İhracatın lokomotiflerinden iplik sektörü Gaziantep Ticaret Odasında (GTO) masaya yatırıldı.
Sektörün önemli isimlerinin katıldığı “Doğal ve Sentetik İplik İmalatı” konulu toplantıda, iplik üretimi yapan firmaların yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı.
Toplantının açılışında konuşan GTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bilal Kara, Avrupa’da en yüksek iplik kapasitesinin Türkiye’de olduğunu söyledi.
Türkiye’nin kurulu iplik kapasitesinin 3,75 milyon ton civarında olduğunu belirten Kara, “Bu oranla Avrupa’da iplik kapasitesi en yüksek ülke Türkiye. Bu kapasitenin 2,5 milyon tonu kısa elyaflardan (pamuk ve benzeri), 400 bin tonu uzun elyaflardan (yün ve benzeri), 825 bin tonu ise filamentlerden (sentetik) oluşmaktadır” dedi.
Kara, Türkiye’de 500 civarında iplik tesisi bulunduğunu hatırlatarak, bunların yaklaşık 101’inin pamuk ipliği ürettiğini ifade etti.
İhracatın temel taşlarından birinin iplik olduğunu vurgulayan Kara, şöyle devam etti:
“Türkiye tekstil ihracatının yüzde 21’i yaklaşık 1,7 milyar dolarla iplikten oluşmaktadır. Türkiye’nin dünya iplik ticaretindeki payıysa yüzde 3,1’dir. Ülkemiz dünyanın en büyük 12’nci iplik ihracatçısıdır. Türkiye’nin en fazla iplik ihraç ettiği ülkelerin başında yüzde 11’lik payla İtalya yer almaktadır. İtalya’yı İngiltere, Brezilya ve Portekiz takip ediyor.”
Kara, ihracatta önemli yer tutan ipliğin ithalatının da yapıldığını, ithalatın büyük kısmının da Çin’den alındığını anımsattı.
İplik sektörün ekonominin lokomotiflerinden biri olduğuna dikkat çeken Kara, şunları söyledi:
“Ancak lokomotifi yavaşlatan içsel ve dışsal sorunlarla mücadele ediyoruz. Biliyorsunuz şu an çevremizdeki ülkelerin kiminde savaş, kiminde petrol kaynaklı problemler bulunuyor. Küresel ekonomide durgunluk söz konusudur. Bu süreç tüm sektörleri olduğu gibi bizi de olumsuz etkiliyor. Ama ne yazık ki bizim sektörümüz bundan daha fazla etkileniyor. Neticede alacakların tahsili gecikiyor bu da sektördeki nakit akışını olumsuz etkiliyor. Sektörde yaşanan bazı sıkıntıların giderilmesi için bir takım kararların alınması gerekiyor. Bunun da sektör temsilcilerinin görüşlerinin alınarak yapılması lazım. Malınızı ucuz ya da pahalı satarsınız, ona bir şey diyemem ama en azından açık hesap satış sisteminden vazgeçelim. Böylece müşterilerimiz de biz de garanti altında oluruz.”
Sektörün durumunu analiz etmek için komisyon oluşturmayı teklif eden Kara, şehirlerden 2-3 temsilcinin seçilerek komisyon oluşturulmasını tavsiye etti. Bu ekibin 3 ayda bir toplanarak sektörü enine boyuna incelemesini isteyen Kara, şunları kaydetti:
“Ayrıca yılda bir kere geniş katılımlı, Türkiye’deki sektör temsilcilerini kapsayacak toplantı düzenleyerek hem komisyon çalışmaları sektörle paylaşılsın hem de uzman kişiler sektörün geleceğiyle ilgili paylaşımlarda bulunsun. Yapılacak bu çalışmalarda ana hedef milli servetimizin boşa gitmemesi. Atıl kapasitenin önüne geçmek. Yatırımcıların doğru karar vermelerini sağlamak.”
Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı İsmail Gülle de dünyanın en zor sektörlerinden birinin de iplik olduğunu söyledi.
10 yıl önce bitti denilen sektörün üretiminin şimdi iki katına çıktığını ifade eden Gülle, “Türkiye büyüdü, biz de büyüdük. Şimdi sektörün röntgenini çekiyoruz. Ürünü satabiliriz ama önemli olan parayı kasaya koyabilmek. Rekabet keskin, parayı alabilmek çok önemli” diye konuştu.
Tesislerin kıymetinin bilinmesini isteyen Gülle, sektöre sahip çıkarak, geleceğe taşınması gerektiğini vurguladı.
Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç ise, “Sektöre ve mesleğimize sahip çıkmak zorundayız. Suni, sentetik ve pamuk ipliğinin vergilerinin yürürlükteki ilave gümrük vergisine dahil edilmesi için herkesin talepte bulunması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Toplantı sonunda Euler Hermes Grubu Ceosu Özlem Özüner de alacak sigortasıyla ilgili sunum yaptı.