Gülseli KENARLI - Boğaçhan ÖZER / İSTANBUL, () BAŞBAKAN Yardımcısı ve Geçici Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın Evrensel Gazetesi ve Özgür Gündem hakkında geçtiğimiz günlerde yaptığı 'suç makinesi' ifadeleri üzerine bazı gazeteciler bir basın açıklaması yaptı.
Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın açıklamasına, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Özgür Gündem'den Sedat Yılmaz, TGS İstanbul Şube Sekreteri Sevgim Denizaltı, Etkin Haber Ajansı'ndan (ETHA) Arzu Demir, Dicle Haber Ajansı'ndan Çağdaş Kaplan, Sendika.org sitesinden Ali Ergin Demirhan, DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş, Tuğrul Eryılmaz'ın da aralarında bulunduğu gazeteciler katıldı.

" BASININ ÜZERİNDEKİ BASKILARA YENİ GÜÇLÜKLER, YENİ BASKILAR EKLENİYOR."
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, "Türkiye'de her gün basının üzerindeki baskılara yeni güçlükler, yeni baskılar ekleniyor. Bunda siyasilerin sorumsuzluklarının çok büyük payı var. Nitekim Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geçenlerde yaptığı bir konuşmada Evrensel Gazetesi'ni, ki ben de Evrensel'in yazarlarından biriyim ve Özgür Gündem'i teröre yardım etmekle, yataklık etmekle suçladı. Bu çok ağır bir itham. Biz gazetecilerin birbirini itham etmelerine alıştık. Bir takım çevrelerin de böyle görmesine alıştık. Bir başbakan yardımcısının ağzından bu sözleri duymak gerçekten üzücü. Bunu yazdıktan, arkadaşlar suç duyurusunda da bulundu" dedi.

"GAZETECİ BARIŞI SAVUNUR"
Türkiye'de dikensiz bir gül bahçesi istendiğini ifade eden Olcayto, " 'Kimse haber almasın, gerçekleri öğrenmesin, hükümet kanadı ne verirse onunla yetinsin, olan bitenler hakkında bilgisi olması gerekmiyor halkın' gibi bir düşünce hakim. Bu gazetecilik ilkelerine hiç uymayan bir şey. Bu olayın hemen ardından da 96 siteye erişim engellendi. Bundan en çok engellenenler de Güneydoğudaki arkadaşlar, oradaki haber portalları oldu. Böyle gayet sistemli bir şekilde yürütülen bir tek parti, tek tip insan, tek tip gazeteci oluşturma yolunda hızlı adımlarla yürüyen bir geçici hükümet var. Geçici olmasına karşın savaşı yönlendiren bir tavrı da var. Bizi en çok üzen; gazeteci arkadaşlarımızın, biliyorsunuz ki Türkiye'de, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nde de vardır, gazeteci barışı savunur. Ama bizim arkadaşlarımızın bir kısmı savaşı savunuyor. Çok üzücü. Yine dün televizyonda adını vermeyeceğim bir sunucu arkadaşımız, 'Tabutlar geliyor, çok acı haberler geliyor. Biz artık bunları görmemeliyiz, haber yapmamalıyız' diyor. Bu arkadaş adına da utandım, böyle bir gazetecilik yok. Halk gerçekleri ne kadar acı olursa olsun öğrenmek zorunda" diye konuştu.
Turgay Olcayto, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) bir yasa ile yetkilendirildiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Yasa hazırlıkları olduğunda bizim topluca bir direnişimiz görünmedi. Üç-beş gazeteci arkadaşımız yazdı. Biz cemiyet olarak, sendika olarak bir takım girişimlerde bulunduk. Politikacı arkadaşlarımıza, gazetecilikten seçilen son seçimde Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki gazeteci arkadaşlarımıza ve partilerin meclisteki milletvekillerinin bazılarına, grup başkanvekillerine hazırladığımız raporu ilettik. Bu rapor kapsamlı bir rapordu. Onlardan destek sözü aldık. Pek çok yerde de bunu ifade ettiler. Katıldıkları toplantılarda da, televizyonlarda da konuştular."

"HAKARET VE TEHDİTLER DEVAM EDİYOR"
TGC Başkanı Turgay Olcayto'nun ardından söz alan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, basın açıklamasını okudu. Polat, basın açıklamasında şunları söyledi:
"Mahkemenin işleme koyduğu erişim yasağı sonrası DİHA, ETHA ve sendika.org ulusal ve uluslararası abonelerine haber, fotoğraf ve görüntü servis edememekte. Siteler engelleme getiren TİB kararıyla, hukuki ve teknik inceleme doğrultusunda alındığından söz edilmektedir. Oysa hangi içeriğin, nasıl bir hukuki ve teknik incelemeden ne gibi bir sonuç çıkarıldığına dair tek bir incelemeye tabi tutulduğuna ve bu incelemeden ne gibi bir sonuç çıkarıldığına dair tek bir veri sunulmamaktadır. Bu da kararın siyasi bir karakter taşıdığını açıkça göstermektedir. Yasak kararında ne engellenen sitelerin hangi içeriğine yönelik bu kararın alındığı, ne de hangi süre tarihler için geçerli olacağı belirtilmiştir. Genel ve soyut nitelikli bu kararla, henüz yayımlanmamış ve/veya gelecekte yayınlanacak olan haberlere de erişim engellenmiş olması hem sansür hem de fiili olarak ajansların kapatılması anlamına gelmektedir. Söz konusu basın kuruluşlarına, telefon, e-posta ve faks üzerinden baskı, hakaret ve tehditler ise devam etmektedir. Yine muhalif basın çalışanlarının haber takibini yapan muhabir, editör, ulaştırma görevlileri polisin engellenmesi ve saldırısıyla karşı karşıya kalmaktadır. Hükümeti baskı ve sansür uygulamalarına son vermeye çağırıyoruz."
(FOTOĞRAF)