Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok, tropikal ve subtropikal ülkelere yolculuk yapacakların özellikle Sarı humma ve falciparum sıtması enfeksiyonları konusunda dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
THY kabin amiri Selda Durmaz’ın, görevli olduğu Nijerya’da, sivrisinek sokması ile bulaşan falciparum sıtması sonucu yaşamını yitirdiğini hatırlatan Ok, “Havacılıkta, özellikle ölümle sonuçlanan kazalarda, benzerinin yeniden yaşanmaması için konu enine boyuna araştırılır. Askerliğini bir deniz hava üs komutanlığında, Sağlık Grup Başkanı olarak yapmam nedeni ile bu konuda kendimi görevlendirdim. Tropikal ve subtropikal ülkelere yolculuk yapacaklar özellikle iki enfeksiyon konusunda dikkatli olmalılar: Sarı humma ve falciparum sıtması. Sarı humma etkeni Aedes türü sivrisineklerin sokması ile bulaşan bir virüs ve korunmak için bir aşısı var. Falciparum sıtması ise Anofel cinsi sivrisinek sokması ile bulaşan bir parazit türü ve henüz ticari bir aşısı yok. Yıllardır yoğun çalışmalar sürüyor, RTS, S adlı bir aşı tam koruyucu olmasa da birkaç yıla kadar piyasaya çıkabilir. Falciparum sıtması Türkiye’nin güney ve güneydoğusunda nadir görülen vivax sıtmasından ve diğer sıtma türlerinden çok daha tehlikeli, çünkü parazitler içlerine girdiği kandaki alyuvarları yapışkan hale getirip, kılcal damarları tıkayabiliyor ve kabin amiri Selda Durmaz’da olduğu gibi beyni tutarak, hızla ölüme yol açabiliyor.” dedi.
Her yıl çok sayıda insanın yolculuk sırasında sıtmaya yakalandığını kaydeden Ok, “Sıtmaya yakalanan insanlar ülkelerine döndüklerinde enfeksiyon tablosu ortaya çıkıyor ve bazıları yaşamlarını yitirmektedir. Bu ölümlerin önemli bir bölümü alınacak önlemler, erken tanı ve uygun tedaviyle önlenebilir. Sıtmadan korunmada öncelikle gidilecek bölgede enfeksiyonun risk derecesi, enfeksiyonun ana belirtileri ve kuluçka süresini öğrenilmeli; sivrisinekler tarafından sokulmamak için önlem alınmalı, gerektiğinde ilaçla korunma sağlanmalı; belirtiler ortaya çıkarsa erken tanı ve tedavi uygulanmalıdır.” şeklinde konuştu.
BİLGİLENME YAPILMALI
Yolculuk yapılacak ülkede sıtmanın durumu, ilaçla korunma gerekip gerekmediği, gerekiyorsa kullanılacak ilaçlar konusunda güncel bilgilerin Dünya Sağlık Örgütü’nün http://www.who.int/malaria/publications/country-profiles/en/ veya CDC’nin (Hastalık Kontrol Merkezi) http://www.cdc.gov/malaria/travelers/country_table/a.html sitelerinden elde edilebileceğini kaydeden Ok, gidilecek ülkelerin farklı bölgelerinde ve yılın farklı dönemlerinde riskin değişebileceğini ve o bölgenin yerel yetkililerinden bilgi almanın yararlı olacağını anlattı.
SİVRİSİNEKLERDEN KORUNMA
Sivrisineklerin daha çok gün doğarken ve batarken kan emdiklerinden, bu zamanlarda daha dikkatli olunması gerektiğini anlatan Ok şunları söyledi:
“Uzun kollu ve bacakları örten giysilerle açık alanları azaltmak, açık alanlara 3-4 saatte bir yüksek konsantrasyonda DEET içeren sinek kovucu losyon veya krem püskürtmek veya sürmek, sineklik telle örtülmüş mekanlarda durmak, tel yoksa kapı ve pencereleri gün doğarken ve batarken kapatmak, uyurken cibinlik kullanmak, insektisitli sprey, elektrikli tablet veya sıvılar yararlı olabilir. Gidilecek bölgede sıtma yoğunsa ve sivrisinekle temas yeterince önlenemiyorsa ilaçla korunma düşünülebilir, ancak bu ilaçlar yeterince koruyucu olmayabilir ve yan etki yapabilirler. Bugün için en sık kullanılanlar atovakon-proguanil (Malarone), doksisiklin (Tetradox) veya meflokin (pilotlar için uygun değil, Lariam) içeren ilaçlardır. Türkiye’deki eczanelerde sadece doksisiklin mevcuttur, diğerleri özel birimlerden elde edilebilir. İlaca ne zaman başlanıp, hangi aralıklarla kullanılacağı ilaca göre değişir. İlaçla korunmadan daha önemlisi ‘Yedek Acil İlaç Tedavisi’dir. Risk altındaki kişilere hastalığın belirtileri çok iyi tanımlanmalı, yanlarına belirtiler ortaya çıktığında kendi başlarına kullanmak üzere etkin sıtma ilaçları verilmelidir; meflokin (Lariam), artemeter-lumefantrin (Coartem), atovakon-proguanil (Malarone) gibi… Sivrisinek sokmasından yaklaşık 2 hafta sonra yüksek ateş, üşüme, titreme gibi belirtiler ortaya çıkarsa akla ilk olarak sıtma gelmelidir. Tanı parmak ucundan alınan bir damla kanın ince yayılması ve Giemsa gibi boyalarla boyanıp, deneyimli bir göz tarafından incelenmesi ile konur. Kanda antijen arayıp, bant oluşturan hızlı tanı kartuş testleri de vardır, bazıları sıtma türünü de ayırır. Hamile kadınlar ve küçük çocuklar olası ise bu bölgelere gitmemelidir. Gideceklerse daha çok sivrisinekten korunmaya çalışmalılar, zorunlu olmadıkça korunmaya yönelik ilaç kullanmamalıdırlar. Uçak mürettebatı gibi endemik bölgelerde sık ve kısa kalışlar gerçekleştiren kişiler sivrisineklere karşı daha iyi korunmalı ve yedek acil sağaltım için uygun ilaç taşımalıdır. Yüksek riskli bölgelerde ilaçla korunma düşünülebilir.”