E-Ticaret Kanunu Hazırlama Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Tekin Memiş, firmalara yükümlülük getiren kanun ile izinsiz SMS mesajlarının engellenmesinin yanı sıra özel kimlik bilgilerinin de artık piyasada satılamayacağını söyledi.
İnternet ve telefon üzerinden satış/pazarlama faaliyeti sunan şirketlere yönelik çeşitli yükümlülükler getiren Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun, bugün itibariyle yürürlüğe girdi. E-Ticaret Kanunu Hazırlama Komisyonu Başkanı ve Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin Memiş, bugünden itibaren Türkiye’de yeni bir sayfa açıldığını, firmaların artık izinsiz mesaj gönderemeyeceğini ifade etti. Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’un Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde hazırlandığını ifade eden Prof. Dr. Tekin Memiş, “Bugünden itibaren artık Türkiye’de yeni bir sayfa açılacak. Bundan sonra bize gönderilecek mesajlarda mutlaka bizden izin alınması gerekiyor. O kadar çok yoğun mesaj trafiğine mağdur kaldık ki, hatta taciz boyutuna geldi ki artık okumadan silmeye başlamıştık. Artık ilgili insanlara mesaj gidebilecek. Dolayısıyla ben ilgilendiğim, almak istediğim mesajları alacağım, almak istemediğim mesajlardan da kurtulma imkanına sahip olacağım” dedi.
“BENİ OĞLUMDAN DAHA FAZLA ARADILAR”
Kanunu hazırlayan komisyon başkanı olarak firmalar tarafından aranmak istenmediğini belirtmesine rağmen ısrarla arandığını ifade eden Memiş, “Bazı firmalar var, inanın kanunu hazırlayan komisyon başkanı olarak söylüyorum beni oğlumdan daha fazla arıyor. Her hafta üç kere aramayın dememe rağmen arıyor. Aslında kanunun çıkmasının temel amacı buydu. Aslında sektör kendini düzenlemiş olsaydı bana gelen mesajda ben artık çağrı almak istemiyorum dediğim zaman aramasa idi, inanın böyle bir kanun hükmüne ihtiyaç yoktu” diye konuştu.
“KİŞİSEL VERİLERİMİZ PİYASADA SATILAMAYACAK”
Kanunun SMS mesajları yasaklamasının yanı sıra kişisel verilerimizin de artık korunacağına dikkat çeken Memiş, bu sorunu da ortadan kaldırdıklarını ifade etti. Kimlik bilgilerimizden ev telefon numaralarımıza kadar birilerinin özel verilerimizi piyasada sattığını belirten Prof. Dr. Tekin Memiş, “Aslında biz yukarıda bizi gözetleyen bir üst akıl veya üst firma tarafından camdan bir insanız, şeffaf hale geldik. Hepimizin bilgileri, cep telefonları, yaşımız, kimliğimiz, ev telefonları birilerinin elinde birilerine pazarlanıyor. Bizden izinsiz ve onaysız bir şekilde pazarda satılıyor. Sizlere gelen reklamlara bir bakın, hayatınızda hiç uğramadığınız iş yerlerinden ya da otellerden size mesaj geliyor. Nasıl geliyor bunlar? Elektronik Ticaret Kanunu’yla beraber aslında bu izinsiz verilerin değeri sıfırlanmış olacak. Hiç olmazsa şunu engellemiş olacağız; benim verilerim artık bundan sonra piyasada satılamayacak. Verilerimizin güvenliğini de bu şekilde sağlamış olacağız” şeklinde konuştu.
“SÜREKLİ NOKTA OLARAK BİLE TAKİP EDİLİYORUZ”
Kişisel verilerimizin birilerinin eline geçmesinin büyük tehlike doğurduğunu anlatan Prof. Dr. Memiş şunları söyledi:
“Bizim hiç tanımadığımız, görmediğimiz bir kimse profilimizi çıkarabilmekte. Mesela kredi kartlarımızın bilgisine ulaşan kimse benim bütün tüketici alışkanlıklarıma erişebiliyor. Hangi yerlerde seyahat ettiğime erişebiliyor. GSM operatörlerinden sürekli nokta olarak takip ediliyoruz. Nerelerde dolaştığım, her şey ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla tüketiciyi bu üst akıldan korumamız lazım. Çünkü yukarıdan gözleyen bir kimse benim bütün zaaflarımı bilebilmekte, mesela alışkanlıklarımı, siyasi tercihlerimi, mezhep tercihlerimi, cinsel eğilimlerimi bilebilir. Yine aynı şekilde mesela internet ortamında gezinirken çerezler vasıtasıyla hangi sayfaya girdiysem takip ediliyorum. Aslında bu kişisel verilerin birilerinin eline geçmesi ayrımcılık dediğimiz ve bizim hukukta çok da korktuğumuz başka bir tehlikeyi beraberinde getiriyor. Birileri beni kategorize ediyor, ‘bu adam böyledir, bu kadın böyledir.’ Dolayısıyla toplumda ayrıştırmaya başlıyor. Ona göre işlem yapıyor. Bu bizim için çok ciddi bir risk. Benim bir profilim ortaya çıkartılıyor. Bunların kişiye özgü, kişinin özel alanında kalması gereken bir sır olduğunu düşünüyoruz.”
GÜMRÜK VE TİCARET İL MÜDÜRLÜĞÜ’NE BAŞVURUN
Bugünden itibaren izinsiz mesaj alan kimsenin izleyeceği yol hakkında da bilgi veren Memiş, “Mesajı alan kimse izinsiz mesajı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İl Müdürlükleri’ne bildirebilecek. Bu il müdürlüklerine bildirirken kendi ismini, nereden mesaj aldığını, mesajın içeriğini, mesajın görüntüsünü, güvenli bir elektronik imzası varsa e-devlet yoluyla ya da ıslak imza ile yapabilecek” dedi.
TOPLU MESAJA 50 BİN TL CEZA
Cezaların mesaj sıklığına göre düzenlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tekin Memiş, tek bir SMS için bin lira, mesajın kimin gönderdiği bilinmiyorsa 10-15 bin TL, toplu mesajlarda ise 50 bin TL ceza öngörüldüğünü kaydetti.
Firmaların ilgilenen insanlara mesaj atmaları ile yeni dönemden daha çok faydalanabileceklerine işaret eden Memiş, “Yeni dönemi karanlık bir dönem, SMS gönderemedikleri bir dönem olarak değil ama bir fırsata dönüştürme dönemi olarak değerlendirmelerini isteriz. Reklam şirketleri, firmalar gerçek alıcılarını bulsunlar ve onlara reklam yapmayı denesinler. Dolayısıyla bunu bir fırsata çevirsinler derim” ifadelerini kullandı.