Taner YENER-Ezgi ÇAPA/İSTANBUL,() Birleşmiş Milletler, Aydın Doğan Vakfı, UNFPA, UNICEF ve UN WOMEN, kız çocuklarının karşılaştıkları engellerin ortadan kaldırılması, güçlendirilmesi ve insan haklarından eksiksiz yararlanmasını sağlamak amacıyla bu yıl dördüncü kez kutlanacak olan 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü için bir konferans düzenledi.

Dünya genelinde milyonlarca kız çocuğunun karşı karşıya kaldığı eşitsizliklerle eğitim yoluyla mücadele edilebileceği noktasından hareketle, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Türkiye, Kanada ve Peru’nun girişimleriyle, '11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'nün ilan edilmesinin 3. yıldönümünde, İstanbul büyük bir organizasyona ev sahipliği yaptı.

Dünya Kız Çocukları Günü'ne dikkat çekmek, Türkiye'de kız çocuklarının eğitim konusunda yaşadığı sorunları ve eğitimin kız çocuklarının hayatında yarattığı değişimi ortaya koymak amacıyla Birleşmiş Milletler, Aydın Doğan Vakfı (ADV), UNFPA, UNICEF ve UN WOMEN tarafından bu yıl ilk kez, ‘Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı' düzenledi.

Conrad Hoteli'nde ‘Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar’ temasıyla gerçekleştirilen kız çocuklarının eğitim yoluyla güçlenmesi konusunun masaya yatırıldığı bir platform olmayı amaçlayan konferansa; Aydın Doğan Vakfı (ADV) Kurucusu ve Onursal Başkanı ve Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın eşi Sema Doğan, Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner, ADV Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, UN WOMEN Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjorg Solrun Gisladottir, UNFPA Türkiye Temsilcisi ve Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan Ülke Direktörü Karl Kulessa ile Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra, Altan Öymen, Candaş Tolga Işık, Meral Tamer, Aslı Öymen, Nuri Çolakoğlu, Murat Yetkin’in da aralarında bulunduğu iş ve medya dünyasından yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı.

Sunuculuğunu Gözde Atasoy’un yaptığı konferansın açılışında konuşan Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra, “Kız çocukları, eğer onları etkin bir şekilde destekleyebilirsek, hem bugünün güçlü genç kadınları olarak hem de yarının iş insanları, anneleri, girişimcileri, sanatçıları, mentörleri ve siyasi liderleri olarak dünyayı değiştirebilecek güce sahiptir” dedi.

“GENÇ KIZLARA YATIRIM, SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN AKILLI BİR YOL”
UNICEF Türkiye Temsilci Vekili Lieke wan de Wiel, “Aslında, ergenliğe erişmiş kızlar için yatırım yapmak, hepimiz için daha iyi ve daha sürdürülebilir bir geleceği garantilemek adına en akıllı yollardan biri. Ergenliğe erişmiş kızların ailelerini, bulundukları toplumları, ulusları ve dünyayı değiştirebilme potansiyeli ve gücü var. Bütün bunların yanında belki de en önemli olanı, daha müreffeh ve daha maddiyatın ötesinde bir geleceğe sahip olma haklarının bulunmasıdır” dedi.

'BABA BENİ OKULA GÖNDER' FARK YARATTI
Türkiye'de 2014 yılı sonu itibariyle, 11 milyonun üzerinde kız çocuğu bulunurken, 10-17 yaş aralığında kız çocuklarının sayısı ise 5 milyonu geçiyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı itibariyle 15 ilde kız çocuklarının orta öğretim (9.-12. sınıf) kayıt oranı, erkek çocuklarına kıyasla yüzde 3'ün altında. OECD'ye göre ise, 15-19 yaş aralığındaki kadınların yüzde 28'i ve 20-24 yaş aralığındaki kadınların yüzde 49'u eğitim, öğretim veya iş hayatında yer almıyor.

12 KÖYE OKUL 10 BİN KIZ ÇOCUĞUNA BURS
1996'dan bu yana toplumun eğitim ve kültür düzeyini geliştirecek yatırımlar yapan ve bu tür faaliyetleri destekleyen Aydın Doğan Vakfı, 2005'ten günümüze devam eden, 'Baba Beni Okula Gönder Projesi’ni daha ileriye taşımayı hedefliyor. Proje kapsamında bugüne kadar, 33 kız öğrenci yurdu inşa edilirken, okulu olmayan 12 köye okul yapıldı, 10 binin üzerinde kız çocuğuna da burs verildi.

T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Hacettepe Üniversitesi işbirliği ile yapılmış, Aralık 2014’te yayınlanmış “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” sonuçlarına göre:

KADINA YÖNELİK ŞİDDET
Türkiye genelinde, hayatının herhangi bir döneminde eşi veya birlikte olduğu erkek tarafından fiziksel şiddete uğramış kadın oranı yüzde 36. Bu oran kentte yüzde 35, kırsalda yüzde 38. Yani kentte de kırsal kesimde de fiziksel şiddet hala yaygın.
Kadına yönelik aile içi şiddet eğitim düzeyine göre farklılaşmaktadır. Eğitim düzeyi arttıkça kadınların maruz kaldığı şiddet azalmaktadır. Öyle ki; şiddete maruz kalan kadınların yüzde 43’ü ilkokulu bitirmemiş kadınlar. Bu azalmaya rağmen, lise düzeyinde eğitimi olan kadınların dörtte birinden fazlasının (yüzde 27), üniversite ve üzeri eğitimi olan kadınların beşte birinin (yüzde 21) fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalmış olması dikkat çekicidir. Yani kadına şiddet Türkiye’de yaygın.
Kadına yönelik şiddet biçimleri arasında en yaygın olan duygusal şiddet/istismardır. Türkiye genelinde kadınların yaşamlarının herhangi bir döneminde maruz kaldıkları duygusal şiddet/ istismar yüzde 44.
 
ERKEN EVLİLİKLER
Türkiye genelinde kadınların yüzde 26’sı 18 yaşından önce evlenmiştir.Evlilik yaşı ile şiddet düzeyi arasında belirgin bir ilişki vardır. Fiziksel şiddet erken evlenen kadınlar arasında yüzde 48, 18 yaşından sonra evlenen kadınlar arasında yüzde 31 düzeyindedir.
Türkiye genelinde kadınların yüzde 32’si okula devam etmesinin engellendiğini belirtmiştir. Kırsal yerleşim yerinde yaşayan kadınlar açısından bu oran yüzde 39’a kadar yükselmektedir. Kadınların eğitimini engelleyenler sırasıyla babalar (yüzde 71), anneler (yüzde 29) ve erkek akrabalardır (yüzde 9).
(FOTOĞRAF)