarak yardımcı gelen
kadına,
"Kime oy vereceksin?" diye sorunca,
"Kavaklıya" demişti.
"Kavaklı kim?" diye yalandan sorduğumda
"Kavaklı işte. Adını bilmiyorum"
cevabını vermişti...
Anladım ki, o kadın
hemşehricilik olgusundan
etkilenmişti...
Geçen yerel seçimlerde de
Trabzonlular çoğunlukla
Mustafa Demir'i
tercih etmişti...
Ne var ki, süreç içinde  
"hemşehrilik"
duygusu,
bir bakıma
pişmanlığa dönüştü...
Samsun'a hizmet gelecek,
belediye çalışanları
maaş ve ücretlerini zamanında alacak
diye ben de
Mustafa Demir'e oy vermiştim...
Ama yaptığından çok yıktığıyla
bize hayal kırıklığı yaşattı...
Samsunlular
tercihini,
vizyonu ve birikimiyle
kendisine hizmet edecek
belediye başkanları
yerine
"Uzayan kol bizden" olsun
içgüdüsü ile
hemşehriciliği
öne çıkarırsa,
bu şehir kaybeder!..
Şunu da söylemeliyim...
Ehliyet ve liyakat
anlamında, adaylar arasında
bir eşitlik varsa;
tercihin hemşehriden yana yapılmasında da
hiç sıkıntı yoktur!..
Bir örnek vereyim...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, AK Parti Samsun Milletvekili
Dr. Mehmet Muş, Trabzon kökenli
bir siyasetçi olduğu halde
onun bu şehre
kazandırdıklarını
inkar etmek mümkün mü?..
Yoksa, vatandaş onu
"20 yılda yapılamayanı 20 günde yapan"
diye tanımlar mıydı?..
Yani işin özü,
nerede doğmuş olursa olsun
bu şehre hizmet
edebilmektir...
Samsun'un
sorunlarıyla dertlenen
ve çözüm noktasında
çaba gösteren
herkes, bu şehirli olarak;
benim gözümde
hemşehridir!..
O yüzden tercihlere
"dikkat" diyorum...