Diyetisyen Ladin Savaş Bayar, Kurban Bayramı'nda kesilen hayvan etinin, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek tüketilmesinin son derece yanlış bir yöntem olduğunu söyledi.

Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertliğin hem pişirmede hem de sindirimde zorluk oluşturacağını belirten Bayar, "Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidirler. Pişirme yöntemi olarak haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır. Etler, C ve E vitaminini içermediği için mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebze, salata, taze sıkılmış meyve suları gibi C vitamininden zengin besinlerin tüketilmesi oldukça önemlidir." hatırlatmasında bulundu.

RİSK ALTINDA OLAN HASTALAR


Özel Ankara Güven Hastanesi diyetisyenlerinden Ladin Savaş Bayar, kurban kesimi ve kurban etinin tüketimine ilişkin bilgi verdi. Kurban Bayramı'nda tatlı tüketimine ek olarak kırmızı et tüketiminin de arttığını hatırlatan Bayar, "Bu nedenle kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları risk altındadır. Bu şekilde beslenme ile beraber kan yağlarında ve ürik asit düzeyinde artış olduğu bilinmektedir. Kurban Bayramı'nda sağlık, etlerin kesim aşaması ile başlar. Veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan insanlara tenya, salmonella, tüberküloz, şarbon gibi hastalıkların bulaşma riski yüksektir." diye konuştu.

"ETİ 24 SAAT SONRA TÜKETİN, YANINDA MUTLAKA SEBZE OLSUN"


Bayram günü kesilen hayvan etinin, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek tüketildiğini ancak bunun son derece yanlış bir yöntem olduğunun altını çizen Bayar, şöyle devam etti: "Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede hem de sindirimde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidirler. Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır."

Kırmızı etin iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içerdiğini de söyleyen Bayar, "Etler, C ve E vitaminini içermediği için mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebze, salata, taze sıkılmış meyve suları gibi C vitamininden zengin besinlerin tüketilmesi oldukça önemlidir. Etler mangal yapılacaksa, kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir. Kömürleşen etler her zaman kanser riski taşımaktadır. Etin ateşe yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır. Pişirilecek et ile ateşin arasında mutlaka 15 santimetre mesafe olmalıdır. Ayrıca mangalda pişen etin sağlığa olan olumsuz etkilerini azaltabilmek için yanında soğan, sarımsağın tüketilmesi önemlidir." şeklinde konuştu.

GÜNDE 8-10 BARDAK SU İÇİN


Kavurmanın, içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirilmesi tavsiyesinde de bulunan Bayar şunları söyledi:

"Kavurma ve kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze, kurubaklagil gibi posa içeriği yüksek yemekler tercih edilmelidir. Su, metabolizmanın devamı, sağlığı ve arınması için çok önemli olduğu kadar, kişiler üzerindeki rahatlatıcı etkisiyle de vazgeçilmezdir. Bayram boyunca günde en az 8-10 bardak su içilmelidir. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp Kurban Bayramı'nda da sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir."