Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle sonuçlanan olaylar sırasında bir dizi skandal yaşandığı açığa çıktı. Elçi'nin basın açıklaması yaptığı sokağa giren iki YDG-H'linin takibinin saatler önce başladığı, bindikleri taksinin dakikalarca takip edildiği, ancak hem nüfus hem polis yoğunluğunun bulunduğu Balıkçılarbaşı'na gelmeden durdurulmadığı ortaya çıktı. Takip eden polislerin trafik yoğunluğu nedeniyle taksinin izini bir süre sonra kaybettikleri, ancak plakasını diğer ekiplere bildirdikleri anlaşıldı.

Taksinin içindeki isimlerin bilinmesine rağmen hiçbir önlem alınmadan durdurulduğu da böylece anlaşıldı. Emniyet, taksinin daha önce durdurulmaması ve izinin kaybedilmesini "trafik yoğunluğu" ile açıklarken, dosyadaki kanıtlar, iki ismin, polis ekiplerine saldırı düzenleyebileceğinin bilindiğini de ortaya koydu.

GÜRKAN'IN YERİ BİLDİRİLDİ

Elçi'nin öldürülmesine ilişkin soruşturma dosyasında yer alan bilgilere göre, olayın yaşandığı gün sabah saatlerinde, bir gün önce polise yapılan silahlı saldırıyı gerçekleştiren Mahsum Gürkan'ın yeri bildirildi. Gürkan'ın, önceki günkü olayda ölen Süleyman adlı kişinin taziyesinde olduğu belirtildi. İhbarda, bu şahsın yakalanması durumunda olayın aydınlatılacağı kaydedildi.

ARACIN PLAKASI TESPİT EDİLDİ

Belgelere göre, polis bunun üzerine Gürkan'ın bulunduğu aracın plakasını tespit etti. Diyarbakır Emniyeti'nden gönderilen fezlekeye göre, "basın açıklamasının yapılacağı saatlerde ve öncesinde" istihbarat ve terörle mücadele şubeleri arasında koordinasyon sağlanarak "Mahsum Gürkan ve beraberindeki bir şahsın" yakalanmalarına yönelik çalışmalar yapıldı.

POLİS TAKİBE ETTİ, TRAFİK YOĞUNLUĞUNDAN ALMADI

Çalışmalar sonunda bu iki ismin bulunduğu taksinin Kayapınar'dan Sur'a doğru gittiği anlaşıldı. Araç, polis tarafından takibe alındı. Terörle mücadele ekiplerine ise taksinin alınması için talimat verildi. Taksiyi takip eden polisler, talimata rağmen emniyetin bildirdiği gerekçeye göre "trafik yoğunluğundan" kaynaklı olarak taksiyi yakalayamadı. Fezlekede, hareket kabiliyetinin zayıf olması taksinin kaçırılmasına gerekçe gösterildi.

"SADECE TEK ARAÇ GEÇEBİLİR"

Fezlekede, şunlar kaydedildi:

"Taksinin Kervansaray Oteli önünden Gazi Caddesi'ne döndüğü görülmesi üzerine saat 10.50 de haber merkezine hitaben 'Merkez Kervansaray arka tarafından Balıkçılarbaşı tarafına gelen ticari TT …. plakalı aracı alıp incelerse iyi olur' şeklinde telsiz anonsu yapılmıştır. Caddenin tek yön ve sadece tek aracın geçebileceği darlıkta olması nedeniyle ticari taksi ile 34-370 kod nolu ekip arasında 7-8 araçlık sivil vatandaşlara ait araç geçilerek aracın alınması mümkün olmamıştır. Saat 10.50 sıralarında Balıkçılarbaşı mevkiinde bulunan 24-36 ve 24-374 kod nolu ekiplerce taksinin görülmesi üzerine şahısları kontrol etmek üzere 24-36 kod nolu Grup Amir Vekili Ahmet Çiftaslan, 24-374 kod nolu ekip Grup Amir Vekili Cengiz Erdur ve 25-140 nolu ekipte gazcı personel olarak görev yapan 384805 sicil numaralı çevik kuvvet polisinin ticari taksiye yanaşmaları ile birlikte, aniden taksi içerisinde ön sağ yolcu koltuğunda oturan şahıs ile arka koltukta oturan şahıs güvenlik görevlilerine silahlı saldırı gerçekleştirmiştir."

NEDEN DURDURULMADI?

Emniyet fezlekesinde taksinin neden elden kaçırıldığı sorusuna "trafik yoğunluğu" yanıtı verilirken, neden daha önce durdurulmadığı ve durduran polislerin gerekli önlemleri neden almadıkları soruları yanıtsız bırakıldı.

KONTROLÜ MÜMKÜN OLMADI

Taksiyi takip eden polislerden biri ise ifadesinde şunları anlattı:

"24-370 kod nolu ekip olarak Melik Ahmet Caddesi istikâmetinden Turistik Caddesi istikâmetine doğru hareket ettik, aracı cadde üzerinde takibe aldık. Aracın görüş alanımız dışında olması ve trafiğin yoğun olması nedeniyle aracın durdurulması ve kontrolü mümkün olmadı. Araç trafikte bizden uzaklaşarak Mardin Kapı yakınında Gazi Caddesi istikâmetine dönüş yaparak Balıkçılarbaşı istikametine yakınlaştığında, şahısların bölgede bulunan ekiplerimize yönelik saldırı olasılığı değerlendirilerek araç telsiz marifeti ile 10.45 sıralarında Balıkçılarbaşı mevkiinde bulunan ekiplerce durdurularak taksi ve içindeki şahısların incelenmesi yönünde haber merkezine bilgi aktardım. Balıkçılarbaşı mevkiinde bulunan 24-36 ve 24-374 kod nolu ekiplerce aracın usulüne uygun bir şekilde durdurulduğunu, araç içinde şahıslar tarafından kendilerine yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildiğini olay yerinde bulunan 24-36 nolu grup amir vekili Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur isimli güvenlik görevlilerinin yaralandığını (sonradan şehit oldular) gördüm. Kaçan şahısların basın açıklamasının yapıldığı Dört Ayaklı Minare istikâmetine kaçtığını, araç sürücüsünün ise Melik Ahmet Caddesi istikâmetine kaçtığını olay yerine intikal ettiğimde öğrendim."(Kaynak: Milliyet)