Eskişehir Özel Ümit Hastaneleri Psikoloğu Seda Gün Namal, pandemide uzaktan eğitim sürecinde çocukların yaşayabileceği sorunlar hakkında konuşarak, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorununa ilişkin bilgi verdi.

Pandemi ile birlikte pek çok yeni kazanımın alışkanlık haline getirildiğini ifade eden Psikolog Namal, “Bunun beraberinde eğitim sisteminde de yeni düzenlemeler hayatımıza girdi. Uzaktan eğitim süreci eğitimin devamlılığı adına öğrencileri ekran karşısına getirdi. Geçtiğimiz süreçte ekran karşısında eğitimin yüz yüze eğitimden birtakım farklılıkları olduğu gözlemlendi. Uzaktan eğitimde yüz yüze eğitimde olan ‘etkileşim, öğrenme ortamı ve öğretmenin sınıf yönetimi’ konuları bir takım farklılıklar gösterdi. Uzaktan eğitim algısının öğrencilerin ‘performansı’ ile yakından ilişkili olduğu düşünülmektedir. Etkileşimin etkililiği ile ilgili öğrencinin algısı da öğrenme sonuçlarını etkilemektedir” ifadelerini kullandı.

UZAKTAN EĞİTİMDE ETKİLEŞİM

Bilgisayar kullanma imkanı, motivasyon ve uzaktan eğitim algısının, uzaktan eğitimdeki başarıda birincil öneme sahip olduğunu belirten Seda Gün Namal, “Bunlar sağlanmadığı takdirde, eğitim açısından, uzaktan eğitim başarılı sonuçlar vermeyebilir. Etkileşimin, dersin derinlemesine kavranmasında ve yanlış anlaşılmaların giderilmesinde birincil derecede öneme sahip olduğu sonucuna varılmıştır. Etkileşimsiz bir uzaktan eğitim ortalama düzeyde, dersin kavranmasında sorun yaşamasa da, etkileşimsiz bir uzaktan eğitim uygulaması, eğitim açısından derinliğin sağlanmasında, sınıf ortamındaki eğitimin başarısını sağlayamamaktadır” şeklinde konuştu.

İlkokul ve ortaokul seviyelerinde eğitim gören çocuklarda eğitim ortamını hazırlamanın aile ve çocuk arasındaki düzenleme ile sağlanır hale geldiğini vurgulayan Namal, “Uzaktan eğitim sürecinde sorumluluk bilincine sahip yapılandırma ve organize etme becerisi iyi olan çocuklar sürece daha kolay uyum sağlayabilmektedirler” dedi.

AİLELERE ÖNERİLER

Ailelerin çocuk okula giderken sahip olduğu rutinleri uzaktan eğitim sürecinde de sağlıyor olması çocukların dikkat ve eğitimin evden dahi olsa ehemmiyetini anlamaları için yardımcı olacağına dikkat çeken Namal, neler yapılabileceğini şöyle anlattı:

“Kahvaltı saatleri düzenlenebilir, eğitim sırasında giyeceği kıyafetleri bir gün önceden seçilebilir. Evde ders saatleri içerisinde bulunacağı mekân çocuk ile birlikte karar verilir ve bir anlaşma sağlanır. Çalışacağı ortamda ihtiyaç duyacağı malzemelerin çocuğun erişebileceği şekilde halihazırda yanında olması ortamda kalmasını sağlar, odaklanmayı çeldirici engeli ortamdan kaldırır. Ders esnasında görsel ve işitsel uyaranlardan izole bir ortam oluşturulması ve ders sırasında sürdürülebilir olması önemlidir. Uzaktan eğitim sürecinde interaktif bir ortamın sağlanması son derece önemli görünüyor. Çocukların katılım sağlamaları, dersten kopmamaları adına ve ders öncesi hazırlık çalışmaları açısından destekleyici olabiliyor. Kavrama, öğrenme becerilerini destekliyor. İşlenecek konu hakkında yapılacak kısa ön araştırmalar çocukların dersi dinlerken konudan kopmamalarını sağlıyor.”

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE

Odaklanma ile ilgili sorun yaşayan çocukların olabileceğini kaydeden Namal, "Böyle bir durumla karşılaştığımızı anlayabilmek için bazı terimleri bilmekte, sinyalleri farketmekte fayda vardır. Dikkat iç ve dış uyaranları ihmal ederek bir iş üzerinde odaklanmaktır. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklar için bu dikkati sağlamak kolay değildir"dedi.

Geçmişte tek başına dikkat eksikliği bozukluğu, hastalık olarak tanımlanmadığı için bu bozukluğa sahip birçok kişinin hayatı boyunca başarısız olarak damgalanarak, akademik başarıları düşük kişiler olarak kabul edildiğini aktaran Namal, şu bilgileri verdi:

“Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu genetik geçişli, biyolojik bir hastalıktır. Üstelik anne babasından birinde DEHB olan çocukların DEHB geliştirme oranı diğer popülasyona göre daha yüksektir. Aynı zamanda rahatsızlığın, kardeşte de ortaya çıkma ihtimali topluma kıyasla daha yüksektir. Prematüre doğum ve ciddi kafa travmalarının da DEHB nedenleri arasında olduğu kabul edilmektedir. Dikkat eksikliği varlığında en sık görülen belirti, okul başarısındaki düşüklüktür. Çocuk derse konsantre olamaz, dikkatini bir süre toplayabilse bile dikkatini koruma noktasında sıkıntı ve güçlük yaşar. Genellikle hayallere dalma, anlatılanları dinlememe, kendi dünyasına kapanma şeklinde dalgınlıklar yaşar. Buna Hiperaktivite eşlik ediyor ise çocuklarda sürekli aşırı hareketli davranışlar mevcuttur. Dürtüsellik ise kişinin yapılan eylemin sonuçlarını düşünmeden yapılan ani davranışlar şeklinde görülür. Çocuklarda bir işi yaparken sabırsızlık, aniden arkadaşlarının elinden oyuncaklarını alma, oyun sırasında sırayı beklememe, karşısındaki konuşurken sürekli sözünü kesme ile kendini gösterebilir. Tüm bunlara ek olarak, kendini tehlikeye atacak davranışlarda da bulunabilir.”

UZMANLA GÖRÜŞÜN

Çocukta bu gibi sinyaller var ise uzmanla görüşmenin doğru olacağını belirten Psikolog Seda Gün Namal, “Yapılan testler ışığında dikkat tipi, sorunu, düzeyi belirlenip, bazen ilaçla tedavi edilebilir; bazı durumlarda ise psikolojik destek türlerinden biri olan terapi de süreç boyunca uygulanabilir. Ailenin tedavi süreci boyunca anlayışlı ve sabırlı olması gerekir. Çocuğun yaptığı eylemlerin yaramazlıktan değil, bir rahatsızlıktan kaynaklandığı unutulmamalıdır” dedi.