Reina’yı hedef alan terör saldırısının fail ya da faillerini yakalama çalışmaları devam ederken, saldırı günü bir başka ünlü eğlence mekanı Anjelique’e de 3 şüpheli kişinin geldiği öne sürüldü. Anjelique’in güvenlik müdürü Gökmen Beştaş, “1’i kadın 3 kişi rezervasyon talebiyle gelmiş. ‘Buranın başka giriş-çıkışı var mı?’ gibi sorular sormuşlar. Polise haber verildi. Görüntüleri de paylaştık” dedi. Yılbaşı gecesinde Reina’daki hain saldırısının fail ya da faillerini yakalamaya yönelik çalışmalar devam ederken, dün ilginç bir iddia ortaya atıldı. Katliamın yaşandığı Reina’ya çok yakın olan bir başka ünlü eğlence mekanı Anjelique’e yılbaşı günü 3 şüpheli kişinin geldiği öne sürüldü. 1’i kadın olan kişilerin mekana dair bazı soruları oldukça ilginç.
 
Anjelique’in güvenlik müdürü Gökmen Beştaş o günü şöyle anlattı:
 
‘Bellerinde silah vardı’
 
Öğle saatlerinde gelen 3 kişinin rezervasyon yaptırmak istediğini ancak oldukça şüpheli hareketlerde bulunduklarını belirten Beştaş, “Kamera kayıtlarında bu sabit. 1’i kadın, 3 kişiler. Bir tanesi Rus kalpağı takmış. Bellerinde silah var. Arkadaşlar da bir hayli tedirgin olmuş. Bir arkadaşımız şüpheleniyor. Sonra yan taraftaki başka bir restorana geçiyorlar. Şüphelenen arkadaşımız da peşinden gidiyor. Orada görevlilere ‘Anjelique’e nasıl geçebiliriz?’ gibi sorular sormuşlar. Arkadaşımız emniyeti bilgilendiriyor. Polisler gelip kamera kayıtlarına baktı. O sırada birinin IŞİD üyesi olma şüphesiyle arandığını söylediler. Bu şahısların bellerindeki silahlar da kamera kayıtlarında belli oluyor. Kayıtlar poliste de mevcut” dedi.
 
‘Başka giriş-çıkış var mı?’
 
Beştaş, iki haftadır emniyetin bölgede teyakkuzda olduğunu belirterek, “Bizlere de geldiler. Mekanın çevresinde özellikle cadde tarafında polis ekipleri vardı. Ortaköy’de o gün yaklaşık 500 polis vardı sanıyorum” diye konuştu. Saldırgan ya da saldırganların o gün diğer mekanlara da keşif amaçlı girip çıkmış olma ihtimali üzerinde duran Beştaş, “Şüpheli halleri dikkat çekiyor. Bir nevi keşif yapmışlar. Demek ki en rahat Reina’yı gördüler. Belki Reina’ya bile gündüz saati keşif yapmaya gitmiş olabilirler. Zaten oraya önceden girmeden bunu yapması çok mümkün değil” ifadelerini kullandı.
 
‘Olağanüstü tedbirler’
 
Öte yandan Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan da, olay öncesi kendilerine gelen bir istihbarat olmadığını belirterek, “İstihbarat değil, açık istihbarattı. Benim medya takipten okuduğum şeylerdi. Emniyetten bir bilgi yok. Emniyet’in 17 Aralık’tan beri, o bölgede, Bebek-Ortaköy arası almış olduğu; bugüne kadar hayatımda görmüş olmadığım olağanüstü tedbirler vardı” dedi. Yasada güvenlik görevlilerinin silah taşımaması ile ilgili bir soruya Koçarslan şu yanıtı verdi: “Yasal düzenlemeye gidilmesi lazım diye düşünüyorum. İçeride doğrudur; mantığı açısından silah bulunmaması ama kapıda düzenleme yapılması lazım. Güvenlik şirketi direkt bize bağlı değil. Mutlaka silah olması gerekir.”
 
‘Buraya nasıl ulaştı?’
 
Koçarslan, bütün bu açık istihbarata rağmen, olağanüstü güvenlik tedbirlerine rağmen saldırının gerçekleştiğini belirterek, “Buraya nasıl ulaştı? İblis diyebileceğim, terörist dahi diyemeyeceğim varlık yaratık nasıl ulaştı bilmiyorum?” dedi. Herhangi bir tehdit almadıklarını belirten Koçarslan, “Bizim işletmemize doğrudan gelen tehdit yok. Doğrudan gelen bir istihbarat da yok. Açık istihbarat ve genel tehdit. Genel şeyler... “ diye konuştu.
 
‘Güvenlik problemi var’
 
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü eski müdürü Adil Serdar Saçan, Reina saldırısında ciddi bir güvenlik problemi olduğunu belirterek, “3 ay önce ben de orada bir saldırıya uğradım. Belki bana yumrukla saldırdılar ama bellerinde silah da vardı. O mekana silahla girmek çok kolay. Hem mekanın hem de emniyetin ciddi kusuru var. Polise çok yüklenmenin doğru olmadığını düşünüyorum ama ortada bir ihmal var. Yılbaşı akşamı 5 yere saldırı olacaksa ilk sırada Reina vardır. Ama 1 polis görevlendirilmiş. En az bir ekip gönderilmeliydi. Hatta bin kişinin gittiği bir yeri özel harekat korumalı. Burada istihbarat zaafiyeti de bariz” dedi.

Kaynak:Güneş