Bahri KARATAŞ/İZMİR, () - İZMİR'de Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi'nde, başörtülü olması nedeniyle bir kız öğrecinin eğitim hakkını engellediği gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü hakkında, 4 kız öğrencinin aynı yöndeki şikayeti üzerine açılan ikinci davanın beşinci celsesi 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Hakim Süleyman Çekilmez, duruşmayı karar için Ekim ayına erteledi.
İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesinde devam eden dava, salonun yetersiz olması nedeniyle 2. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Duruşmaya sanık Esat Rennan Pekünlü, avukatları Murat Fatih Ülkü, İrfan Koçana, Çetin Kadana, Nuriye Kadana ve Serkan Kuliç ile dört müştekiden Neşra Gökdağ ve avukatları Mehmet Gün ile Hasan Erdoğan katıldı. Duruşmayı ayrıca İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan da izledi.
Avukat Murat Fatih Ülkü, mahkemeye, daha önce mahkemede izlenen haber CD'si ile ilgili iki sayfadan oluşan değerlendirme dilekçesini verdi. Avukat Ülkü, ayrıca daha önce karara bağlanan ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 'ne (AİHM) müracat edilen 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı ve 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmükte iken idari safhanın sonuçlanması bakımından durma kararı verilen ve bu dava dosyasındaki yargılama neticesine etkili olacağından karar için iki dosyanın sonucu için bekletilmesini istedi.
Hakim Süleyman Çekilmez, Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden gelen yazıyı da okudu. Çekilmez, gelen yazıda olay sırasında mağdurların yanında olduğu bildirilen polis memurunun halen İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi'nde görevli olduğunu söyledi. Müşteki avukatlarından Mehmet Gün, sanığın birden fazla eylemde bulunduğunu, olayda 4 mağdurun olduğunu, zincirleme suç oluştuğunu, sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti. Hakim Süleyman Çekilmez, sanık Rennan Pekünlü'ye 4 ayrı mağdura karşı bu eylemi işlediğinin iddia edildiğinin kabul edilebileceği gözönüne alınarak, sanığın masumiyetine ilişkin karine geçerli olmakla beraber eylemin sübutu halinde ek savunma yapıp yapmayacağını sordu.
Sanık Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, bu konuda ek savunma yapmak istemediğini belirtip, “Ben şikayetçi olan kişelerin derslerine giren bir öğretim üyesi değildim. Onların eğitim ve öğretim özgürlüğünü engelleyecek bir eylemim olmadı. Esasen merak ettiğim konu, sivil polis memur olan M.K., üniversitenin özel güvenlik biriminde görevli olan kişiler olduğu halde orada ne işi olduğu? Olayla ilgili olarak katılan vekillerinin benden şikayetçi olan kişilerin mağdur olarak tanımlamalarını kabul etmiyorum. Olay günü şikayetçiler dahil olmak üzere kimsenin derse girmesine engel olmadım. Beyanı alınan öğrenciler olay günü haber ajansı muhabirleri ve olaya adı karışan polis memurunun da içinde bulunduğu provakasyon hareketi sonrasında derse girdiklerini söyledi. Ben sadece eğitimin huzur ve güvenini sağlamak için hareket ettim. Tüm eylemlerin bahsi geçen haber ajansı görevlilerinin içeri girmelerine, huzur ve güveni bozulmasına engel olmaktı. Beraatimi istiyorum" dedi.
Avukat Murat Fatih Pekünlü de olay günü orada bulunan polis memurunun görevlendirmesinin olup olmadığının araştırılmasını, müştekilerin provakatif bir eylem içinde yer aldıklarını, eğitim ve öğretim haklarının engellenmesi gibi bir durum olmadığını, şikayetçi öğrencilerinin derslerinin başarılı olduğunu, müvekilinin hukuka uygun hareket ettiğini, yürürlükte olan yasaları uyguladığını, suç tipindeki hukuka aykırılık unsurunun oluşmadığını belirtip beraat istedi. Diğer avukatlar da aynı yönde talepte bulundu. Hakim Süleyman Çekilmez, duruşmayı karar için ekim ayına erteledi. Duruşma öncesi adliye önünde toplanan bir grup ellerinde 'Davalar göktaşı gibi yağsa da, Rennan hoca yolundan dönmez. Balbay ile Özgürlük mücadelesi' yazısı bulunan pankartı taşıdı. Grup adına açıklama yapan yazar Hidayet Karakuş, "Hukuk, bilim ve laiklik yargılanıyor. Laiklik, bilim ve gerçek hukuk için buradayız" dedi.
Pekünlü daha önce aynı suçtan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmış, cezasını da Foça Yarı Açık Cezavi'nde yatıp çıkmıştı.

FOTOĞRAFLI