DHA YURT BÜLTENİ - 5

Annesini İstanbul'a taşınmadığı için öldürmüş
 
ANTALYA'da annesi Seher Fak'ı pompalı tüfekle öldürdükten sonra polise teslim olan Berk Karan (35) ifadesinde, "Ben İstanbul'da yaşamak istiyordum, o ise Antalya'da. Bu yüzden tartışma çıktı. Ben de öldürdüm" dedi.

Dün sabah saatlerinde Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gelen Berk Karan, annesi Seher Fak'ı pompalı tüfekle öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine Konyaaltı ilçesi Altınkum Mahallesi'nde bulunan eve giren polis, Seher Fak'ın cansız bedeniyle karşılaştı. Seher Fak'ın cesedi, polisin incelemesinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Burada yapılan işlemlerin ardından Fak'ın cenazesi akşam saatlerinden alınarak toprağa verildi.
İfade alma işlemi tamamlanan Berk Karan, sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Polise verdiği ifadesinde annesiyle sürekli fikir ayrılığı yaşadıklarını anlatan Karan, Antalya'ya alışamadığını, İstanbul'a taşınmayı teklif ettiği annesinin olumsuz yanıtı üzerine aralarında çıkan tartışma sonucu pompalı tüfekle vurup, öldürdüğünü söyledi. Karan, "Ben İstanbul'da yaşamak istiyordum, o ise Antalya'da. Bu yüzden tartışma çıktı. Ben de öldürdüm" dedi.

KANLI EŞYALAR TAHLİYE EDİLDİ
Berk Karan'ın annesi Seher Fak'ı öldürdüğü Altınkum Mahallesi'ndeki evde bulunan eşyalar bir yakını tarafından tahliye edildi. 8 katlı apartmanın 4'üncü katındaki dairede bulunan eşyalar, temizlik görevlileri tarafından aşağı indirildi. Eşyalardan bazılarının üzerindeki kan izleri dikkati çekti. Eşyalar daha sonra bir kamyonete yüklenip olay yerinden götürüldü. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
- Sağlık merkezi dış plan görüntüsü
- Şüphelinin polisler arasında sağlık kontrolüne getirilmesi
- Şüphelinin muayene sonrası polisler arasında araca binmesi
- Aracın adliyeye gidişi
- Adliye dış plan görüntü
- Öldürülen kadın Seher Fak  (vesikalık resmi)
- Adli tıp morgu dış plan görüntü
- Apartmanın dış plan görüntüsü
- Dairenin görüntüsü
- Kan izleri olan masanın görüntüsü
- Kaldırım üzerine bırakılan eşyaların görüntüsü
- Kamyona yüklenmiş eşyalardan görüntü

HABER: Bülent TATOĞULLARI- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, ()

======================================

Kedi yavrusunu iki poşete koyup çöpe atmışlar

Antalya'nın Manavgat ilçesinde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce yeni doğmuş kedi yavrusu, ağzı kapalı iki poşete konularak çöpe atıldı. Çöp poşetinden gelen sesi duyanlar sayesinde kurtulan kedi, Manavgat Belediyesi Barınağı'na teslim edildi. Burada tedavisi yapılan kedi daha sonra sahiplendirildi.

Manavgat'ın Bahçelievler Mahallesi'nde, dün saat 09.00 sıralarında siyah ve kalın bir çöp poşetinden ses geldiğini duyan biri kadın 2 kişi, poşeti açmaya çalıştı. Kadın ve genç erkeğin kapalı çöp poşetinin başında durduğunu gören Antalya Barosu avukatlarından Atalay Arslan, yanlarına gidince poşetten kedi sesi geldiğini fark etti. Poşeti yırtarak açan Avukat Arslan, ağzı bağlı beyaz bir poşetin içinde kedi yavrusu olduğunu gördü. 

CANLI YAYINDA TAKİPÇİLERİYLE ANBEAN PAYLAŞTI
Ölmek üzere olan yavruyu çıkaran Atalay Arslan, yaşananları anbean sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Avukat Arslan sosyal medyada yaptığı canlı yayında yaşananları şöyle anlattı: 
"Sabah büromun önüne geldim. İyi kalpli 2-3 insan çöple uğraşıyordu. Bir de baktım ki poşetin içinden kedi sesi geliyormuş. Bu poşeti yırttım. Bunu yapan arkadaş, şu poşetin içine de koyarak, bu yavrucağızı çöpe atmış. Ağzını da bu şekilde bağlamış. Yırttım, yavru kediyi çıkardım, belediyemizi aradım. Bunu yapan arkadaşa ne desem bilemiyorum. Ölmek üzere."
Demirören Haber Ajansı () muhabirine konuşan avukat Atalay Arslan, sabah bürosuna geldiğinde bir gençle bir kadının çöpün başında bir şeyler yapmalarının dikkatini çektiğini belirterek, "Ben de ne olduğunu merak ettim, baktım poşetin içinden miyavlama geliyor. Sonra çöp poşetini yırttık, fark ettim ki bir poşetin içine daha koymuşlar kediyi. Zaten terden sırılsıklam haldeydi. Ben hemen belediyeyi 153'ü aradım, barınağa yönlendirdiler" dedi.
Yeni doğmuş veya bir günlük olduğunu düşündüğü yavru kedinin ölmek üzere olduğunu fark ettiğini aktaran avukat Arslan, "Büroma çıkardım. Süt vermeye çalıştık, tabii çok küçük olduğu için hazmedemiyormuş. Su verdik serçe parmağımızla. Sonra Manavgat Belediyesi Barınağı'ndan geldiler ve yavru kediyi götürdüler. Hatta 5 dakika önce aradılar, bakmak isteyen, bakma imkanı olan bir vatandaş sahiplenmek istemiş. Bana telefonla arayıp sordular. Ben de, 'Tabii, çok güzel olur, iyi olur' dedim. Yani çok fazla ifade edemiyorum şu anda içimdekileri. Aşırı derecede sinirlendim. O kadar çok üzülüyorum ki o kadar çok sinirleniyorum ki yavru kediyi poşete sarıp çöpe atmanın mantığı nedir? Bunu yapan insanların insanlığından şüphe ediyorum" diye konuştu. 

KEDİ SAHİPLENDİRİLDİ
Manavgat Belediye Barınağı yetkilileri kedinin sağlık durumuyla ilgili herhangi bir sıkıntı olmadığını, sadece sıcaktan etkilendiğini ve gerekli bakımının yapıldığını söyledi. Bir ya da iki günlük olduğu belirlenen kedinin, barınağı arayan bir kişi tarafından sahiplenildiği kaydedildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------
- Atalay Arslan'ın cep telefonunda yaptığı canlı yayının görüntüsü
- Atalay Arslan'ın kediyi çıkarması
- Çöpün dışına çıkarılan kedinin görüntüsü (Cep telefonu)
- Atalay Arslan'ın açıklaması 
- Çevreden detay görüntü
- Çöp poşetinde satış fişi görüntüsü

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN /MANAVGAT (Antalya), ()

==============================================

Yandaki inşaat, penceresine kadar gelince isyan etti
 
ÇANAKKALE'nin Biga ilçesinde, bir inşaatın 95 santimlik çıkıntısı, yanındaki 4 katlı apartmanın penceresine dayandı. Cengizhan ve Hilal Öksüz çifti, "Tıpkı fıkra gibi. Aile mahremiyeti diye bir şey kalmadı. Balkonla yandaki komşumuzun arasında 50 santim mesafe var. Sosyal mesafe dahi yok" diyerek, tepki gösterdi.

Biga ilçesi Gazikemal Mahallesi, Sezai Suda Caddesi'nde 4 yıl önce inşaatına başlanan 4 katlı bir apartman, geçen Ramazan Bayramı'nda tamamlandı. Cengizhan ve Hilal Öksüz çifti, 4'üncü kattaki evlerine taşındı. Ancak çiftin ev sahibi olma sevinci çok uzun sürmedi. Evlerine taşındıklarında, yan taraflarında henüz inşaatına yeni başlanan bir apartman olduğunu belirten Cengizhan Öksüz, ilk başta 1'inci kat inşaatı sürdüğü için durumun farkına varamadıklarını, ancak gelinen nokta itibariyle 4'üncü kata ulaşan inşaatın 95 santimlik çıkıntısının, oturdukları apartmanın tüm katlarının pencerelerine dayandığını ve ortaya çarpık bir yapılaşmanın çıktığını söyledi. İnşaata örülen tuğlaların, kendi oturdukları apartmanın ön cephesini 95 santim kapatıp, pencereye kadar uzandığını anlatan Cengizhan Öksüz, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Biga Belediyesi'ne dilekçeyle başvurduğunu ancak her iki kurum yetkililerinin de yaptıkları inceleme sonunda yasal bir olumsuzluk tespit etmediklerini söyledi.

'AİLE MAHREMİYETİ DİYE BİRŞEY KALMADI'
Mağdur olduklarını ve haklarını sonuna kadar arayacaklarını belirten Cengizhan Öksüz, "Görüldüğü gibi, yanımızdaki inşaatın çıkıntısı, bizim binamızın ön cephesine monte edilmiş durumda. Biz gerekli yerlere müracaat ettik, ama bize 'bu inşaatın ruhsatı alınmış' denildi. Biz en son katta oturuyoruz. Gördüğünüz gibi komşumuzla aramıza 50 santim bir mesafe var. Biz Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne gittik. Bize, bu inşaatın ruhsatının olduğunu ve bir şey yapamayacaklarını söylediler. Biga Belediyesi'ne gittik, inşaatın ruhsatının alındığı söylendi. Ben buradan Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum'a soruyorum. Kentsel dönüşüm, böyle bir inşaat mıdır?  Yeni kentsel dönüşümler bu şekilde midir? Kendisi karar versin, eğer 'evet' derlerse biz mücadelemizi bırakacağız. Biz CİMER'e, Marmara Belediyeler Birliği'ne yazdık. Bütün dilekçelerimiz elimizde mevcut. Davamızı da açtık. Bize gelen bütün cevaplar da mevcut. Gördüğünüz gibi aile mahremiyeti diye bir şey kalmamış. Bu yapı böyle devam ediyor. Balkonla yandaki komşumuzun arasında 50 santim mesafe var. Sosyal mesafe dahi yok. Hiçbir şekilde müdahale edemiyoruz, etsek suçlu duruma düşüyoruz. Çünkü alınmış bir ruhsat var ve bu 1 metre öne çıkmış inşaattır. Konuyu yargıya taşıdık. Dava açma sebebimiz ise, gittiğimiz bütün yerlerden olumsuz cevap almamızdan dolayıdır" dedi.

'KARADENİZ'DE BİLE BÖYLESİ YOK'
İnşaatı yapan müteahhidin bir önceki CHP'li belediye başkanı döneminde ruhsat aldığı, tamamen yasal olduğu için de hiçbir şekilde müdahale edemediklerini anlatan Cengizhan Öksüz, "Şu anki belediyeye gittiğimizde bize böyle bir yapıya ruhsat verilmeyeceğini söylüyorlar. Biz de o zaman durdurun bu inşaatı diyoruz. Ruhsatı alınmış bir inşaat olduğu söyleniyor. Gördüğünüz gibi inşaat ortada. Karadeniz'de bile böylesi yok. Tıpkı fıkra gibi. Karadeniz'de ağaçlara ev yaparlar ama böyle bir yandaki binanın içine girecek kadar evi monte etmezler. Diğer komşular da, herkes rahatsız. Yan tarafa yapılan inşaattan daire alan komşular geldi. İnşaatı görünce, 'biz bu kadar yakın olduğunu bilmiyorduk. Burada da mı birileri yaşayacak' diyorlar. Yandaki evde oturan perdesi kapalı yaşamak zorunda" diye konuştu.

'BANA VERİLEN RUHSATLA İNŞAATIMI YAPIYORUM'
İnşaatı yapan firmanın ortağı Adem Kızılcık, belediyeden mevcut imar durumuna göre inşaat ruhsatı aldıklarını belirterek, "Ruhsatı aldık. Herhangi bir kaçak yapı, sınır aşma olayı, en ufak bir sıkıntımız yok. Biz kanuna, hukuka uygun bir şekilde, devletimizin bize vermiş olduğu yetkiyi, hakkımızı kullanarak inşaatımızı yapmaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda komşumuzun şikayeti var. Bu, bütün inşaatlarda olur. Herkes birbirini şikayet edebilir. Şikayet etme hakkı da vardır. En ufak bir sıkıntı yok" dedi.

'ŞİKAYETİN ANLAMSIZ, YERSİZ OLDUĞU ANLAŞILDI'
Adem Kızılcık, "Gelinip, bakıldı. Projeye, imara uygun bir şekilde inşaat yapıldığı tespit edildi. Bunların şikayetinin anlamsız, yersiz olduğu tespit edildi. Daha sonra Biga Belediye Başkanlığı'na gidildi. Oraya da şikayet edildik. Oradan da alınan cevap, inşaatın verilen ruhsat doğrultusunda, projeye uygun şekilde devam ettiği yönünde oldu. Hodri meydan, buradaki çıkıntının kanuna uygun olduğunu belgeliyorum. Ben kadastronun ve belediyenin bana vermiş olduğu ruhsatla birlikte bu inşaatımı yapıyorum, yapmaya da devam ediyorum. 95 santimlik bir çıkma var. Zaten kanunun bana vermiş olduğu hak. Burada kanunsuz, haksız, hukuksuz bir şey yok. Kusura bakmasınlar biz bu inşaatımızı bitirdik sayılır. Varsa hukuksuz, kanunsuz bir şey ben düzeltmeye razıyım" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
-Biga'da iki apartman arasına yapılan 4 katlı binanın inşaat halinden genel ve detay görüntüler.
-Cengizhan Öksüz'ün evinin penceresine dayanan inşaattan detay görüntüler.
-Cengizhan Öksüz ile röp.
-Adem Kızılcık ile röp.
-Burak Gezen anons.

Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ/BİGA(Çanakkale), ()

=================================================

Can'ın muhabbet kuşu 'Limon'a, ağlatan vedası 

Bursa'da yaşayan Can Özdülger'in (7), 'Limon' adını verdiği muhabbet kuşunun ölmesi üzerine hıçkırarak ağladığı anları annesi görüntüleyip, sosyal medyada paylaştı.

Osmangazi ilçesinde yaşayan Can Özdülger, 1.5 yıldır evinde beslediği ve 'Limon' adını verdiği muhabbet kuşuna sabah yem vermek istedi. Ancak muhabbet kuşunun hareketsiz yattığını gördü. Hemen eline aldığı Limon'un öldüğünü anlayınca gözyaşlarına boğuldu. Annesi, oğlunun ağladığı anları cep telefonu kamerasıyla görüntüleyip, sosyal medyada paylaştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
-Can'ın ağlarken çekilen görüntüsü

Haber-Kamera: Derya EVREN/BURSA, ()

================================================