Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kültigin Çavuşoğlu, Korona virüs gibi RNA virüslerinin sık mutasyona uğramasının aşı üretimini zorlaştırdığı gibi Korona virüse karşı etkili ve güvenilir bir aşı geliştirilmesi halinde insanların bu aşıyı olmaları konusunda kaçınmamalarının önemine vurgu yaptı.

Giresun Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Genetik ve Moleküler Biyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kültiğin Çavuşoğlu, aşının hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak amacıyla vücuda verilen zayıflatılmış hastalık etkeninin kendisi, parçaları veya salgınlarından oluştuğunu söyledi. Çavuşoğlu “Aşılar zayıflatılmış biyolojik moleküller oldukları için doğal enfeksiyonu taklit ederek, etkili bir bağışıklık oluşumuna neden olurlar. Aşı olunması kesinlikle hastalığa yakalanmayacağımız anlamına gelmez fakat aşı, bağışıklık oluşturması sayesinde hastalığı daha hafif şekilde atlatmamıza yardımcı olur. Ayrıca aşılar, bağışıklık sistemi yetmezliği olanlar, kanser tedavisi gören, organ nakli hastaları, yaşlılar ve hamileleri salgın hastalıklardan korumak için de önemlidir” dedi.

Aşı çalışmalarının birçok aşamadan ve onay sürecinden geçtiğini belirten Prof. Dr. Çavuşoğlu, “Günümüzün teknolojik imkanları da dikkate alındığında etkili ve güvenilir bir aşının geliştirilmesi 12-18 ay gibi uzun bir süreye ihtiyaç duymaktadır. Örnek olarak maruz kaldığımız Korona virüs aşısını ele alacak olursak, bu aşının geliştirilebilmesi için öncelikle Korona virüsün genetik ve protein yapısı hakkında detaylı bilgilerin elde edilmesi, aşı türünün belirlenmesi, insan vücudunda aşının olası etkileri hakkında fikir sahibi olunması için hayvanlarda klinik öncesi testlerin gerçekleştirilmesi, sonrasında ise sırası ile sağlıklı belli sayıda gönüllü üzerinde test yapılması, aşının birkaç yüz kişi üzerinde ne kadar etkili olduğunun denenmesi ve birkaç bin kişi üzerinde ne kadar etkili ve güvenilir olduğunun test edilmesi gerekmektedir. Bu aşamalar güvenli bir şekilde geçildikten sonra ise yasal onaylarının alınarak, üretim sürecine geçilebilmektedir” diye konuştu.

Prof. Dr. Çavuşoğlu, Korona virüse karşı etkili ve güvenilir bir aşı geliştirildiğinde bu aşının uygulanması konusunda imtina edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Özellikle RNA virüsleri tamir mekanizmasından yoksun olmaları nedeni ile sıklıkla mutasyona uğramakta bu da viral hastalıklara karşı aşı üretimini güçleştirmektedir. Bu nedenle de bilim insanları bu durumu bildiklerinden korona virüs aşısını bir an önce geliştirmek için yoğun çaba harcamaktadırlar. Diğer bir husus ise bazı kişilerin aşıya sıcak bakmaması yani aşı karşıtlığıdır. Aşı karşıtı söylemlerin temelini ise aşıların içeriğinde bulunan kimyasal maddelerin insan sağlığına zararlı olduğu ve doğal yollarla da hastalıklardan korunmanın mümkün olduğu ifadeleri oluşturmaktadır. Özellikle bu günlerde ithal edilen aşılara çip yerleştirilmiş olabileceği yönünde de bazı spekülatif iddialar ortaya atılmaktadır. Böyle bir şeyin olması kesinlikle mümkün değildir. Çünkü ithal edilen her aşı kullanımdan önce Sağlık Bakanlığımız tarafından titiz deneme ve prosedürlerden geçirilerek tekrar onaylanmaktadır. Ayrıca ülkemiz üretilen her aşı için Dünya Sağlık Örgütü tarafından tasdik edilmiş olma şartını da aramaktadır. Bu nedenle korona virüse karşı etkili ve güvenilir bir aşının geliştirilmesi halinde uygulanmasından imtina edilmemelidir” ifadelerini kullandı.