CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye için PKK ve onun uzantıları olan PYD, YPG terör örgütlerinin, DHKP/C'nin, DEAŞ'ın hiçbir farkı yoktur. Bunların hepsi de bizim için varlığımıza ve geleceğimize kast eden, eli kanlı terör örgütleridir. 'Benim teröristim iyi, senin teröristin kötü', en az terörist kadar tehlikedir. PKK'nın, DHKP/C'nin eylemlerini sempati ile karşılayanları görüyorum. DEAŞ'ın bombaları ile ölen insan da PKK'nın bombaları ile ölenler insan değil mi? Böyle bir yaklaşım insani değidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı- Ankara karayolunun 35'inci kilometresi Yakınkent Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) Türk-Japon ortaklığı ile kurulan ve bir bölümü tamamlanarak üretime başlanan Sumitomo Rubber Ako Lastik Fabrikası'nın açılışını gerçekleştirdi.
Tesisin 2019 yılında tam kapasite ile üretime geçeceği ve toplamda 2 bin kişiye istihdam sağlayacağı belirtildi. Halen yaklaşık 500 kişinin çalıştığı ve 516 milyon dolara mal olması planlanan fabrikanın yüzde 75'i Japonlara, Yüzde 25'i iseTürk Ako firmasına ait bulunuyor.
Her iki ülkenin milli marşları, bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan porgramın ardından lastik fabrikasının açılışında Kuran-ı Kerim okundu. Olağanüstü güvenlik tedbirlerinin uygulandığı fabrika açılışında, çevredeki yüksek kesimlere çok sayıda asker yerleştirildi. Girişte çantalar didik didik arandı, su, şemsiye, üzerinde çubuk takılı Türk bayrakları ile de girişe izin verilmeyerek toplandı. Bu arada porgramın olacağı çadıra önce erkekler alındı. Erkeklerin sandalyeleri doldurmasının ardından kadınlar arka sıralardaki yerlerde oturarak programı izlemek durumunda kaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tesisin açılış töreninde yaptığı konuşmada, açılışını yaptığı fabrikanın Çankırı'ya, ülkemize ve miletimize, bu yatırımı yapan firmalara hayırlı olmasını diledi.
Erdoğan, 516 milyon dolarlık bu yatırımı ülkemize kazandıran Japon firmasına teşekkür ettiği konuşmasında, "2019 yılınına kadar üretimini günlük 30 bin adete çıkaracak olan fabrikanı bu üretiminin yüzed 80'inin ihraç edilir olmasını da çok önemli buluyorum" dedi. Geçtiğimiz hafta Japonya'da olduğunu, bu ziyarette Japon dostları ile Türkiye'ye yapılan yatrırımlar konusunu da enine boyuna ele alma imkanı bulduğunu hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Japon firmalarının ülkemize son 5 yılda yaptıkları yatırım tutarı 1.6 milyar doları buldu. Biz diğer yatırımlar gibi bu yatırım konusunda da Japon dostlarımıza her türlü desteği verdik, her türlü kolayılğı sağladık. Türkiye Yatırım ve Destek Ajansı'mız 2008 yılından beri bu yatırımı takip ediyor. 2011 yılında kesin kararı verilen bu yatrımın yerinin verilmesinden alt yapısına kadar tüm işlemleri ajansımızın kooridanzsyon ile taki edip, neticelendirdiler. Yılın ilk 9 ayında japon firmalarının ülkemezde çeşyitli sektörlerde 7 adet satın alma ve birleşme anlaşması yapmış olmalarını da çok önemli görüyorum. Türkiye, Japon dostları için güvenli bir yatırım alanı olma özeliğini her geçen yıl daha da güçlendiriyor. ülkemize geçtiğmiz 13 yılda kümülatif olarak 149 milyar dolarlık uluslararıs sermaya yatırımı gelmiştir. Geçtimğiz yıl dünyada uluslararası doğrudan yatırım hacmi yüzde 16 azalırken, ülkemizde yüzde 1'ie yakın artışla 12.5 milyar dolar rakamına ulaşmış olması, Türkiye'ye olan güvenin küresel bir ifadesidir. 2015 yılı ise tüm dünya ile birlikte ümitli bir yıl olma özelliğini sürdürüyor. Temmuz ayında ülkemize gelen yaklaşık 3.5 milyar dolarlık uluslararası yatırım, Türkiye'nin bu konudaki iddialı duruşunu devam ettiriyor. Türkiye, en çok yatarımı çeken ülkeler arasında 4 basamak yükselerek 22'nci sıraya yükseldi. Ancak hala Türkiye'nin potansiyelinin çok gerisindedir. Japon dostlarımızdan çok büyük beklentimi var."
TÜRKİYE, AVRUPA EKONOMİSİ İLE BİRLEŞTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtimğiz haftaki Japonya ziyaretinde 500'e yakın Japon firması temlsilcileri ile bir araya gelme imkanı bulduklarını da belirttiği konuşmasında, "Bu toplantının hemen ardından Japonya'nın en büyük şirtetlerinden CEO'ları ile başbaşa görüşme yaptık. Bizim kapımız tüm uluslararası yatırımcılara, özellikle de japon dostlarımıza sonuna kadar açıktır. Gelin birlikte kazanalım, geleceğ birlikte yürüyelim diyoruz. Türkiye Büyüyen, gelişen bir ülke olma vasfını sürdürüyor. Avrupa Birliği (AB) ile 1996 yılından itibaren gümrük birliği içinde olan Türkiye, Avrupa ekonomisi ile bütünleşmiştir. Ülkemizin G-20 dönem başkanlığı Antalya'da bir araya gelip, liderler zirvesini gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz 12 yıldan itibaren gerçekleştirdiğimiz reformlar sayesinde Türkiye'ye adeta sınıf atlattık. 2002 yılında 230 milyar dolar olan gayri safi yurt içi hasılımazı, 2014 yılındaki 800 milyar dolara, 3 bin 500 dolar olan kişi başı milli geririmizi 10 bin 500 dolara yükseltmemiz herhalde sıradan bir değerlendirme değildir. 2010 yılında yüzde 9.,2 ve finansal krizin gittikçe ağırlaştığı 2011 yılında yüzde 85 büyüyerek büyük bir performüans ortaya koyduk" diye konuştu.
İTHALAT VE İHRACAT ARASINDAKİ AÇIK DARALIYOR
Erdoğan, Türkiye'nin 2014 yılı ticaret hacminin 400 milyar dolar., ihracat hacminin 58 milyar dolar, ithalatın ise 242 milyar dolara düştüğünü belirtti. Erdoğan, "Artık ihracat ve ithalat arasındaki o açık daralmaya başladı. 2014 sonunda ihrcatımız, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artarak yaklaşık 158 milyar dolar, ithalamızı yüzde 3,7 artarak 242 milyar dolardır. 2017'ye kada olan dönemde cari işlemlerimizi azaltmayı, enflasyonu daha da düşürmeyi,. büyüme ile istihdamı artırmayı hedefliyoruz. Yapısal rerformları kararlılıkla sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı, 2023 için çok önemli hedeflerimiz var. Türkiye'yi kişi başına 25 bin dolar ve toplamda 2 trilyon dolar milil gelire oluşmış, 500 milyar dolar ihracat yapan dünyanın sayılı deniz ve hava yollarına sahip bir ülke haline getirmek istiyoruz. Aynı şekilde bölünmüş yolların uzunluğu 23 bin kilometreden 36 bin 500 kilometreye, 2 bin 500 kilometre olan otoyolların uzuzunluğunu 7 bin 500 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz. Yüksek Hızlı Tren (YHT) uzunulğunu bin 200 kilometreden 13 bin 500 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz. Dünyanın bir kısmı sefalet ve acı içinde yaşarken, diğer bir kısmının sahip olduğu refahı ve güven ortamını sürdürmesi mümkün değildir. Mazlumların ve mağdurların yanında olmaya çalışıyoruz" dedi.
2.5 MİLYON İNSANI KABUL ETTİK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de yaşanan iç savaş nedeniyle sınırlarımızı açtıklarını belirtiği konuşmasının devamında, "2.2 milyon kardeşimizin savaştan, zulümden, hayati tehlikeden kurtarmaki çin ülkemize kabul ettik. Aynı şekilde Irak'tan gelen 300 bin Iraklı kardeşimizi de yine kabul ettik. Toplam 2.5 milyon. bunlar şu an bizim ülkemizde. Çadır kamplarda konteynır kentlerle ülkemizin genelinde. Sadece İstanbul'da 500 bin Suriyeli var. Yediriyoruz, içiriyoruz. Yaptığımız harcamalar sadece kamplarda 8 milyoar dolar. Dünyanın verdiği 417 milyon dolar. Türkiye'nin 4 yıldır yaşadığı göç dalgasına onlar 4 ay bile dayanamadılar" dedi.
PKK'NIN BOMBALARI İLE ÖLENLER İNSAN DEĞİL Mİ
Türkiye'nin 40 yıl neredeyse kesintisiz bir şekilde yaşadığı terör sorununu, bu tarihi mücadeleden bağımsız olmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Açık söylüyorum. Türkiye için PKK ve onun uzantıları olan PYD, YPG terör örgütlerinin DHKP'nin, DEAŞ'in hiçbir farkı yoktur. Bunların hepsi de bizim için varlığımıza ve gelecceğimize kast eden eli kanlı terör örgütleridir. Bu terör örgütlerinin herhangi birinin eylemine duyarsız kalıp, sadece diğerinin eyeme kalkmasında, sesini yükselten kim varsa, o terör örgütünün safındadır. 'Benim teröristim iyi, senin teröristin kötü', en az terörist kadar tehlikedir. PKK'nın, DHKP/C örgütünün eylemlerini sempati ile karşılayanları görüyorum. DEAŞ'ın bombaları ile ölen insan da PKK'nın bombaları ile ölenler insan değil mi? Böyle bir yaklaşım insani değidir. Milletimizin birliğinden, beraberliğinden kardeşlik ikliminden rahatsız olanlar, umutlarını teröre örgütlerine bağlamış durumdalar. Türkiye'nin önünü başka türlü kesemeyeceğini düşünenler son bir gayretle terör kartını ortaya koydular, ama başaramayacaklar."
GÜNEYDOĞU'YA NİYE YATIRIMCI GİTMİYOR
Türkiye'nin olarak, iri olarak, diri olarak hedefllerinde yürümeyi sürdüreceğini de belirten Erdoğan, "İnşallah yeni yatırımlar yapmaya, yeni istihdam alanları, ekonomik değerler üretmeye devam edecek. Üretime geçen fabrikata ilk etapta 650 vatandaşımız istihdam edilecek, 2 bin kişiye kadar çıkacak. Yan gelip yatarak, terör örgütü mensubu olarak elinde silahla işsizimize iş bulunmuyor. Niye Güneydoğu'ya yatırımcı gtimiyor? Benim oradaki vatandaşım niye bu soruyu sormuyor? Keyfinden mi? Yo. Orada yatırım yapıyor yatırımcı, ama gidip fabrikasını yakıyorlar. Termik santraller yapıldı, gittiler bombaladılar atıl hale getirdiler. Girişimci orada kolay kolay yatırım yapar mı? Devlet olarak görevimiz var. Tabi ki takip ediyoruz ama bölge insanı, halık da bunun hesabını sormalı ve onları yalnızlığa mahkum etmelidir. Ne yaparlarsa yapsınlar, bizi 2023 hedefimizden vazgeçiremizler. Çünkü biz Türkiye'yiz. Farkımız bu. Nice badireler atlattık, bugünkü sıkıntıları da inşallah atlatacağız. Biz işte bu inançla istiklalimiz ve istikbalimiz için mücadele edecek, sonra da bayarğı bizden sonraki nesillere devredeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış sonrası fabrikayı gezdi.

FOTOĞRAFLI