İzmir’in Balçova ilçesinde yaklaşık 45 yıldır devam eden ve 5 bin kişinin mağdur olduğu imar sorunu yeni bir boyuta taşındı. Balçovalılar sorunun çözülmesi için İçişleri Bakanlığına dilekçe vererek Manisa’ya bağlanma talebinde bulundu. Yüzlerce Balçovalı Manisa Cumhuriyet Meydanında toplanarak İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balçova Belediyesine tepki gösterdi.
Yaklaşık 5 bin üyesi olan Balçova Arsa Mağdurları İnsani Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği üyeleri, dernek avukatı Mustafa Kemal Turan önderliğinde Manisa Cumhuriyet Meydanında bir basın açıklaması yaptı. Dernek Avukatı Mustafa kemal Turan İçişleri Bakanlığına Manisa’ya bağlanmak için dilekçe verdiklerini söyledi.
Yaklaşık 45 derece sıcağın altında yaşadıkları Balçova’dan 70 kilometre uzakta neden bir basın açıklaması yaptıklarını anlatan Av. Turan, “Biz akli dengemizi falan yitirmedik. Bu bir hukuk mücadelesidir. Biz yağmurun altında da, kar altında da yaptık. Sonuç itibariyle 45 derece sıcakta da bunu yaptık” ifadelerini kullandı.
Yüzlerce İzmirli ise ellerinde ’Allah bizi İzmir Büyükşehir Belediyesinden korusun’, ’Allah bizi Balçova Belediyesinden korusun’, ’Manisa Büyükşehir Belediyesine bağlanmak istiyoruz’, ’Elveda İzmir Büyükşehir Belediyesi, elveda Balçova Belediyesi’, ’SOS’, ’İmdat’, ’İmar adaleti, imar eşitliği, imar hakkımızı istiyoruz’ şeklinde döviz ve pankartlarla tepkilerini gösterdiler.
MANİSA’YA BAĞLANMAK İSTİYORUZ
Kendisiyle birlikte Manisa’ya gelen yüzlerce insanın ortak özelliğinin ‘Kent içindeki terbiyeli insanlar’ olarak açıklayan Turan şunları söyledi:
“Hazinenin yerini işgal etmek yerine ya da rasgele çarpık yapılaşma yapmak yerine belediyeye başvuruyorlar. Daha doğrusu Balçova belediyesi bunu açık ve aleni bir şekilde yapıyor. ‘Gelin imarlı arsalar satıyorum’ diyor. İnsanlar da 35-40 sene önce paralarını ödüyorlar. Balçova’nın barajı bu paralarla yapılıyor, Balçova’nın teleferiği bu paralarla yapılıyor, 5 yıldızlı otel yapılıyor. Bunun karşılığında kamu bu Türkiye’de bir ilktir. Balçova’nın hiçbir gecekondusu yoktur. Sonuç itibariyle bu insanlar devlete güvenerek, belediyeye güvenerek edimlerini yerini getiriyorlar ama maalesef devler, Büyükşehir belediyesi ve Balçova Belediyesi bu edimlerini yerine getirmeyince biz artık kurbanlık koyun değiliz, imar kurbanı değiliz diye hukuk mücadelesi başlattık. Türk hukukunda kısmi başarımız oldu. Sona Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gittik. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bağlamında yaklaşık 2 ay önce bize 1970 yılından beri bize hak kaybı olduğuna dair beyanda bulunuldu. 1970 yılından bu yana hak kaybını zaten hukuki olarak ispatladık ve kararı aldık. Yalnız büyük daire şöyle bir ifade kullandı. Yaklaşık 3 bin tane arsa. 2 milyon metrekare bir yer. Çok geniş bir alan. Bu kapsamda ‘kıymet takdiri noktasında son değerlendirmesini yaparken, idari vesayet noktası dediğimiz yani eğer bir il veya bir ilçedeki mülkiyetle alakalı kısım çözülemiyorsa vesayetle alakalı sınır ile başvurma yada İçişleri Bakanlığına başvurma.’ Biz bu bağlamda son idari başvurumuzu da yaptık. İçişleri Bakanlığına resmi başvuruda bulunduk. Dedik ki; Sınır il Manisa ise biz Manisa’da baktık ki bu tür manada eşitsizlik ve adaletsiz bir uygulama yok. Resmi olarak imar hukuku bağlamında bağlanmak istiyoruz. Bağlanırken de şunu söyledik, İzmir’de bize yüzde 90 terke 1,6 emsal, bize bu kadar verilirken bir takım holdinglere yüzde 20 terke 2,5-3,5 emsal, yani bizim aldığımız imarın 10-12 katıdır. Böyle bir taksim olmaz. Böyle büyük bir haksızlık olmaz. Sonuçta bu haksızlığı yargı kararı ile ispatladık. Dedik ki, herkes imar hukuku bakımından ne kadar malikse, bizimkilerde o kadar malik. Bu bağlamda son İdari Vesayet rejimi bağlanması anlamında Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne İçişleri Bakanlığı aracılığıyla talepte bulunduk. Böylece AİHM’deki prosedürü tamamladık. Bizim söylediklerimiz taktik ve hukuki şeylerdir.”
Av. Turan açıklamasının bir bölümünde de kendi hazırladıkları İmar Andını okuyarak holdinglere ve imar haksızlığı yapan belediyelere gönderme yaptı.
HOLDİNGLERE 45 GÜN BİZE 45 SENE
Kendilerinin imar hukuku bakımından yaklaşık olarak 45 seneye varan hukuk bakımından mağdur olduklarının altını çizen Turan, “İlgili holdingler için herhangi bir plan tadilatı için bizden 15 kat fazla belediyeye başvurmasıyla tadilatı alması arasında 45 gün bir zaman var. Onlara 45 gün bize 45 sene. Bunun hukuku, hesabı mutlaka Türk Hukukunda bu şimdiye kadar yapılmadı belki ama biz 5 bin kişi ve toplamda 20 bin aile bu tazminatı alma noktasındayız. Bundan sonra imarda eşitsizlik ve adaletsizlik yapılmayacak. Bu karardan sonra bu haksızlığı yapan herkesin burnundan fitil fitil getirip tazminatları rücu edeceğiz. Son İdari Vesayet Rejimi olarak biz sınır ili olan Manisa Büyükşehir Belediyesine bağlanma dilekçesi vererek, dedik ki eğer burada böyle bir durum yok, biz buraya yönetim olarak bağlanmak istiyoruz. Sebebi usul bakımından bir eksikliğimizin ortadan kalkmasıdır” ifadelerini kullandı.
ELVEDA BÜYÜKŞEHİR
10 Ağustos saat 17.00’de İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi önünde yeniden bir araya geleceklerini kaydeden Turan, “İmar hukuku insanlara milli piyango idaresi gibi şans dağıttıkları yer değil eşitlik ve adaletin olduğu yer. Birileri alabildiğince zengin olurken, diğerleri 45 sene bu sıkıntı ve çileyi çekiyorsa bunu kim yapıyorsa bunun hesabını tek tek soracağız. ‘İmar Hukuku bakımından Elveda Büyükşehir Belediyesi, Elveda Balçova Belediyesi’ diyeceğiz. Bu tazminatları kuruşuna kadar aldıktan sonra Balçova Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi kapılarına kilit vurmak zorunda kalacak tazminatları ödeyemediği için” dedi.