BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son bir yıldır devam eden çözüm sürecinin BDP'nin tasvip ettiği bir süreç olduğunu söyledi.

Demirtaş, Fransa Ulusal Meclisi’nde Kürt sorununa ilişkin düzenlenen konferansta konuştu. Fransız Komünist Partisi’ne konferansın düzenlenmesindeki katkılarından dolayı teşekkür eden Demirtaş, Abdullah Öcalan ile bu hafta 3 saatlik bir toplantı yapıldığını hatırlatarak, "Durumu oldukça iyi. Dışarıda barış için mücadele eden herkese sevgilerini iletti" dedi. Öcalan’ın bu sürecin “temel aktörü ve muhatabı” olduğunun altını çizen Demirtaş, “Partimizin heyetler halinde İmralı’ya giderek görüşüyor olmasını çok önemsiyoruz. Bu sürecin içinde olan bir parti olarak da, Türkiye’de devam eden barışçıl çözüm arayışlarını tereddütsüz bir şekilde başından beri destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

20 yıldan bu yana Kürt sorununun demokratik çözümünde, bugün Türkiye’de denenen yöntemi tercih ettiklerini kaydeden Demirtaş “Silahın, çatışmanın, savaşın çözüm değil çözümsüzlük üreteceğine inandık” diyerek, Öcalan’ın da 1990’lı yıllardan bu yana bu yöntemi denediğini ifade etti. Demirtaş, şu anki sürecin 20 yıllık barışçıl mücadelenin sonucu olduğunun altını çizerek, “PKK da, Sayın Öcalan da silahlı yöntemi tercih etmediklerini ve sorunu konuşarak çözme konusunda her zaman hazır olduklarını söylediler” diye konuştu.

PYD EŞBAŞKANI SALİH MÜSLİM

PYD Eş Başkanı Salih Müslim ise, “Fransız halkına teşekkür etmek istiyorum” diyerek konuşmasına başladı. Komünist Parti’ye de teşekkür eden Müslim, "Fransız hükümetinin birçok çıkarı için, Kürtlerle veya ezilen halklarla ilişkisi güçlü değil” eleştirisini yaptı. “Umarız gelecekte düzelir” diyen Müslim, Kürtlerin tarihsel olarak sorunlarını nasıl ortaya çıktığını kısaca anlattı. Müslim, Fransa’nın Ortadoğu’daki geçmişine işaret ederek, Kürtleri ve Ortadoğu’nun sorunlarını tanıdığını söyledi.

PROF. DR. AHMET İNSEL

Konferansta konuşmacılara arasında yer alan Prof. Dr. Ahmet İnsel de, “Türkler ne istiyor? Türkler Kürtlerden ne istiyor, neyi kabul etmeye hazırlar? Neden Türkler Kürtler konusunda ne istediklerini sormuyorlar?” diyerek konuşmasına başladı. İnsel, verilen cevaplardan birinin “Tüm haklarınız yok mu?” olduğunu söyledi. “Tüm hakları var ama kendi Kürt kimliklerini öne çıkarmama şartı ile" diyen İnsel, Kürt sorunu konusunda son zamanlarda ilerleme olduğunu da belirtti. Kürtlere yönelik ırkçılığa da değinen İnsel, “Ama bunlar küçük bir azınlık ve umarım öyle kalır” dedi.

Selahattin Demirtaş, konferansın ardından basın mensuplarının, Başbakan’ın Diyarbakır’da Barzani ile buluşmasını nasıl yorumluyorsunuz sorusunu cevapladı. Demirtaş, "Başbakan'ın herhangi bir kentte yürüteceği bir etkinlik bizim özel ilgi alanımıza girmiyor. Ama vereceği mesajlar özellikle Diyarbakır ziyareti vesilesiyle şu anda tıkanmış olan çözüm sürecine, çözüm arayışlarına dair söyleyeceği söz önemlidir. Beklentimiz bu konuda daha açık daha şeffaf ve cesaretlendirici olmalı, sürecin önünü açan mesajlar verebilmesi yönünde beklentimiz var. Diyarbakır ziyareti Başbakanın niyetini açığa vurmasına vesile olur. Barzani'nin de Diyarbakır'a geliyor olması, Başbakan ile Diyarbakır'da görüşüyor olmaları da önemlidir tabii ki. Orada da verilecek siyasi mesajları biz daha çok önemseriz. Fakat şunu da biliyoruz; AK Parti'nin bu girişimi Kürtlere çok değer verdiği için, Kürtlerin halklarına, Kürtlerin liderlerine, öncülerine saygı duyduğu için yapılmış bir girişim değil" ifadesini kullandı.

Barzani'nin Diyarbakır'ı uzun bir aradan sonra ziyaret ediyor olmasını önemsediklerini söyleyen Demirtaş, şunları kaydetti:

"Erbil kadar Diyarbakır da kendi evidir. Kendisi aynı zamanda AK Parti'nin bu türden yerel seçim yatırımı olarak yaptığı bir hamleye, Kürtlerin genel çıkarları ve sürecin genel çıkarları açısından prim vermeyecek kadar deneyimli bir siyasetçidir. İnşallah kendisi bu konudaki Kürtlerin genel yaklaşımlarını, genel hassasiyetlerini dikkate alan bir pozisyonda olacaktır. Kendisinin de Diyarbakır ziyareti vesilesiyle vereceği mesajlar Kürtlerin birliğine hizmet etmeli, çözüm arayışlarına hizmet etmelidir. Beklentilerimiz daha çok bu yöndedir."

Demirtaş, Başbakan'ın Diyarbakır ziyaretinin ve Barzani'yle görüşmesinin zamanlamasını manidar bulduğunu ifade ederek, "Keşke çok daha iyi niyetle yapılmış olsaydı. Fakat zamanlaması itibarıyla AK Parti'nin çok da iyi niyetle bunları yaptığını gönül rahatlığıyla söyleyemiyoruz. Seçimle de bağlantısı vardır tabii. Çözüm sürecini sürdüren bir partiyiz. Bu süreci can-ı gönülden başından itibaren destekleyen, barış için çaba sarf eden bir partiyiz. Çok heveslisi değiliz Başbakan ile görüşmenin, ama çözüm sürecinin başından bu yana Başbakan ile bir araya gelmiş de değiliz. Kara kaş kara göz için de bir araya gelmeyiz gelirsek. Halkın genel menfaatleri, çıkarları, çözümün kalıcı hale gelebilmesi için. Bütün bunların konuşularak bir masa etrafında görüşülerek yürütülmesi lazım. Başbakan bütün bunlara kapalı" diye konuştu.