Dünya Kupası arasından sonra, bir de üstüne yüzyılın felaketi depremleri yaşadık. Depremde yakınlarını kaybedenlere Allah'tan sabır diliyorum. Geçmiş olsun Türkiye'm...
Gönüllerimiz ve dualarımız sizinle…
Hayat ister istemez kaldığı yerden devam ediyor sevgili okurlarım.
Karadeniz derbisinde Rizespor’la karşılaşıyoruz iki takım da birbirine denk aynı zamanda iki takımda şampiyonluk için çok iddialı. Rizespor kendi evinde Malatya’yı 5-1 gibi farklı bir skor ile yenerken 3 puan alabileceğimiz maçta Manisa’dan beraberlik almıştı Samsunsporumuz. Buna rağmen topladığı puanlar ve oynadığı oyunla şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu her geçen gün üzerine koyarak tırmanışını sürdürdü. Bu tarz büyük ve zorlu olaylardan ve günlerden sonra ilk maçlar zordur. Kendi saha ve seyircimiz önünde Rizespor maçına çıktık.
9. dakikada Zeki ile penaltıdan yararlanamadık.
Ama aynı Zeki, attığımız iki gölün de asistini yaparak bize kaçan penaltıyı unutturdu.
Rizespor önünde adeta resital yapan oyuncularımız, maçın her bölümünde her saniyesinde ilk defa bu kadar konsantrasyonları yüksek, coşkulu ve tempolu agresif oyunu maç sonuna kadar sahaya koydular.
Net skorla kazandık... İlk defa 2 golü duran top kornerden attık, ilk golde Yusuf adeta havada asılı kaldı...
İkinci gol de yine Zeki'nin nefis asisti ardından çalışılmış duran top organisazyonunda Laura'nın aşırtmasına takımın görünmez kahramanı Alim'in akıl dolu kafası, son noktayı koydu...
A'dan z'ye herkes takımda görevini yaptı...
Hüseyin hoca ve ekibini kutlarım doğru işlere imza attılar son bölümdeki taktik değişikliklerde takımı rahatlatırken; sahanın her yerinde basan bir Samsunspor'u izlemenin keyfini çıkardık...
Bu kadar olumsuz ve kötü günlerin ardından bu güzel galibiyet biraz olsun içimizi rahatlattı. 12. adam seyircimiz yine ve yeniden federasyonun aldığı akıl almaz eksik kararlara rağmen takımını sahada yanlış bırakmadı. Yeniden çok sevdiğimiz futbolla hoş geldin Samsunsporumuz...