SİVAS'ta 19 yıllık ilkokul öğretmeni 42 yaşındaki Perihan Gürbüz, Kanserle Yaşam ve Dayanışma Derneği(KAYADER) üyesi olduktan 6 yıl sonra kendisi de kanser hastası oldu. Olayı ilginç bir tesadüf olarak niteleyen Gürbüz, kanserde erken teşhisin önemine dikkat çekti. 10 yıldır Sivas'ta yaşayan ve kendisi gibi öğretmenlik yapan Oktay Gürbüz ile evli, iki çocuk annesi Perihan Gürbüz, 2009 yılında KAYADER gönüllü üyesi olarak çalışmaya başladı. 6 yıl boyunca dernekte gönüllü olan Gürbüz, 2015 Mayıs ayında Sivas'ta özel bir hastanede rutin kontrollerini yaptırmaya gittiğinde göğüs kanseri olduğunu öğrendi. Mayıs ayı içerisinde aynı hastanede 3 ameliyat geçiren Gürbüz'ün 14 Haziran'da geçirdiği son ameliyatta iki göğsü de alındı. Kanser hastalarının yaşadığı sıkıntıları, onlarla paylaşmak için derneğe katıldığını söyleyen Perihan Gürbüz, "O yıl kasım ayında doktor arkadaşım ve şu an dernek başkanımız olan Prof.Dr.Sema Arıcı bana telefon açtı ve bana birlikte çalışmalar yapmayı teklif etti. Bu benim için çok önemliydi ve öğretmen olduğum için 'toplumda herkesin elinden tutulması gereken bazı görevleri vardır' diyerek dernekteki kanser hastalarımızın dertleri ve sıkıntılarını paylaşmak için seve seve gönüllü oldum" dedi. "HEPİMİZ BİR GÜN KANSER OLABİLİRİZ" KAYADER'de 6 yıl gönüllü olarak çalıştıktan sonra kansere yakalandığını ve bunun ilginç bir tesadüf olduğunu söyleyen Gürbüz "Hayatta insanların başına herşey gelebilir. Benim bir derneğim var ve ben bu derneğe girdiğimde hasta değildim. Şu an hasta olarak buradayım. Ben bundan dolayı hiçbir zaman ağlamadım. Derneğimizde hasta olan arkadaşlarımızın da sıkıntılarını daha iyi anlamak için Allah bana bu hastalığı verdi diye düşünüyorum" diye konuştu. "KANSER, ÖLÜM DEMEK DEĞİLDİR" Kanser olmanın ölmek anlamına gelmediğini ve bu tür hastalarının her zaman pozitif olması gerektiğini söyleyen Perihan Gürbüz, "Dernekte bu şekilde hasta olan arkadaşlarıma ben yıllarca pozitif enerji verdim. Kanser hastası birine destek çok önemli, benim yanımda kocaman bir ailem vardı ve bu ailemin en başında derneğim, eşim ve çocuklarım var. Hastalığım süresince de hem dernekteki hasta arkadaşlarımın, hem de kendi moralimi herzaman en üst seviyede tuttum" dedi. Her insanın kansere yakalanabileceğini ve erken teşhisin çok önemli olduğunu söyleyen Gürbüz "Erken teşhis hayat kurtarır. Bu yüzden herkesin rutin kontrollerini yaptırmasını öneriyorum" diye konuştu. Gürbüz, her zaman kendisine destek olan eşi ile 16 yaşındaki Mustafa ve 13 yaşındaki Azra adlı çocuklarına da ayrıca teşekkür etti. ÖĞRENCİLERİNİ ZİYARET ETTİ Hastalığı nedeniyle 11 Mayıs'ta rapor alan ve bu nedenle öğrencilerinden ayrı kalan Gürbüz, kemoterapi tedavisinin tamamlanmasıyla yeniden işine döneceği günü sabırsızlıkla bekliyor. Öğretmenler günü de öğrencilerinden ayrı geçirmek zorunda kalan Gürbüz, görev yaptığı Lütfi Abay İlkokulu'ndaki 2/D sınıfında bulunan öğrencilerini ziyaret etti. Büyük sevinç yaşayan öğrenciler, Gürbüz'ün öğretmenler gününü kutlayarak hasret giderdi. Gürbüz, tedavi sürecinin ardından bir an önce okuluna dönüp, öğrencilerine hizmet etmeye devam etmek istediğini sözlerine ekledi.