Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybetmesi sonucu yaşanan maden faciası ile ilgili davanın ilk duruşmasında verilen ara sonrası madenci yakınları yargılamayı değerlendirdi.
Adil bir yargılama isteyen madenci yakınları, duruşmada Soma AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın aralarında bulunduğu 8 tutuklunun ifadelerine tepki gösterdi. Salon önünde gazetecilere konuşan şehit madenci Mustafa Kaya’nın eşi Naciye Kaya, “İlk önce Can Gürkan konuştu, ‘Ben suçsuzum, sabotaj’ dedi. Hepsi suçu birbirlerinin üzerine attı. En son suç son ölenlerin üzerine kaldı. Dinamitçiler, dinamit patlatmış, yangın ondan çıkmış. Can Gürkan suçu Ramazan Doğru’nun üzerine attı. Suçu hepsi birbirlerinin üzerine attı. Bu kaza ölenlerin üzerine kalacak. Adım gibi eminim." Adalete inanmadığını anlatan Kaya, şunları söyledi: "Asılsalar bile benim içim soğumaz. Benim eşim gitti. Bu benim ilk kaybım değil. Daha önce ben ağabeyimi kaybettim. Bir kişi olduğu için hiç önemsenmedi. Onları yargılayanlar olmadı, yargıya da inanmıyorum. Benim eşim dinamitçi. Dinamitçiler dinamitleri patlattığı için kaza yeri göçmüş ondan sonra yangın başlamış. Yani suç biz de. Eşimizi işe gönderdiğimiz için suç şehit ailelerinde.”
Şehit yakınlarından Sami Yavuz da, ‘Ben suçluyum’ diyen kimseyi görmediklerini belirterek, şöyle konuştu: “Herkes birbirinin üzerine suç atıyor. Biz şunu anladık; burada herkes haklı, işçiler haksız. Kimse elini vicdanına atıp da ‘burada benim de ufak bir suçum var’ diyen görmedim. Maskelerin hepsinin çalıştığını söylüyorlar. Yer altında hiç birinin maskesi çalışmıyordu. Çalışıyor olsaydı bu kadar insan ölmezdi. Can Gürkan, içeride kaldığı sürede 6 bin 500 kişinin işsiz kaldığını söylüyor. Senin yüzünden 301 kişi ölmüş. Şuanda Soma’da işsiz gezen 10 bin kişi var. Ne yapacaksın ki. İçeride kaldığı sürece insanların işsiz kalacağını söyleyerek tehdit ediyorlar. Biz sadece adalet istiyoruz.”