SGK Manisa İl Müdürü Yavuz Kurt, kayıtlı ekonominin ve sigortalı çalışmanın, Türkiye’nin kalkınması ve toplumun refahı için stratejik öneme sahip olduğunu söyledi. Kurt, sigortalı çalışmanın öneminin pandemi ile bir kez daha anlaşıldığının altını çizdi.

Kurt, yaptığı açıklamada, iş dünyasına sağlanan teşvikler ve ücret desteklerinin yanı sıra güçlü denetim mekanizması ile çalışanların alın terini muhafaza etmeye, işverenler arasında adil rekabet ortamını sağlamaya ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi bırakmaya kararlı olduklarına değinerek, pandemi sürecinde sosyal güvenliğin öneminin daha iyi anlaşıldığını belirtti.

Yavuz Kurt yaptığı açıklamada; sosyal güvenlikte kayıt dışılığın üç şekilde gerçekleştiğini, bunların, çalışanların sigortalı bildirimlerinin yapılmaması, kazançlarının eksik gösterilmesi ve çalışılan gün sayılarının eksik bildirilmesi olduğunu belirtti.

“Pandemide sigortalı çalışmanın önemi bir kez daha anlaşıldı”

İl Müdürü Yavuz Kurt konuşmasının devamında, “SGK olarak vatandaşlarımıza sunmakta olduğumuz sağlık hizmetlerinden, emekli aylığı, maluliyet aylığı, dul ve yetim aylığı, rapor parası, emzirme ödeneği, evlenme ödeneği, cenaze yardımı gibi haklardan istifade edebilmenin ön şartının sigortalı olmaktan geçtiğini belirterek, bir işçi işyerinde sigortalı bildirimi olmadan çalıştırılıyor ise bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları da bu haklardan maalesef mahrum kalıyorlar. Devletimiz Covid-19’la mücadeleden ekonominin en az hasarla çıkabilmesi, sürecin iş hayatına olumsuz etkilerinin azaltılabilmesi amacıyla çalışanlar için önemli gelir destekleri sağladı. Bu imkânlardan yararlanabilmek için de yine çalışanların sigortalı bildirimlerinin yapılıyor olması gerekmekte. Görüldüğü gibi sigortasız çalışma insanımızın geleceğinden olduğu gibi bugün yararlanabileceği haklardan da yoksun kalmasına sebep oluyor.

“SGK aldığı tedbirlerle vatandaşımızın yanında oldu”

İl Müdürü Kurt, Covid-19’la mücadele sürecinde alınan tedbirler ile iş dünyasının ihtiyaçlarına cevap verildiğini, SGK’nın zor günlerde de işverenler ve sigortalıların yanında olduğunu söyleyerek bu dönemde alınan bazı tedbirleri şöyle sıraladı:

“SGK, pandemi sürecinde vatandaşlarımızın sağlığını koruma amacıyla e-Devlet üzerinden 143 ayrı hizmet sundu ve sunmaya devam ediyor. Hizmet dökümü, emeklilik talebi, askerlik, doğum borçlanması başvuruları, emekli aylık bilgisi, aylıktan yapılan kesintiler, isteğe bağlı sigortalılık başvurusu, banka ve adres değişiklikleri, ilaç ve rapor bilgisi sorgulama maluliyet sevk talebi gibi birçok işlem elektronik ortamda yapılabiliyor. Belli sektörlerde mart, nisan ve mayıs aylarına ait SGK prim ödemeleri ertelendi. Sigortalılarımızın rapor parası olarak ta bilinen geçici iş göremezlik ödenekleri geciktirilmeksizin ödeniyor. Ayrıca tek hekim tarafından 10 güne kadar verilen rapor süreside 14 güne çıkarıldı. Kronik hastalığı olup raporla ilaç ve tıbbi malzeme alan hastalarımızın sağlık rapor süreleri uzatıldı ve reçete yeniletmeksizin ilaç veya tıbbi malzeme ihtiyaçlarını giderebilmelerine olanak sağlandı. En düşük emekli aylığı 1500 TL’ye yükseltildi. Emekli, dul ve yetimlerimize Ramazan ve Kurban bayramlarında bayram ikramiyeleri ödendi. Kredi Garanti Fonu kefaleti ile Hazine destekli kredi kullanan gerçek ve tüzel kişilerin SGK’ye borcu olmaması koşulu 31.12.2020 tarihine kadar ertelendi. Covid-19 vakalarına yönelik tanı ve tedaviler acil sağlık hizmeti kapsamına alındı. Özel hastanelerde dâhil virüs tedavisi gören hastalardan katılım payı ve ilave ücret alınmaması sağlandı. Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçlar ücretsiz temin edilmeye başlandı. İşverenlerimize, 2020 yılı süresince, günlük prime esas kazancı 128 TL’nin altında olan her bir sigortalı için aylık 75 TL tutarında asgari ücret desteği sağlandı. 01.07.2020 tarihinden önce kısa çalışma ödeneği ya da nakdi ücret desteği başvurusunda bulunan işverenlere bu uygulamaları sonlandırmaları halinde üç ay süreyle SGK işçi ve işveren hisselerinin tamamı tutarında prim desteği sağlandı.”

“Sürdürülebilir bir sistem için sigortalılık şart”

Kurt, “Kayıt dışı istihdam neden olduğu prim kayıpları ile bütçe ve SGK aktüeryal dengelerini olumsuz

etkileyen, maliyetlerle doğrudan ilişkili olması yönüyle de işverenlerimiz arasında haksız rekabete sebep olan bir olgu. Kayıtlı ekonominin benimsendiği, şeffaf, istikrarlı, rekabetçi ve dengeli büyüyen bir Türkiye’yi imar edebilmek, gelecek kuşaklara sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi bırakabilmek için sigortalı çalışmak ve çalıştırmak vatani bir görev. Bugün SGK’dan aylık alanların sayısı 13 milyona yaklaşmış bulunuyor. Memurlarımız, işçilerimiz, esnaflarımız, çiftçilerimiz, ev kadınlarımız, emekli, dul ve yetimlerimiz, şehit yakınlarımız ve gazilerimiz, 18 yaşına kadar tüm çocuklarımız sosyal güvenlik şemsiyesi altındalar. 2019 yılında yapılan ilaç ve tedavi giderleri 110 milyar TL’yi geçti. Yalnızca Manisa’da 2019 yılı içinde istirahatli işçilerimize yapmış olduğumuz rapor parası ödemesi 78 milyonu geçiyor. Tüm bu harcamaların sağlıklı bir şekilde finanse edilebilmesi için çalışanlarımızın sigortalı olmaları ve primlerinin zamanında ödenmesi büyük önem taşıyor.”

“Kayıt dışılıkla çok boyutlu mücadele stratejimiz var”

Yavuz Kurt, kayıt dışı istihdamın dinamik bir sorun olduğunu, bugün bir işyerinde sigortasız işçi tespit etseniz ve yaptırım uygulasanız dahi ertesi gün aynı işçinin bildirimsiz olarak çalışmaya devam ettirildiğini belirtti. Bu sorunun halli kamu ve özel sektörün güç birliğiyle, bireylerin sağduyulu ve sorumlu olmalarıyla mümkün olabileceğini kaydeden Kurt şunları söyledi: “SGK olarak kayıt dışılıkla mücadelemizin vatani bir görev olduğuna inanmaktayız. Kayıt dışı ekonominin bertarafının da yalnızca polisiye tedbirlerle değil, SGK’nın, paydaş ve iş ortaklarıyla uyumlu işbirliğiyle mümkün olabileceğini düşünmekteyiz. Düne göre umutluyuz. Zira son 20 yılda kayıt dışılık yüzde 54’lerden yüzde 34’lere geriledi. Yarına baktığımızda ise istenilen seviyede değiliz ve daha gidecek çok yolumuz var. Umutluyuz çünkü kayıt dışıyla artık yalnızca polisiye tedbirlerle değil, sistemli, organize, planlı ve risk odaklı mücadele ediyoruz. Hiçbir sorun başlangıcındaki zihin seviyesinde kalınarak çözülemez derler. Eğer kayıt dışılık bir ekonomiyi kemiren bir virüsse, sağlıklı büyüyen bir Türkiye’yi enfekte ediyorsa, biz de o virüsle mücadele edecek panzehiri geliştiriyoruz. Bu mücadelede cezalandırmak tali bir yöntem. Asli yöntemimiz rehberlik etmek ve farkındalık oluşturmak. Bilinmesini isteriz ki; sigortasız işçi çalıştırmakta ısrar edenlere hızlı ve uygun tepkiyi vermeye hazırız. Ancak, niyetimiz teşvikler yoluyla sigortalı çalıştırmayı cazip hale getirmektir.”