NİĞDE'de ağır kalp ve akciğer rahatsızlığı nedeniyle oksijen tüpüne bağlı yaşayan 6 aylık Hiranur bebeğin annesi 24 yaşındaki Serap Selçuk, öleceği korkusuyla bebeğinin başından hiç ayrılmıyor.
Niğde'de bir eczanede işçi 31 yaşındaki Mustafa Selçuk ile ev kadını Serap Selçuk, 9 yıl önce evlendi. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftin, bir türlü bebeği olmadı. Aşılama gibi tedavilere karşın bebek sahibi olamayan Serap Selçuk, son olarak tüp bebek yöntemiyle hamile kaldı. 6 ay önce 'Hiranur' adını verdikleri kız bebekleri dünyaya gelen Selçuk çifti, çocuklarının ağır kalp ve akciğer hastası olduğunu öğrenince, büyük üzüntü yaşadı. Ankara'daki özel bir hastanede açık kalp ameliyatı geçiren minik bebek, kalp rahatsızlığının yanı sıra akciğer hastalığı dolayısıyla da oksijen tüpüne bağlı yaşamak zorunda kaldı.
"ÇOK YAŞAYAMAZ"
Doktorların bebeğin yaşayabilmesi için artık bir şey yapamayacaklarını söylediğini öne süren anne Serap Selçuk, gözyaşları içinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Evliliğimizin 9'uncu yılında ekonomik gücümüz olmadığı için borçla tüp bebek yaptırdık. Çok sevindik hamile kalınca ama ağır kalp hastası olduğunu öğrenince sevincimiz kursağımızda kaldı. Doğum yapar yapmaz Adana'daki bir hastaneye sevk edildi. Orada 25 gün kaldı yoğun bakımda. Durumu ağırlaşınca oradan ambulans helikopterle Ankara'daki özel bir üniversite hastanesine gönderildi. Ankara'da açık kalp ameliyatı oldu. Doktorlar, 4-5 tane daha kalp ameliyatı geçirmesi gerektiğini, zamanla bu ameliyatların yapılacağını ve sonrasında bebeğimin iyileşeceğini söyledi. Taburcu olduktan yaklaşık 3 ay sonra kontrole götürdüm. Ancak bu kez, 'Bir şey yapamayız, çok yaşayamaz, bebeğini götür' dediler."
"AĞLARKEN BİLE SESİ ÇIKMIYOR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'dan bebeğinin tedavisi için yardım isteyen Serap Selçuk, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımıza, eşi Emine hanıma sesleniyorum; O da bir anne. Ben bebeğimin öleceği günü nasıl bekleyeyim evimde? Bebeğimin yaşamasını istiyorum. Tam 9 sene sonra bebeğime kavuşmuşum. Benim bebeğimi yaşatsınlar, tedavisini yapsınlar. Bebeğimin ağlarken bile sesi çıkmıyor. Sesi çıkmadığı için ağladığını bile duyamıyorum. Ağlayınca kulakları morarıyor, yarı baygın hale geliyor, öyle anlıyorum ağladığını. Ağır kalp ilacı kullanıyoruz. Sabah akşam buhar veriyorum akciğerleri için. Zaten çocuğum 1 dakika bile oksijensiz kalamıyor. 24 saat çocuğumuzun başında oturuyoruz. Gündüz eşim çalıştığı için gece biraz o bakıyor, biraz ben bakıyorum. Yanından hiç ayrılamıyorum çünkü burnundaki oksijen hortumunu çıkardığı zaman oksijensiz kalıyor. Başka bir şey değil sadece tedavisinin yapılmasını istiyorum."

FOTOĞRAFLI