Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu çalışmaları dahilinde, Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı başkanlığında bir toplantı gerçekleştirildi. Samsun’da görev yapan basın mensuplarının davet edildiği toplantıda bağımlılıkla mücadele hususunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Hatice Öz, yaptığı sunumda insanları olumsuz etkileyen ve madde bağımlılığı ile intihar vakalarını arttıran olaylar hakkında yaptığı çalışmaları aktardı.

"BENZER OLAYLAR ARTTI"

Dünyaca ünlü yıldızların uyuşturucu madde kullandıktan sonra intihar etmesiyle birlikte o dönemdeki aynı ölüm şekillerinin arttığına vurgu yapan Dr. Hatice Öz, “İntihar eden kişi, intihar ölümle sonuçlanmışsa polis kayıtlarına geçiyor. İntihar ölümle sonuçlanmazsa da sağlık kurumunun kayıtlarına geçiyor. Bu nedenle intiharın ne kadar arttığını kayıtlar üzerinden görmek kolay. Medyanın bu kötü alışkanların önüne geçmede önemli bir rolü olabilir. Bunu intihar üzerinden örneklendirirsek; bağımlılıkta da kadına şiddette de sosyal bütün problemlerde de durum böyle. Marilyn Monroe intiharını ele aldığımızda, Monroe’nin ölümünden sonra intiharlar yüzde 12 oranında artmış. Bu ölümün medyada yer alması nedeniyle sadece o dönem için intihar oranlarını arttırmış. Rock sanatçısı Kurt Cobain’in intiharı sonrası, onun gibi yaşayıp, ölenlerin sayısı Manroe’deki gibi artmış. Goethe’nin ‘Genç Werther’in Acıları’ isimli kitabında karakter intihar ettiği için o romanı okuyanların, romanın yayınlandığı dönemden sonra intihar olaylarının arttığı görülüyor ve kitap yayından kaldırılıyor” dedi.

"BU AKŞAM ÖLÜRÜM' ŞARKISI İNTİHARLARI ARTIRDI

"Bu Akşam Ölürüm" şarkısının piyasaya çıktığı dönemlerde de intiharların arttığı bilgisini veren Dr. Öz, "Bu etkileri sadece basında çıkan bir haber olarak düşünmeyin. Kitap ve şarkı örneği de bu olayların artmasına neden olabilir. Reklamlardan örnek verirsek; bir gazlı içecek reklamında içeceğin kalorisiz olduğunu vurgulamak için yapılan çalışmada çok yalnız olduğunu, tek bir kalori olduğunu söylediği zaman topluma verdiği etki, ‘yalnızlar ölür, yalnızlar ölmeyi hak ediyor’ olduğu için yayından kaldırılıyor. Bir başka reklamda ise akıllı televizyonların çıktığı dönemde televizyon intihar ediyor. ‘Artık benim devrim bitti’ mantığı işleniyor. Bunun topluma yansıması ise ‘yeniye uyum sağlayamayan ölümü hak ediyor’ şeklinde oluyor” diye konuştu.

BAĞIMLILIK VE İNTİHARIN ÖNÜNE GEÇİLMESİNİN YOLLARI

Olumsuz etkilerin önüne geçilmesi yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Öz, şunları söyledi:

“1984-1987 yıllarında Viyana’daki gazetecilerin gündeminde metrodaki intiharlar vardı. Sonrasında intihar haberleri 6 ay kadar yayından kaldırılmış ve ölümlerden bahsedilmemiş. İntiharların bu yöntemle yüzde 80 oranında azaldığı görülmüş. Bizler elimizdeki bu imkanları eğer olumlu kullanırsak, olumlu baş etme yöntemlerini ortaya koyabilirsek daha etkin bir çalışma yapabiliriz. Neler yapabiliriz diye baktığımızda intihar ve bağımlılık gibi olaylarda bunun altında psikiyatrik bir hastalık olduğunu vurgularsak, tedavisi olduğunu vurgularsak, çözüm yollarını olduğunu, nereye gitmesi gerektiğini, ne yaparsa bunlardan kurtulabileceğini söylersek, nereden yardım alacağını vurgularsak, psiko-sosyal nedenlerini aydınlatmaya çalışırsak, hangi kurumlara ne zaman nasıl başvurabileceğini söylersek bir de ölümlerden sonra geriye kalanların ne kadar üzüldüğünü anlatabilirsek bunlar olumlu olarak dönecektir.”

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.