MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 16 Nisan Anayasa Referandumu kapsamında parti teşkilatlarına yönelik genelge yayınladı. Türkiye’nin tehlike ve tehditlerle dolu vahim bir süreçle uzun süredir direkt muhatap olduğunu kaydeden Bahçeli, “Devletimizin dayandığı tarihi ve temel ilkeler kırılmak, ardından da kademe kademe imha edilmek istenmektedir. Milli bekamız üzerinde karanlık bulutlar, milli birliğimiz etrafında kabus emeller dolaşmaktadır. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü hem iç odakların hem de bunları teşvik edip cesaretlendiren dış çevrelerin zalimce kurguladıkları oyunların hedefindedir. Komşu coğrafyaların sınır ve haritalarını değiştirmek, zorla da olsa yeniden çizmek amacıyla planlanan emperyalist komplo acımasızca faaliyetlerini hızlandırmaktadır. Nitekim zalimler koalisyonu Türkiye’yi yıkım tuzağına çekmek için devreye soktuğu kirli ve kanlı senaryoları ilerletip genişletmekle meşguldür” dedi.
Rusya ve diğer batı ülkelerinin terör örgütlerine cici çocuk muamelesi yaptığını belirten Bahçeli, “Rusya’da düzenlenen terör ve bölücülük konferansı ve bunun sonucunda açıklanan kararlar, bilhassa Suriye özelindeki gelişmelerin ne kadar sorunlu olacağının adeta habercisi niteliğindedir. Maalesef ülkemiz kuşatma altındadır. PKK-PYD-YPG’ye cici çocuk muamelesi yapıp sırtlarını sıvazlayan Rusya ve Batı ittifakı karşımızdaki düşman kampını devamlı güçlendirmekle uğraşmaktadır. Aziz milletimize kast eden, milli güvenliğimizi müdafaa eden kahraman evlatlarımızın kanını döken teröristlerin Moskova’da alkışlanıp taltif edilmeleri, batı başkentlerinde mükafata layık bulunmaları en hafif tabirle insanlık değerlerinin yok sayılmasıdır. Terörizmi dış politika aracı ve Türkiye’ye şantaj vasıtası olarak kullanan mihrakların milli birlik ve kardeşliğimize, tarihsel hak ve çıkarlarımıza diş biledikleri açık ve meydandadır. 8 Şubat 2017 tarihinde, Rusya’nın PKK ve YPG’yi terör örgütü olarak görmediğinin ilanı hem Astana görüşmelerine hem de önümüzdeki Cenevre sürecine gölge düşürdüğü tartışmasızdır” şeklinde konuştu.

Bahçeli, yurt içindeki birlik beraberliğinin sağlanmasının en büyük teminatının siyasi partiler olduğunu kaydederek, “FETÖ, IŞİD, PKK-YPG, DHKP-C’den oluşan terör kümesine karşı bir yanda korkusuzca, cansiperane, tavizsiz mücadele gösteren Türkiye’nin diğer yanda diyalog halinde olduğu ülkelerce sırtından hançerlenme girişimleri düşmanca bir tutumdur. Türkiye’nin beraberlik hukukunu diri tutması, milli uzlaşma ve kaynaşmayla saflarını sıkılaştırması kaçınılmaz ve inkar edilmez bir zorunluluk olarak en başta siyasi partilerin görevidir. Bilhassa 15 Temmuz 2016 hain darbe kalkışmasıyla denenen işgal girişimi mutlak surette siyasetin dengelerini tepeden tırnağa etkilemiş, partililerimize çok önemli milli ve ahlaki sorumluluklar yüklemiştir. Türk milletinden öç almak, önünü kesmek, ömrünü kısaltmak için kuyruğa ve nöbete giren acımasız ve kanlı niyetlere engel olmak, inanç ve imanımızdan örülü duvar çekmek her vatanseverin gayesi olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.