Kanal 24'e konuşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Halep'ten gelen yaralıların Hatay'da en çok Reyhanlı ilçesinde olduğunu söyledi. Bakan Recep Akdağ, yaralı sayısının sorulması üzerine, "Şu ana kadar, saat sabah 9.00 itibarıyla bize intikal eden yaralı sayısı 54" bilgisini verdi.

Akdağ, "Ayrıca Türkiye'nin farklı illerinde de Ankara dâhil olmak üzere 800'ün üzerinde yatağı rezerve etmiş durumdayız. Birdenbire büyük bir Suriyeli akımı gelir, bununla birlikte çok ciddi yaralı gelir düşüncesiyle" dedi. Gelen yaralıların büyük bir çoğunluğunun "gecikmiş vakalar" olduğuna işaret eden Sağlık Bakanı, şöyle devam etti:

"Yani diyelim ki yaralanma olmuş, felç durumu var ya da bir uzuv kaybı var, uzun zamandır hiç müdahale edilememiş. Dolayısıyla Reyhanlı'da ya da Hatay'daki vakaların önemli bir bölümünü daha uzun tedaviler, rehabilitasyonlar yapmak üzere uygun hastanelere nakledeceğiz. Öte yandan sınırın hemen ötesinde belki birkaç kilometre içinde bir sağlık tertibatı da almamız gerekebilir. Bunun için de bütün hazırlıklarımızı tamamlamış durumdayız."

Bakan Akdağ, Cilvegözü Sınır Kapısı'nda aldıkları önlemleri de şöyle anlattı:

"Cilvegözü'ne 3 sahra hastanesi kurduk, 13 ambulans ekibimiz, personelleriyle beraber, 3 de UMKE ekibimiz var. Toplamda 50'yi aşkın arkadaşımız, şu anda Cilvegözü'nden Türkiye'ye gelenleri karşılıyorlar. Sınırda müdahaleler yapılıyor, daha sonra üç ilimize, başta Hatay olmak üzere Adana ve Mersin illerimize gerekli olanları oradan sevk etmek üzere bütün hazırlıklarımız tamam."

Dünya Sağlık Örgütü'ne mektup

Sağlık Bakanı Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı'na bir mektup yazdığını da belirterek, "O mektubu bugün göndereceğiz. Dünya Sağlık Örgütü ve benzeri örgütler de ciddi inisiyatif almalı. Burada çünkü sağlık açısından da çok büyük bir problem var. Sadece yaralıları düşünmeyin. Burada çocuklar beslenemiyor, aşıları yapılamıyor. Salgın bir takım hastalıklar ortaya çıkıyor. Ciddi bir sağlık problemi ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Sağlık Bakanı Akdağ, Dünya Sağlık Örgütü'ne yazdıkları mektupta, gerçek anlamda inisiyatif alınmasını, sesin yükseltilmesini, buraya Dünya Sağlık Örgütü vasıtasıyla doğrudan destek olunmasını istediklerini söyledi.

Gecikmiş de olsa bir müdahalenin yapılmasını talep ettiklerinin altını çizen Akdağ, "En azından kendilerine görevlerini hatırlatıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü niçin kuruldu? Böyle bir meseleye müdahale etmeyecek, sesini yükseltmeyecekse, bu işi çok şiddetle en azından kınayarak 'bir dakika ben oraya geliyorum, orada hizmet edeceğim' diyemiyorsa, bu ne biçim sağlık örgütüdür?" diye konuştu.

Şu anda Suriye'de, Halep'te bir sağlık krizinin ortaya çıktığına dikkat çeken Recep Akdağ, "İnsanlık hukukunda var mı ki savaş hukukunda olsun, sivil insanlara, çocuklara, kadınlara, hastalara, yaşlılara saldırmak. Ama bunu yaptılar. İnsafsızlıklarının haddi hesabı yok" değerlendirmesini yaptı.