Samsun Üniversitesi(SAMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaynak, “Kovid-19’un Samsun Ekonomisine Yansımaları” araştırma raporunun sonuçlarını düzenlenen konferansta kamu ve özel sektör yöneticileri ile paylaştı.
Samsun Valiliği ile Samsun Üniversitesi iş birliği çerçevesinde hazırlanan “Kovid-19 Pandemisinin Samsun Ekonomisine Yansımaları” adlı çalışma raporu Samsun Vali Yardımcısı Hasan Balcı moderatörlüğünde, Samsun Üniversitesi Rektör Yardımcısı Selahattin Kaynak’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta sunuldu.
Samsun’da faaliyet gösteren firmaların Kovid-19 salgınından birçok gösterge itibarıyla nasıl ve hangi düzeyde etkilendiklerini, kamudan beklentilerini ve geleceğe ilişkin düşüncelerini tespit etmeyi amacıyla hazırlanan raporda önemli sonuçlar elde edildi.

“Samsun’da tohum ve fide satışları arttı”
Prof. Dr. Kaynak, pandeminin tarım sektörüne olan etkisinden bahsederken ilgili kurumlardan gelen veriler doğrultusunda Samsun’da tarım sektörünün bu süreçten çok olumsuz etkilendiğini söylemenin pek mümkün olmadığını ifade etti. Pandemi sürecinde tohum ve fide satışlarının arttığını, bunun da bireysel bazda üretim artışından kaynaklandığını vurgulayan Kaynak, ülkelerin bu süreçte tedarik zincirlerindeki aksamalardan dolayı besin ve gıda kaynaklarına erişimde sıkıntı yaşamalarının söz konusu olabileceğinden dolayı ilimizdeki üretim alanlarını yerel ekonomiye kazandırmanın gerekliliğini vurguladı.

“Konaklama tesisleri, sağlık personeline destek oldu”
Prof. Dr. Kaynak, pandeminin Samsun’daki turizm sektörüne olan etkisini şu sözlerle ifade etti: “Konaklama tesislerinin büyük bir bölümü kapanmış, konaklama tesislerinde açık olanların yine büyük bir bölümü odalarını bu salgınla mücadele eden sağlık personeline ücretsiz olarak tahsis etmiş, bunun yanı sıra az sayıda da olsa konuklarını ağırlamışlardır. 2019 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarındaki toplam konaklama sayısı 239 bin 869 iken bu sayı 2020 yılının aynı aylarında (konaklayanların çoğu sağlık çalışanı olmak üzere) 144 bin 167’ye düşmüştür. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bağlı Gazi Müzesi ve Bafra Arkeoloji Müzesini 2019 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında toplam 13 bin 32 kişi ziyaret etmiş ve 2020 yılı aynı aylar itibariyle bu sayı 5 bin 433’e düşmüştür.”

“2019 Nisan ayında 70,6 milyon TL olan ithalat, 2020 yılı Nisan ayında 49,3 milyon TL olarak gerçekleşti”
Prof. Dr. Kaynak ihracat verilerinden bahsederken ise, “Nisan ayındaki fark göze çarpmaktadır. 2019 Nisan ayında 57,40 milyon TL iken, 2020 yılı Nisan ayında 39,40 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. İthalat ise 2019 Nisan ayında 70,6 milyon TL, 2020 yılı Nisan ayında 49,3 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Satılan konut sayılarında ise 2019 yılı Mayıs ayında 1.492 adet, 2020 yılı Mayıs ayında 735 adet olarak gerçekleşmiştir. Satılan otomobil sayıları incelendiği zaman ise 2019 Nisan ayında 172 bin 194 otomobil iken, 2020 yılı Nisan ayında 177 bin 886 otomobil satıldığı görülmüştür” dedi.
Kaynak, “Samsun işgücü piyasasının salgına tepkisi 3 aylık 2019-2020 karşılaştırmasında açıkça izlenebilmektedir. Mart, Nisan ve Mayıs aylarında 2019 yılında 5 bin 562 kişi işe yerleştirilmişken, 2020 yılının Mart-Nisan-Mayıs aylarında 3 bin 438 kişi özel sektörde istihdam edilmiştir” bilgilerini paylaştı.

“2020 yılında çok sayıda firma Kısa Çalışma Ödeneği’ne başvurdu”
İşsizlik ödeneğine başvuran kişi sayısının 2019 yılı nisan ayında 1.610 iken 2020 yılının aynı ayında başvuru sayısının 10 bin 528 olarak gerçekleştiğini dile getiren Prof. Dr. Kaynak, “2019 yılında Kısa Çalışma Ödeneği’ne(KÇÖ) başvuran firma ve yararlanıcı sayısı yok denecek kadar azdır. 2020 yılının pandemi aylarında ise 7 bin 838 firmanın başvurusu alınmıştır. Mart 2020’de 1.369, Nisan ayında 5.129 firma, Mayıs ayında ise 1.340 firma başvuru yapmıştır” şeklinde konuştu.



Yüzde 39’u KÇÖ’den yararlandı
Samsun’da faaliyet gösteren firmalar özelinde gerçekleştirilen saha çalışması bulgularına değinen Prof. Dr. Kaynak şu bilgileri paylaştı:
“Pandeminin üretim faaliyetlerini azalttığı ya da durdurduğu bu süreçte Samsun ilinde istihdam edilen personelin yüzde 39’u hükümet tarafından sağlanan Kısa Çalışma Ödeneği desteğinden faydalanmaktadır. Diğer yandan, firmaların yüzde 36’sı personellerinin bu süreçten etkilenmediğini belirtmiştir. Ayrıca, küresel alanda birçok firma esnek ya da uzaktan çalışma sistemine geçerken Samsun’da faaliyet gösteren firmaların yüzde 40’ının bu sistemlerden hiçbirine geçmedikleri ve yüzde 74’ünün bu sistemlere geçmeyi planlamadıkları görülmüştür.”



Çalışma hayatında Kovid-19 etkisi
Pandemi süresince alınan önlemlerin ve uygulanan kısıtlamaların, firmaların üretim faaliyetlerini olumsuz yönde etkilediğini ve firmaların bu olumsuzlukları bertaraf etmek için çeşitli yollara başvurduğunu belirten Prof. Dr. Kaynak, firmaların yüzde 39’unun Kısa Çalışma Ödeneği desteğinden faydalandığını vurgularken, personellerin yüzde 11’inin ücretsiz izin ve yüzde 8’inin ücretli izin hakkını kullandığı, yüzde 6’sının ise iş akitlerinin sona erdirildiğini belirtti. Prof. Dr. Kaynak, Samsun ilinde faaliyet gösteren firmaların yüzde 36’sında çalışma hayatında bir değişiklik yaşanmadığı sonucuna ulaştıklarını belirtti. Kaynak, “Samsun ilindeki firmaların yüzde 35’inin esnek çalışma sistemine ve yüzde 7’sinin uzaktan çalışma sistemine geçtiğini, yüzde 40’ının ise faaliyetlerine pandemi öncesi koşullarda devam ettiğini ifade etti.
Öte yandan, firmaların neredeyse dörtte üçünün bu sistemlerden herhangi birine geçmeyi planlamadıklarını söyleyen Kaynak, evde çalışma sistemini kullanan firmaların ise bu sistemin verimlilik düzeyinde düşüş oluşturduğunun tespit edildiğini ifade etti. Firmaların salgından olumsuz olarak etkilenme düşüncelerini de incelediklerini anlatan Prof. Dr. Kaynak, “Sonuçlara göre; firmalar, iş teslimatlarında gecikmeler, faaliyetlerin durdurulması, ciro kaybı, tedarik zincirinde aksamalar, üretim maliyetlerinde artış, çalışanda motivasyon kaybı, finansman kaybı gibi birçok olumsuz beklentiyi işaret etmiştir” diye konuştu.
Prof. Dr. Kaynak, salgını fırsata çevirebilme konusunda firmaların görüşlerini aldıklarını dile getirirken, firmaların yüzde 21’inin mevcut pazarda talep artışı beklentisi içinde olduğunu, yüzde 16’sının yeni pazarlara açılma şansı yakalayabileceğine inandığını ve yüzde 13’ünün rakiplerinin pazardan çekilmesini beklediğini belirtti. Bununla birlikte, Prof. Dr. Kaynak, firmaların neredeyse yarısının pandeminin kendileri için herhangi bir olumlu etkisinin olmayacağını düşündüklerini kaydetti.