Hatay İskenderun’a bağlı bir köyde kepçe operatörü C.B. (37), 2011’de bir evde yalnız bulunan, o tarihte 15 yaşındaki Ö.B. adlı kızdan su istedi.İddiaya göre kepçe operatörü, küçük kızı dudaklarından öptü ve sonraki günlerde de telefonla görüştüğü Ö.B. ile değişik yerlerde buluşarak bu eylemini tekrarladı. Annesinin şüphelenmesi üzerine adamdan uzaklaşıp 3 ay sonra intihar girişiminde bulunan küçük kız, tedavisi sonrası Hatay Emniyeti

Çocuk Şube Müdürlüğü’nde cinsel istismardan söz edince, savcılık soruşturma başlattı.

4 YIL SONRA BU KEZ ‘ERTELEME’

Hatay Adli Tıp, küçük kızın ‘beden ve ruh sağlığının bozulmadığı’ raporu verse de savcılık, tutuksuz sanık C.B. hakkında ‘Çocuğun basit cinsel istismarı’ndan 3-8 yıl hapis cezası istedi. İskenderun 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde C.B. suçlamaları reddederek, “Sürekli arayıp rahatsız etti. Nasihat ettim” dedi. Bu arada itiraz üzerine Adana Adli Tıp, küçük kızın beden ve ruh sağlığının bozulduğuna yönelik rapor verdi. Yeni rapor nedeniyle ceza 15 yıla kadar çıkabileceğinden, dosya İskenderun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Burada geçen hafta yapılan son duruşmada, Cumhuriyet Savcısı, sanığın zincirleme biçimde cinsel istismardan cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatlarının süre istemesi nedeniyle son kararı vermeyen mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

YARGI ÇOCUK ODAKLI BAKMALI

Sabancı Vakfı ve Gündem Çocuk Derneği’nin ‘Büyüteç: Ayrımcılıkla Mücadelede Etkili Araçlar’ projesi kapsamında dava ile ilgilenen küçük kızın avukatı Şahin Antakyalıoğlu, gecikmenin olumsuzluklarını şöyle anlattı: “Ö.B. intihara kalkıştı. Psikolojisi bozuldu. Hâlâ travma yaşıyor. Yargının bakış açısı çocuk odaklı değil. Rapor alma süreçlerinde travma yaşatıyor. Oysa yasa çok açık; 15 yaşını doldurmamış çocuklara fiillerde şikâyet aranmaz.” (DHA)