Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Suruç ve Diyarbarkır ve Ankara’daki bombayı koyanların aynı eller olduğunu belirterek, “Kimse bana hikaye anlatmasın. Hiç kimse bana demesin o trafoda şöyle oldu da böyle oldu da falanca koydu da bilmem ne bu millet yemiyor artık onları” dedi.
AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber’in organizasyonuyla Manisa Anemon Otel’de Tarım ve Hayvancılık İstişare Toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Manisa Milletvekilleri Recai Berber, Murat Baybatur, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, AK Parti Manisa İl Başkanı Zülfikar Gürcan, Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcileri, partililer ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıyı organize eden AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, AK Parti hükümetinin Manisa ve Türkiye genelindeki tarım ve hayvancılık sektöründe hayata geçirdiği projelerden söz etti. Berber, “AK Parti iktidarı döneminde tarım ve hayvancılık alanında onlarca proje yapıldı. Yeni dönemde bunları daha ileriye taşıyacağız. Aslında olmamız gereken yerden çok daha gerideyiz. Çünkü kapasitemiz ve altyapımız hazır. Manisa tarım şehridir. Dağlarından yağ, ovalarından bal akar. Bizim şuanda 600 rakımlı Gördes ilçemizde zeytin yetişiyor. Sadece Sultaniye üzümlerimiz ile değil, yayla üzümlerimizle de marka olmaya çalışıyoruz. Bugün damlama sulama sistemine geçmeyen üzüm bağımız yok. Şuan Sarıgöl’de 30 bin ton örtünün altında üzümümüz var. Kilosu 2 TL’den satılıyor. Ayıca kiraz üretiminin de söz sahibi olan bir il konumuna geldik. Kuzey yarım kürede ilk kiraz hasadı Manisa’nın Sancıklı Bozköy Mahallesi’nde yapılıyor. Dünyanın her yerine ihracat yapıyoruz. Ancak hala bir buçuk milyon dönüm arazimizde vahşi sulama yapılıyor. Damlama sulama sistemi ile beslenmesi gereken meyve sebzelerimiz hemen yanlarında nehir geçmesine rağmen bundan faydalanamıyor. Çünkü basınçlı suya ihtiyacımız var. Allah’ın izniyle yakın dönemde bir buçuk milyon dönüm arazimizin hepsini 365 gün damlama sulama sistemi kuracağız. Mahsul çeşitliliğimiz artacak. Biz bu kapasiteye sahibiz. Bu sektöre teknoloji ve sermaye yatırımı yapılmalı. Bu yatırımlar yapıldığında tarım sektöründe risk sıfıra iniyor. Manisa’da bu yıl içerisinde şuan itibariyle 130 milyon lira destek verilmiş. Bu yıl sonuna kadar rakamın 160 milyon liraya çıkacağını düşünüyoruz.” dedi.
“YAŞ ÜZÜME DESTEK BU YIL 150 LİRA”
Sözlerine bu yıl yaş üzüm ihracatına bu yıl 150 liralık destek vereceklerini söyleyerek başlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Yaş üzüm ihracatına verdiğimiz destek inşallah bu sene 150 lira. Şu anda geçici seçim hükümeti olmamız hasediyle bütçe yapamıyoruz. Sadece standart matematiksel önümüzdeki dönemle ilgili geçen senenin bütçesinin oransal bir kısmını alıyoruz. Onunla ilgili bütçe yapıyoruz. Onun için 150 liralık bir üzüme ihracat desteği verdik." dedi.
“1 KASIM GÜNÜ TÜRKİYE’DE İKTİDAR DEĞİŞMEYECEK”
Önümüzdeki genel seçimler ilgili konuşan Bakan Zeybekci, “1 Kasım günü Türkiye’de iktidar değişmeyecek bundan emin olun. 1 Kasım günü Türkiye’de tek partili istikrar hükümeti devam edecek. Ama ben Manisalılara sormak istiyorum. Değerli hemşerilerime sormak istiyorum. Verdiğiniz oylarla ki bütün siyasi partileri saydım. Yeter ki legal sınırlar içinde kalsın. Tek bayrak, tek devlet, tek vatan, tek millette uzlaşalım. Onların başımızın üzerinde yerleri vardır."
EKONOMİ PROGRAMLARINI ELEŞTİRDİ
Son dönemde Türkiye’nin ekonomisiyle ilgili olarak televizyon programlarında kötü şeyler söylendiğini belirten Bakan Zeybekci konuşmasına şöyle devam etti: “Biliyorum ki her sabah televizyonu açtığınız zaman televizyonlardaki adı ekonomi programlarını izliyorsunuz. Ama sadece ve sadece finans yorumcuları. Bunun altını çizerek söylüyorum; hiç birinin ekonomiyle ilgili söylediği bir tek cümle yoktur. Söyledikleri söz finans piyasalarıyla ilgili, yani Amerikan Merkez Bankası faizi ne yapacak? ve Türkiye’de ne olacak bu kurun hali? Türkiye’nin cari açıkla sağladığı başarılar, Türkiye’nin bütçe açığıyla sağladığı başarılar, Türkiye’nin büyümede sağladığı başarılar, Türkiye’nin kamu borçlanma yapısındaki sağlamlığı, Türkiye’deki bankalarının Avrupa Birliği içindeki, dünyadaki standartlara göre değerleri, Türkiye’nin dış ticaret açığında tarihi zirvelere doğru geldiği hiç gündeme gelmiyor. Türkiye’nin toplam borcu, Türkiye’nin toplam borcu içindeki kısa dönem yapısal vadeli borçları, bunların Merkez Bankası rezervleriyle karşılaştırmaları hiç biri Türkiye’nin döviz hesaplarıyla ilgili hiç bir şey söylemezler. Onun için bu gün sizlerle onlara bir bakalım da onlar orada öyle sallarlarken konuşurlarken kendi niyetlerini mazeret beyan ederken nelere birilerinin ağızlarının suyu akıyor, niyetlerine şöyle bakalım beraber.”
3. HAVALİMANIN ÖNEMİNİ VE KAPASİTESİNİ ANLATTI
İstanbul’a yapılacak olan 3. Havalimanı hakkında katılımcılara bilgi veren Bakan Zeybekci, “Dünyanın en büyük havaalanı ne demek size rakamlarla ilgili bir kaç bilgi vereyim. 160 milyon yolcu. 160 milyon yolcu ne demek. Türkiye nüfusunun iki defa havaalanından geçmesi demek. Dünyanın 1 numarası demek. 160 milyon. 3 bin 500 uçak. Günde inip kalkabilecek. 500 uçak aynı anda havaalanında servis alabilecek. Doldurma, indirme, bindirme ve ya kargo gibi hizmetler alabilecek. Şu anda bile New York Kennedy Havaalanı’na geçti, 2 uçak inerken 2 uçak aynı anda kalkabilecek. 4 uçak pistte olacak. 76 bin araç aynı anda o havaalanında park edebilir durumda olacak. Tabi sen böyle yaparsan dünyadaki ekonomik dengeleri darmadağın ediyorsun. Zaten coğrafi olarak orta yerdesin bir de böyle bir şey yaptığın zaman zaten şu anda. Doğu Afrika’dan dünyadaki ekonomi bakanlarından biliyorum. Doğu Afrika’daki bakan Batı Afrika’ya giderken İstanbul’a geliyor, İstanbul’dan gidiyor. Artık dünyanın her yerinden insanlar buradan gelip geçiyor. Üstüne üstlük sen kalkıyorsun dünyanın en büyük havaalanını İstanbul’a yapacağım diyorsun. Seni rahat bırakmazlar. Senin başına daha çok şeyler gelir. Ama hiç bir şey olmayacak Allah’ın izniyle. Bu millet sevdalı insanların milletidir.” diye konuştu.
“YERİ GÖĞÜ BAŞLARINA YIKIYORUZ ŞİMDİ”
Birilerinin maşalarıyla Türkiye’yi karıştırmaya devam ettiğini aktaran Bakan Zeybekci, konuşmasına şöyle devam etti: “İnşallah onlar da hadlerini bilecekler ve bakın size şunu söyleyeyim. Türkiye Cumhuriyeti’nin müsamasını anlayışını, gücünden kaynaklanan o hoş görüsünü benim oradaki Kürt kardeşimi birbirimize bağlayan o bağı korumak ve kurtarmak için de yaptığı çabaları acizlik zannettiler. Şöyle düşünün 8 Haziran’da o sırtını bölücü örgüte dayadım diye övünen o parti 80 milletvekiliyle meclise girmedi mi? Eğer amacı demokrasiyle, eğer amacı parlamentoda siyaset yapmaksa çatır çatır muhalefetini yapamaz mı ama gelen emir öyle değildi. Dediler ki tam zamanıdır. AK Parti iktidardan düştü. Şu anda hükümet kurulamadı. Biz alttan Irak’tan Suriye’den sardık sen de içerinde silaha sarıl tam zamanı dediler. Öyle yaptılar. Yeri göğü başlarına yıkıyoruz şimdi. Şehirlerde çıktıkları o deliklerde işini görüyor bizim polisimiz, askerimiz. 2 binin üzerinde terörist etkisiz hale getirildi. Hiç merak etmeyin nasıl ki doktor ameliyatı yarıda bırakmazsa, o vücuttaki o habisi alıp atana kadar işine devam ederse, bu operasyonlar bu iş bitene kadar devam edecek bu sefer. Hiç kimse merak etmesin. Bakın hikaye aynı. 70’lerdeki ASALA, sağcı-solcu, 85’ten itibaren bölücü terör örgütü. Maraş’ta 500 tane Alevi ve Sünni’yi birbirine öldürten bir zihniyetle aynıydı. Suruç’ta bombayı koyan da aynıydı. Diyarbakır’da o mitingte trafoya bombayı koyan da aynıydı. Kimse bana hikaye anlatmasın. Hiç kimse bana demesin o trafoda şöyle oldu da böyle oldu da falanca koydu da bilmem ne bu millet yemiyor artık onları. Aynı eldi, aynı el. Ankara’daki bombayı koyan da aynı eldi.
Ankara’daki terör eyleminde kaybettiğimiz bütün kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizi de Allah cennetinin en güzel yerinde sevdikleriyle kavuştursun inşallah.”
“İSTEDİĞİ TEK BİR ŞEY VARDI, HALK AYAKLANSIN”
Ankara’daki bombalı terör saldırısına da değinen Zeybekci, “Patlamadan sonra arkada can çekişen insanlar varken, ambulanslar, sesler birbirine karışmışken bir sendikanın genel başkanı çıktı basının huzurunda bas bas bağırıyordu. ‘Ben gördüm bombayı polis attı’ diye. ‘Polis bombaladı’ diye bağırıyordu. DİSK’in Genel Başkanı adını da söyleyim. İstediği tek bir şey vardı, halk ayaklansın. Halk galeyana gelsin. Halk yine o Gezi’de denedikleri gibi polise ve jandarmaya saldırsın. Ben bu milletin önünde saygı ve minnetle eğilerek, şükranla selamlıyorum. İtibar etmediler. Onların o yalanlarına uymadılar. Bu melun teröre karşı, bu hain saldırılara karşı Türkiye’nin tek bir ilacı vardır. Bu hastalığın kökünü kurutacak tek bir ilaç vardır, o da birlik, beraberlik ve kardeşliğimiz” dedi.
Konuşmaların ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye çeşitli hediyeler takdim edildi.