Ezgi ÇAPA-İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL, () ‘Kadına Karşı Şiddetle Mücadele’ için 25 Kasım ile 10 Aralık tarihleri arasında İstanbul’un anıtsal mekanları turuncuya bürünecek. Kampanyanın tanıtım toplantısında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı  Kadir Topbaş, 16 gün sürecek kampanya boyunca herkesin kıyafetinin bir kısmında turuncu renk kullanarak konuya olan duyarlılıklarını ortaya koymalarını istedi.

İBB Başkanı Kadir Topbaş, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN WOMEN) Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjörg Gısladottir ile birlikte “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele için 16 günlük aktivizm kampanyası” tanıtım toplantında bir araya geldi. İstanbul’un simge mekanlarının turuncu renk ile ışıklandırılacağı kampanyayı duyurmak üzere düzenlenen basın toplantısında turuncu renk hakimdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait Beyaz Köşk’te gerçekleşen toplantıda masalar turuncu çiçeklerle süslendi. Topbaş turuncu renk kravat takarken, konuğu İngıbjorg Gısladottır de turuncu renk fular kullandı.

"MAĞDUR OLAN HER KADINLA İNSANLIK YARA ALMAKTA"
"Kadına Karşı Şiddetle Mücadele İçin 16 günlük aktivizm" kampanyası için düzenlenen imza töreninde konuşan İBB Başkanı Kadir Topbaş, şiddetin kadın ve erkek arasındaki eğitsizliği körüklediğini söyleyerek “Mağdur olan her kadınla vicdanlarımız sızlamakta, insanlık yara almakta. Kadına hak ettiği değeri veren, bireyler arasındaki ilişkileri doğru kurabilen ülkeler, medeniyet seviyesini aşan ülkelerdir. Şiddetle birlikte aileler ve toplumlar parçalanmakta ve yaşamlar yok olmakta” diye konuştu.

"HERKES GİYSİSİNİN BİR KENARINDA TURUNCU RENGİ KULLANSIN"
İstanbul’da kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık yaratmak için anıtsal mekanların turuncu renk ile ışıklandırılacağını belirten Topbaş, 25 Kasım’da New York’ta başlayacak ve 16 gün sürecek kampanyanın 10 Aralık’ta İstanbul’da son bulacağını duyurdu. Kadına karşı şiddetin simgesel rengi olarak turuncunun belirlendiğini bu nedenle 16 gün boyunca turuncu rengin öne çıkarılacağını söyleyen Topbaş, “Bu hassasiyete destek verdiğimizi, yanında olduğumuzu, haykırdığımızı dünyaya göstermek istiyoruz. Bu bakımdan dünyayı 16 gün turuncuya boyayalım, diyoruz. Farkındalığın ortaya çıkmasını istiyoruz. İstanbul’da birtakım anıtsal yapılarımızı ışık gösterileriyle renklendireceğiz” dedi.

Bu yıl Avrasya Maratonu’nun da turuncu fonu ile düzenleneceğini belirten Topbaş, “Dilerim ki, 16 gün içerisinde İstanbul’da yaşayan tüm bireyler, bizi takip eden herkes mutlaka giysisinin bir kenarında turuncu rengini bulundururlar. Bu konuda tavır koydukları ve bu haykırışın yanında olduklarını ortaya koyarlar. Daha güçlü bir geleceğe hep beraber, toplumsal birliktelikle yürüyebileceğimize, kadınlarımızla el ele verdiğimiz zaman dünyaya huzur ve barışı getirebileceğimize inanmaktayız” diye konuştu.

“ŞİDDETİN GEREKÇESİ OLMAZ”
Kampanyanın sadece Türkiye’de değil, küresel düzeyde sürdürüldüğünü belirten Birleşmiş Milletler(BM) Kadın Birimi Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjörg Gısladottir, “Kadına yönelik şiddeti engellemek için yürüttümüz kampanyanın amacı kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğini sağlamak. Kadına karşı şiddet yoksulluğun ortadan kaldırılması, iyi sağlık şartlarının sağlanması, barış, sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesi önünde bir engeldir” diye konuştu. Kadınların her gün en yakınlarında bulunan, güven duymaları gereken bir kişi tarafından şiddete maruz kaldıklarını ifade eden Gısladottir, “Küresel anlamda her 3 kadından biri fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Hayatını kaybedenlerin yarısı yakınları tarafından öldürülmüş. Kadına karşı şiddet hiçbir şekilde hoş görülemez, kabul edilemez, şiddetin herhangi bir gerekçesi olamaz” dedi.

“TÜRKİYE MEVZUATTA İLERLEDİ AMA ÖNEMLİ OLAN UYGULAMAK”
Türkiye’nin kadına yönelik şiddet, özellikle de ev içi şiddet konusunda, uluslararası alanda bölgesel olarak hazırlanmış ilk sözleşme olarak kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’ne imza atan ülkelerden biri olduğunu belirten Gısladottir, “Türkiye İstanbul Konvansiyonu’na imza atan ilk ülke. İstanbul Sözleşmesi, eğer uygulanabilirse, Avrupa’yı kadınlar için çok daha güvenli hale getirecek. Ancak İstanbul Sözleşmesi sadece bir araç, önemli olan bunu uygulamak. Bunu uygulamaya koymanın en iyi yolu da, daha başlangıcında eğitim vermek yani gençlerle beraber çalışmak” diye konuştu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerini paylaşan Gısladottir, Türkiye’de her 10 kadından 4’ünün aile içi şiddete maruz kaldığını ifade etti. Kadına yönelik şiddet konusunda duyarlılık yaratmak için turuncu renk kullanmaya teşvik eden Gısladottir şunları söyledi: “Kadına yönelik şiddeti görmüyor olmamız bu konuda birşey yapmayacağımız anlamına gelmez. Kadına karşı şiddeti durdurmak için herkesi harekete geçmeye, farkındalık yaratmak için herkesi turuncu kullanmaya davet ediyorum”.

Konuşmaların ardından Ingibjörg Gısladottir ve Kadir Topbaş, “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele için 16 günlük aktivizm kampanyası” için mutabakat metni imzaladı.
(FOTOĞRAF)