AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “TRT World Tanıtım Gecesi”nde konuştu. Geceye, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ili,  Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı, TRT  Genel Müdürü Şenol Göka, TRT World çalışanları, Diriliş Ertuğrul dizisinin oyuncuları da katıldı. Sözlerine “TRT’ye ve TRT World ailesine uzun soluklu ve başarılı bir yayın hayatı temenni ediyorum” diyerek başlayan Erdoğan, “TRT World’ün kendi alanında çok önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Arkasına böyle bir birikimi ve gücü alan TRT World’ün, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olacağına inanıyorum. TRT World’ün yeni bir dil ile hikayeyi yeniden anlatmak, mikrofonu konuşturulmayanlara uzatmak, kamerayı görülmeyenlere çevirmek hedefini de son derece kıymetli buluyorum. Uluslararası medyanın büyük ölçüde birbirine benzediği, sunucular ve kanallar farklılaşsa da haberin kurgusunun ve dilinin tek  düze hale geldiği bir dönemde, böyle bir misyonla ortaya çıkmak takdire şayandır” ifadelerini kullandı.



Küresel barış vurgusu
Türkiye’nin tarih boyunca çağ açıp, çağ kapatan hadiselerin yaşandığı, dünya siyasetine yön vermiş medeniyetlere  beşiklik etmiş bir coğrafyada  bulunduğunu dile getiren Erdoğan, bugün de aynı şekilde dünya siyasetini, ticari  ve ekonomik hayatını etkileyen önemli olayların, Türkiye’nin çevresinde  yaşandığına dikkati çekti. Erdoğan, şunları ifade etti: “Ortadoğu’dan Asya’ya, Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya kadar birçok yerde  akrabalarımız, kardeşlerimiz, vatandaşlarımız var. Tarihi, kültürel ve coğrafi  bakımdan bu derece güçlü temele sahip bir ülkenin etrafında yaşanan hadiselere  kayıtsız kalması, gözünü kapatması, sırtını dönmesi mümkün değildir. Türkiye,  2002’den beri dış politikasını bu gerçeğin idrakında olarak şekillendiriyor, adımlarını da bu çerçevede atıyor.
Şüphesiz ülkemizin son 14 yılda yaşadığı sessiz devrimin en görünür olduğu alanların başında dış politika geliyor. Burada şunu açık ve net olarak ifade etmek isterim, Türkiye bizim dönemimizde dış politika tasavvurunda ciddi  bir paradigma değişikliğine gitmiştir. Bugün Türk dış politikasının ana ekseni, insani değerler, bunun yanında milli çıkarların tam uyumu üzerine kuruludur. Ne ülkemizin menfaatlerinden ne de bizi biz kılan insani ve vicdani değerlerden asla  taviz vermedik, vermiyoruz ve vermeyeceğiz.” Erdoğan, “Bir ayağımızı Türkiye’ye ve milletimizin hassasiyetlerine sabitliyor, diğeriyle de küresel barış ve huzura katkıda bulunmaya, çatışmaların, gerilimlerin önüne geçmeye çalışıyoruz” dedi. 



‘Gazze çocuklara mezar olmasın’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür” derken “Gazze sahili uçurtma uçuran, top oynayan çocuklara mezar olmasın” diye haykırırken de meseleye  tamamen insan ve adalet odaklı baktıklarını belirtti. Erdoğan, “Kudüs’ü sadece kendi inancımızın bir gereği olarak değil, diğer inançlara olan saygımız dolayısıyla da  savunuyoruz. Sadece diplomatlarımız da değil, sivil toplum kuruluşlarımızda da,  AFAD’la, TİKA’mızla, Kızılayımızla, Anadolu Ajansımızla, askerimiz, polisimizle  kardeşlerimizin yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz” dedi.

‘Diriliş’ tepkisi

Altın Kelebek ödül töreninde en iyi dizi ödülünü alan ancak konuşturulmadıkları gerekçesiyle töreni düzenleyenlere ve sunucu Okan Bayülgen’e tepki gösteren Diriliş Ertuğrul kadrosu da törendeydi.  Erdoğan da törende yaşananları kastederek, “Az önce Diriliş’in yönetici ve kadrosuna onu söyledim. Onların o şekilde yorum yapmalarına, değerlendirmelerine hiç kafanızı takmayın, yola devam edin. Bu millet sizi bağrınıza basmış, onlar bassa ne yazar, basmasa ne yazar. Şu milletin gönlünü siz kazandınız, işte asıl mükafat, asıl ödül bu” dedi.