Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

- İslamiyetin özü kavranamadığından manevi bir buhran hali egemenlik kurmuştur. Ne kadar kötülük ve kardeşlik varsa etap etap gerçekleştirilmektedir. Bu hepimiz adına üzüntü vericidir. Bu yılki kutlu doğum haftasında insanlığı yüceltmek için birliğe vurgu yapılmaktadır. Efendimiz vahdeti öğütleyen insanlığın göz nurudur. İslam toplumlarını bugünkü derin sıkıntısı efendimizi samimiyetle özümsemekten uzak durmaktır. Efendimiz neyi yasaklamış, neyi öğütlemişse şu anda tam tersi yapılmaktadır. En vahşi cinayetler İslam adına işleniyorsa ortada elbette devasa bir problem var demektir.
Tevdih Allah'ın birliğine ve varlığına imandır. Vahdet, Tevhid'in tamamlayıcısıdır. Bugünlerde İslam toplumları Vahdet'in neresindedir, hangi durağındadır.

"MÜSLAMAN'IN MÜSLAMAN'I KATLETTİĞİ DÜNYA CEHENNEM DEĞİL DE NEDİR?"

Hepinizden ricam Ortadoğu coğrafyasına dikkatle bakınız. Göreceksiniz ki adalet yoktur, anlaşma raftadır, barış uzaktadır. Birlik ve beraberlik duyguları ağır hasarlıdır. Bunların yarına savaş vardır. Düşmanlık diz boyudur. Yoksulluk, yolsuzluk ve yozlaşma korkunç noktadadır. Müslaman'ın Müslamın'ı katlettiği bir dünya cehennem değil de nedir? Suudi Arabistan kralı Ankara'ya ayak basmadan yüzlerce lüks araç ayaklarına serilmiştir.

"DEVLET ADETA SAHİPSİZ VE BAŞIBOŞTUR"

Ülkemizin birçok sorunu vardır ancak üzücü olan bunların çözülememesidir. Çatışmacı üslup, kutuplaşmayı teşvik etmektedir. 14 yıldır siyasi ahlak ve seviye diptedir. Siyasetteki kayıkçı kavgası milletimizin esas beklentilerini zedeliyor. İnsanımız gerilimden yorulmuştur. Türkiye'nin iç ve dış sorunları gittikçe karmaşıklaşmaktadır. Ahlak ve edep yoksunu karşılıklı atışma aleyhimize olmak üzere tırmanmaktadır. Devlet adeta sahipsiz ve başıboştur. Toplumsal güven iniştedir.

"KİMLİK BİLGİLERİNİN ÇALINMASI TAM BİR SKANDAL"


Milli güvenliğimiz açısından tehlike saçan bir diğer konu da vatandaşlarımızın kimlik bilgilerinin çalınmasıdır. Bu sonuç tam bir skandaldır. Vatandaşlarımızın kimlik bilgilerine bilgisayar korsanları nasıl ulaşmıştır? Vatandaşlarımızın kimlik bilgileri hangi amaçla ele geçirilmiştir? Hükümetin bu konuyu basite indirgemesi sorumsuzluktur. Hükümetin yıllarca hiçbir tedbir geliştirmemesi aymazlıktır. AKP hükümeti iddiaları yavaştan almıştır. Türkiye bir grup bilgisayar korsanın eline avucuna düşmeyecek kadar onurlu bir millettir. Böyle bir devlet idaresi nerede görülmüştür? Kişisel verilerin çalınmasında yabancı teşkilatların parmağı varsa açıklanmalıdır.

"ABD'NİN TÜM İTİRAZLARA RAĞMEN PYD'Yİ DESTEKLEMESİ KÖRLÜKTÜR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 29 Mart-1 Nisan tarihleri arasında ABD ziyareti hakkında kanaatlerimi daha önce söylemiştim. ABD tarafının PYD'nin ilerlemesine Türkiye'nin sessiz kalmasını istemesi sürpriz değildir. ABD'nin Türkiye'nin tüm itirazlarına rağmen PYD'yi desteklemesi körlüktür. PYD'nin ana amacı Suriye'nin kuzeyini tamamiyle kontrol altına almaktır.

"ABD, PKK'NIN ÇÖPÇATANI OLACAK KADAR TÜRKİYE DÜŞMANI MIDIR"

PYD'nin ana amacı Suriye'nin kuzeyini tamamiyle kontrol altına almaktır. Görüldüğü kadarıyla ABD süreç ihanetinin tekrar başlatılması konusunda bir dayatma içindedir. ABD'nin Ankara Büyükelçisi sorunlu açıklamalarını sürdürmüştür. PKK'nın elebaşlarından biri ABD'nin arabuluculuğunu önermiştir. Erdoğan ABD'deyken bu teklifler iletilmiştir. Geçen hafta ABD vatandaşlarını uyararak tehditler olduğunu duyurmuştur. ABD ne yapmaya neyin altyapısını kurmaya çalışmaktadır? Arabuluculuk teklifini yapmaya ne hakkı vardır. ABD PKK'nın çöpçatanı olacak kadar Türkiye düşmanı mıdır?

"SANA MI KALDI PEŞMERGEYİ KORUMAK?"

Barzani bağımsızlık ilan edeceklerini söylemiştir. Hükümetten buna bir tepki gelmemiştir. Barzani'nin etrafında etten duvar örecek kadar şuur kaybına uğramışlardır. Sayın Davutoğlu Serok oldun bunu anlayalım diyelim. Milliyetçilikle hesaplaşma vakti geldi dedin. Ama Mehmetçik katili Barzani'ye siper olduğunu buradan serokluktan çürüklüğe oradan da peşmerge zabitliğine geçmeyi nasıl açıklayacaksın. Sayın Başbakan, sana mı kaldı peşmergeyi korumak? Barzani, PKK'nın ta kendisi, Türk milletinin karanlık hasmıdır.

"40 FIRIN EKMEK YESELER YİNE DE MHP'Yİ KAFALARINA GÖRE TANZİME EDEMEYECEKLERDİR"

MHP ile uğraşılması boşuna değildir. MHP ayak oyunlarına hazrılıklıdır. Her musibeti def edecek cesarettedir. Tüzük kurultayı için imza veren her kardeşim benim için değerlidir. Anlamadığım ve asla anlayamacağım ön plandaki çığırtkanlar MHP'yi bir plan çeröçevesinde etkisizleştirmek siteyenlercir. Bunlar 40 fırın ekmek yeseler yine de MHP'yi kafalarına göre tanzime edemeyeceklerdir. Bu davanın hamuru şehit kanıyla yoğrulmuştur.

"BİZİM PARALELE TESLİM EDECEK PARTİMİZ YOK"

Doğru, adil olması kaydıyla hukuka her zaman riayet ederiz. Bundan sonra da sırayı yargıtay safhası alacak. Bize AKP'nin stepnesi, bastonu diyenler şimdi ne diyecekler? Hangi mahkemenin lehimizde karar vermesi için gerekli girişimlerde bulunulmuştur. Bu ucubeler başka kapılarda gezip de nereye gitmiştir. Bizim paralele teslim edecek bir partimiz yoktur, MHP'ye nüfuz etmek, yuvalanmak ve operasyon partisi olarak kullanmak isteyen, 'okyanus ötesi' kaçkınlarının,

İSLAMİYET'İN YÜZ KARALARI

Paralel artıklarının mutluluğunu da ibretle izliyorum. Kendi kurum ve kuruluşlarına kayyum atandığında kıyameti kopartan, kayyumun gölgesi MHP'ye değince güvercin taklaları atan zevat ve zümreye diyorum ki bugüne kadar ne yaşamışsanız müstahaktır. Bunlar dini paraya dönüştüren, imamlığı şirkete çeviren, ABD'nin kuklası, İslamiyet'in yüz karalarıdır.

"KENDİNE İNANAN KİM VARSA 18 MART 2018'İ BEKLESİN"

İstenen büyük kurultay ise bu yılın ocak ayında belirlenen 18 mart 2018 tarihini herkes sabırla beklemelidir. Bir iddiası olan, kendine inanan kim varsa 18 Mart 2018'de ülkücü hareketin karşısına çıkabilecektir. Bunun dışında olağanüstü kurultay yoktur, yapılmayacaktır.