ZONGULDAK (AA) - GÖKHAN YILMAZ - Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde "dünyanın en yaşlı gazisi" unvanını taşırken 1994'te 110 yaşındayken vefat eden Hüseyin Kaçmaz'ın oğlu Turgut Kaçmaz, merhum babasının Çanakkale Savaşı'ndaki üniformasını ve çarıklarını giyerek, son dönemde artan terör olaylarına karşı birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.

Annesinin "Düşmanın karşısında korkma. Beni ya şehit ya gazi anası yap oğul" diyerek vatani görevine uğurladığı, 10 yılı aşkın süre cephelerde geçen ömrüne nice kahramanlıklar sığdırmış asırlık bir çınardı Hüseyin Kaçmaz. 1912'de Balkan, 1915'te Çanakkale ve 1922'de Kurtuluş Savaşı'na katılarak Conkbayırı'nda gazi olan, Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde gösterdiği kahramanlıkla İstiklal Madalyası'na layık görülen Kaçmaz, "dünyanın en yaşlı gazisi" unvanını taşıdığı 1994'te hayata gözlerini yumduğunda oğluna her yerde gururla anlatabileceği bir yaşam hikayesi bıraktı.

Ömrünün son demlerinde, en çok şehit haberleri duyduğunda hüzünlenen Hüseyin Kaçmaz'ın 80 yaşındaki oğlu Turgut Kaçmaz, merhum gazinin Çanakkale Savaşı'ndaki üniforması ve çarıklarını giyerek, mezarı başında AA muhabirine açıklamalarda bulundu. 

Kaçmaz, 1991'den itibaren merhum babasının savaş yıllarından sakladığı çeşitli eşya, fotoğraf ve resimleri de sergileyerek, Çanakkale destanını ülke genelinde anlattığını söyledi.

Eskiden düşmanın İngiliz, Fransız ve Yunan olduğunu belirten Kaçmaz, "Şimdi düşman cahillik, ayrımcılık, terör örgütü PKK.  Asırlarca tek yürek, tek bilek olmuşuz. Son günlerde artan terör hadiseler yüreklerimizi yakıyor. Babam o zaman bile teröristleri yabancı güçlerin beslediğini söylerdi" diye konuştu.

Merhum babasının bir asker şehit olduğunda sabaha kadar uyumadığını ve ağladığını anlatan Kaçmaz, "Eğer babam sağ olsaydı bana, 'Oğul ben de gideceğim Doğu'ya. PKK'lılarla savaşacağım' derdi" ifadesini kullandı.

Kaçmaz, Türkiye'nin her yerinde konferanslar vererek bu vatanı Türk, Kürt, Laz ve Çerkez'in hep birlikte kurtarıldığını anlattığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Babam ve onun Diyarbakırlı arkadaşı Mirze, aynı siperde düşmana kurşun sıkmışlar, namaz kılmışlar. Biz bu vatanı Türk, Kürt, Alevi, Çerkez hep birlikte omuz omuza vererek kazanmışız. Ben de gazi Mirze'nin kızıyla yıllar sonra tanışarak birçok ilde beraber barışı simgeleyen etkinliklere katıldım. Hepimiz kardeşiz mesajını verdik. Babam, 'savaş ne kadar çirkinse, barış o denli güzeldir' derdi. Bu vatanı böldürmediysek, bu bayrağı indirmediysek, bu ezanları susturmadıysak bölücü terör örgütü dağa da çıksa, şehre de inse Türk ordusu ve gençliği bu vatanı böldürmez. PKK bunu böyle bilsin."

 

- "Hiçbir ana çocuğun dağa gitmesini istemez"

Türk ve Kürt'ün birlikte vatan için savaşmış kardeşler olduğuna işaret eden Kaçmaz, "Son zamanlarda yabancı güçler bizim yükselmemizi, birlikte olmamızı istemiyorlar. Ülkemizi bölmek istiyorlar ama şunu samimi olarak söyleyeyim, bu gençler varken Türk milletini kimse bölemez.  Ben Kürtlerle birlikte öğretmenlik yaptım. Kürt çocuklarını okuttum" diye konuştu.

Kaçmaz, Doğu'ya gittiğinde konferanslarında Türk-Kürt dostluğunu anlattığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Türklerle Kürtler evlenmişlerdir. Torunlarının torunları vardır. Ayırabilir misin bunları? Ayıramazsın. Yine kardeş olarak yaşayalım. Eskiden doğuda hiçbir şey yoktu ama artık her şey var. Doğuda arabaları yakıyorlar, şantiyedeki insanları vuruyorlar, çocukları vuruyorlar. Maksat doğuda ekonominin ilerlememesi. Çocukları dağa kaçırıyorlar. Hiçbir ana çocuğun dağa gitmesini istemez. Barışı kadınlar yapar, erkekler yapmaz."

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan tarafından 17 Mart 2008'de Ankara'da düzenlenen bir programa davet edildiğini ve kendisine "Dünya Barış Elçisi" plaketi verildiğini hatırlatan Kaçmaz, gittiği her yerde Türk-Kürt kardeşliğini anlatacağını, Çanakkale'de yine Türk ve Kürtler el ele barışı simgeleyeceklerini kaydetti.