Işıl ARSLAN- Mehmet İNAN/BURSA, () - BURSA'da konuşan TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı ve CEO'su Sani Şener, "Biz devamlı akıllı büyüme peşindeyiz. Büyüme çok önemli bir hadise. Sadece her türlü işe girerek, ihaleye girerek, zararına iş alarak büyümenin peşinde olmak çok yanlış bir hadise. Biz akıllı büyümenin peşindeyiz. Çünkü bizim ülkemize, çalışanlarımıza, yatırımcılarımıza bir sorumluluğumuz var" dedi.
Kısa adı BALKANTÜRKSİAD olan Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin 14'üncü Sinerji Toplantısı'na konuşmacı olarak katılan TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı ve CEO'su Sani Şener, gazetecilerin sorularını yanıtladı. TAV olarak iyi bir yıl geçirdiklerini, gelirlerinde ve yolcu sayılarında artışların devam ettiğini söyleyen Şener, şöyle dedi:
"İstanbul bizim en önemli havalimanımız. Biz geçen sene toplam bütün havalimanlarımızda 96 milyon yolcu yapmıştık. Bu sene yolcu sayımızın 100 milyonu geçeceğini görüyoruz. 2010 yılında bir hedef koymuştuk ve demiştik ki; '2020 yılında 100 milyon yolcuyu buluruz' diye. Biz 2016'ya gelmeden 100 milyon yolcuyu bulmuş oluyoruz. Tabii bu Türkiye'deki büyüme ile paralel bir gelişme. Çünkü havalimanlarındaki yolcu sayısı ile ülkelerin ekonomileri arasında bağlantı var. Ekonomideki büyümeye göre yolcu sayısı ciddi oranda artıyor. Tabii Türk Hava Yolları'nın da ciddi bir büyümesi var. O açıdan biz hedeflerimizi tutturduk." 
"70 HAVALİMANINDA BİZİM AYAK İZİMİZ VAR"
Dünyada küreselleşmeyle birlikte pazar ve sermayenin çok dinamik olduğuna dikkat çeken Sani Şener, bu dinamizmin TAV'ın hedefi ve stratejilerini devamlı yenilediğini anlattı. Şener, şöyle devam edildi:
"Biz servis şirketlerimizde çok ciddi büyüme aştık. Bizim daha evvel ki servis şirketlerimiz sadece bizim havalimanlarımıza hizmet ediyorlardı. Şimdi artık dünyada, bizim işletmediğimiz havalimanlarına da hizmet veriyorlar. Mesela biz dünyada 14 tane havalimanı işletiyoruz. Bizim inşaat şirketimiz de var, sadece havalimanı yapıyor. Bütün bunlara baktığınızda dünyada 70 havalimanına hizmet veriyoruz. 70 tane havalimanında bizim ayak izimiz var. Biz servis şirketlerimizi çok ciddi geliştirmek istiyoruz. Mesela Kenya'daki havalimanının CIP salonlarını bizim işletme hizmetleri şirketimiz işletecek. Yani çeşitliliğe çok önem veriyoruz. Çeşitlilik çok önemli. Ama bunu iyi entegre edemezseniz, o zaman çeşitliliğin hiçbir avantajı kalmıyor. Bizim organizasyonel yapımız, mimarimiz bunların entegrasyonuna çok müsait. Yani bir kere hepsi havalimanlarında iş yapıyor. Yani bu iletişim çok ciddi bir enerji ortaya çıkarıyor." 
"PORTFÖY YÖNETTİĞİMİZ İÇİN DIŞ ŞOKLARA KARŞI DAHA BİR AŞILIYIZ"
Son olaylar nedeniyle Türkiye'de turizmin bir düşüşte olduğunu ifade eden Şener, ancak İstanbul özelinde bizim bir sorunlarının olmadığını kaydetti. Şener şunları söyledi:
"Ancak, Tunus'ta çok ciddi bir sorunumuz oldu. Tunus'ta terör eylemlerinden sonra Tunus'taki yolcu, çok ciddi şekilde düştü. Antalya Havalimanı'nda biz sadece yer hizmetleri yapıyoruz. Oradaki yer hizmetlerinde Ruslar az gelmeye başladılar. Rus uçaklarına servis veremiyoruz. Tabii ki baktığınızda etkisi oluyor ama bizim kendi kendimizi koruyucu bir yöntemimiz var. Bir portföy yönetiyoruz. Yani Medine'de havalimanı işletiyoruz. Mesela bu sene Medine'de çok ciddi şekilde yolcu sayısı arttı. İstanbul, Gürcistan gayet iyi gidiyor. Gelecek sene Tunus'un düzeleceğine inanıyoruz. Yani portföy yönettiğimiz için dış şoklara karşı daha bir aşılıyız diyebilirim. Biz devamlı akıllı büyüme peşindeyiz. Büyüme çok önemli bir hadise. Sadece her türlü işe girerek, ihaleye girerek, zararına iş alarak büyümenin peşinde olmak çok yanlış bir hadise. Biz akıllı büyümenin peşindeyiz. Çünkü bizim ülkemize, çalışanlarımıza, yatırımcılarımıza bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluklarımızın bilincinde hareket ediyoruz ama bana sorarsanız bütün dünya, bizim pazarımız şu anda. Mesela Filipinler'de 5 tane havalimanı ihalesine katılıyoruz. Güneydoğu Asya çok önemli. Çünkü bundan sonra yolcu sayısında çok ciddi büyüme, Asya Pasifik'te olacak. Biz de Asya Pasifik'e göre kendimizi konumlandırıyoruz."
Şener, bir gazetecinin "İstanbul'da 3'üncü Havalimanı'nın işletmeciliğine talip olur musunuz ve lokasyonunu nasıl buluyorsunuz?" sorunu yanıtlarken şöyle konuştu:
"İstanbul 3'üncü Havalimanı'nı alan bir konsorsiyum var. O gün geldiğinde bakmak lazım. Şartlara bakmak lazım. Konuşmak ayıp oluyor. Orada bizim arkadaşlarımız var. Biz rekabeti normal kuralları içinde yapıyoruz. İhale oldu. Bizde o ihaleye katıldık ve almadık. Açık arttırma olduğu içinde alamadık değil, almadık. Ama onlar başka bir şey görmüşler demek ki almışlar. Hayırlı olsun." 
Türkiye'de uçuş kültürünün çok hızla yerleştiğine dikkati çeken Şener, "Biz bu işe başladığımızda Türkiye'de 33 milyon kişi uçuyordu, 15 yıl önce. Şu anda 160-170 milyon kişi uçuyor. Demek ki bu kültür oturdu yerine" dedi.
Şener daha sonra BALKANTÜRKSİAD üyelerine TAV Havalimanları'nın başarı öyküsünü anlattı. Şener, 2023 yılı hedeflerinin çok önemli hedefler olduğunu söyleyerek, "Cumhuriyet'in 100. yıldönümünde bu hedeflere ulaşmamız çok önemli. Bizi buraya getiren, oraya götürmüyor. Devamlı değişim lazım. Yani eğer bu sene temel bilimler bölümüne 80 bin kişilik kontenjan açık ise, fizik, kimya biyolojiye 80 bin kişi girmemişse, o bölümleri seçmiyorsa işimiz zor. Bundan sonra artı değeri olan yerlere göre yönelmemiz lazım. İşadamı olarak, hükümet olarak, bakanlıklar olarak, artı değeri olan yerlere gitmemiz lazım. O işleri yapmamız lazım" diye konuştu.
"1 LİRALIK MALIMIZ YOK, İSTANBUL BORSASI'NDA DEĞERİMİZ 3 MİLYAR DOLAR"
Dünyada ölçülerin değiştiğini ve dünyada şirketleri, ülke, kişilerin üç sermayesi olduğunun altını çizen Sani Şener sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biri; fiziksel sermaye, ikincisi; bilgi sermayesi, üçüncüsü de; sosyal sermaye. TAV Havalimanı Holding'in en değerli sermayesi önce sosyal sermaye, sonra bilgi sermayesi ondan sora fiziksel sermaye geliyor. 'Olur mu böyle şey' diyeceksiniz? TAV Havalimanları Holding'in 2 milyon metrekare binası var. Hiçbiri bizim değil. 14 havalimanının tüm binalarının bir süresi var. Binamız yok. Arsamız yok. Arabalarımız var ama kiralık. 1 liralık malımız yok ama bugün İstanbul Borsası'nda değerimiz 3 milyar dolar. Nasıl oluyor bu. İşte bilgi ve sosyal sermayemiz yüksek. Diyorlar ki 'Bunlar bütün Ortadoğu'yu tanırlar. Bunlar bütün Kuzey Afrika'yı tanırlar. Bütün finans kuruluşlarını tanırlar'. Yani diyorlar ki 'Bunların CEO'su, Goldman Sachs'ın bir numarası ile cep telefonundan görüşebilir. Bunlar dünyadaki şu yatırımcıları tanırlar' Düğmeye bastık mı, çok samimi söylüyorum 500 milyar liraları yöneten bu yatırımcılara biz bilgilerimizi gönderebiliyoruz. İşte bu sosyal çevre ve işi nasıl yapacağımız bize bu değeri getiriyor. Bilgi sermayesinin önemine çok fazla inanlardanım."

FOTOĞRAFLI