Dondurucu soğuğa rağmen 30 yıl önce yaşanan soykırımda şehit olan soydaşları anmak için Bulgaristan’a çıkarma yapan BALGÖÇ, çok sert mesajlar verdi.
Başta Balgöç başkanlığında Bursa’dan yola çıkan yüzlerce kişi olmak üzere Bulgaristan’da yaşayan Türkler, dondurucu kış soğuğuna rağmen, 30 yıl önce soykırım sürecini protesto gösterileri esnasında hayatını kaybeden 17 aylık Türkan bebeğin ve bütün şehitler için Kızılağaç Yoğurçular köyünde düzenlenen anma töreninde bir araya geldi.
Şehitleri ve gazilerin önünde saygı ile eğildiğini söyleyen BALGÖÇ Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan, önemli açıklamalarda bulundu. Toplum psikolojisi ve sosyolojik anlamda ’soya dönüş’ kavramının değişmesi gerektiğini altını çizen Yüksel, "Çünkü o acımasız günleri, o karanlık lekeyi daha yumşatmak, sevimli hale getirmek için hala bu ifade kullanılıyor. 2012 Bulgaristan parlamentosunda ’bu bir etnik temizliktir’ denildi. Niçin biz bunu sevimli hale getirmeye çalışıyoruz? Buna lütfen dikkat edelim. Bu etnik bir temizlik, asimilasyon ise tüm yazılarda böyle yer almalı" dedi.
Soykırımın üzerinden geçen yıllara rağmen tahammülsüzlüğün sürdüğünü belirten Özkan, "Hala bize ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorlar. Rencide ederek, yok sayıyorlar.Bugünkü parlamentoya bakarsanız büyük bir hoşgörsüzlük var. Bulgaristan Türk’ü vatanına ihanet etmedi" dedi.
Bugün Bulgaristan parlamentosunda Türkleri temsil ettiğini iddia eden bazı vekillere de tepki gösteren Özkan, "Kendilerini Türk adddeden, o koltuklarda oturanlar, reformcu gruplara katılarak güya sizleri temsil ediyorlar. Ama kendi dillerinde 10 dakikalık yayının kaldırılması için sesleri çıkmıyor. Diğer etnik gruplara örnek olacakmış. Olsun, bu bir zenginlik. 10 dakika değil 24 saat Türkçe yayın olmalı. Bu bir lütuf değil" dye konuştu.
"Ana dildi eğitim konusuna gelmek bile istemiyorum. Ana dilde eğitim değil ana dili öğrenmek istiyoruz" diyen Özkan şunları söyledi:
"Totoliter rejim döneminde bile haftada 4 saat ana dilde eğitim vardı. Bunu talep edin lütfen. Binlerce değil, yüzbinlerce imza verin. Unutmayın 1984-85 yıllarında 1 milyon 306 bin Türk’ün adı değişti. Bu çok düşündürücü bir rakam. Biz birinci sınıf vatandaş olmak için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.Tarlada çaşılırken çalışkan Türk ülkeyi yönetirken yok. Uyarıyorum. Bu güvensizlik sürerse Bulgaristan bir kez daha kaybeder".
Dost Bulgar haklının yeni yılını kutlayan Yüksel Özkan’ın ardından söz alan Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Öztürk de Mestanlıda önemli mesajlar verdi. Bulgaristan tarihine kara bir leke olarak yazılan asimilasyon şehitlerleri, kültürel soykırıma uğrayanların bu uygulamalara karşı onurlu duruşun 30. yılını kutladıklarını söyleyen Öztürk, şehitleri ve gazileri şükran ve mimnetle andı.
Hasan Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tek arzumuz var. Artık herkesin anlamasını istediğimiz konu şu; Bizden Bulgar olmaz.Bizden vatan haini olmaz. Tek isteğimiz. Asıl kurucu unsuru olduğumuz Bulgaristan’da hakkımız olanı almak, Bulgaristan’ın kalkınmasına katkı koymak. Bu topraklar yüz yıllardır dedelerimizden miras bıkarılmış bir emanettir. Onlara sahip çıkmak, birliğimizi, hak ve özgürlüklerimizi korumaya ihtiyacımız var. 30 yıl önce olduğu gibi bugünde buna ihtiyaçımız olduğunu hepiniz biliyorsunuz" şeklinde konuştu.