Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde görevli Psikolog Dr. Ayşe Ezgi Kavaz, karne günüyle ilgili velilere önerilerde bulunarak, “Karnesi harika olan çocuklar hayatlarında yüzde yüz başarı sağlamayacağı gibi, karneleri başarısız olan çocuklarda artık hayattan koparılması gereken, bitmiş insan olarak aileler tarafından yorumlanmamalı” dedi.
2014-2015 eğitim ve öğretim yılının sona ereceği ve çocukların yılsonu karnelerini alacakları tarih olan 12 Haziran ile ilgili ailelere ve öğrencilere tavsiyelerde bulunan Dr. Kavaz, karnelerin çocukların sadece ders başarısının göstergesi olduğunu, kesinlikle hayat başarıları ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Karneler durumlarıyla ilgili ailelerin öğrencilerle birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade eden Dr. Kavaz, “Karneler bir yılın sonunda alınan ve çocukların başarı durumunu gösteren belgelerdir aslında. Anne babalar bu belgelere biraz fazla anlam yükleyebilirler bu çok normaldir aslında. Çünkü onların yetiştirdiği insanlar bir şekilde sanki bir sonuç alıyor gibiler. Fakat bunlar tamamen çocuğun bilinçsel, sosyal, duygusal başarısının yansıtmadığı gibi hayatlarına da yön verme konusunda sadece ipuçları gösterirler. Ailelerin yapması gerekende bu ipuçlarından yola çıkarak çocukların neye yatkın olduğunu, hangi konularda eksikliklerinin olduğunu ya da nelere daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini çocuklarla beraber konuşarak, onlarla ortak paydaya vararak aslında bir yönerge, bir çizelge oluşturmaları gerekir” diye konuştu.
“OKULDAKİ HİZMETLİNİN BİLE O ÇOCUĞA OLAN DAVRANIŞI BİLE ÇOCUĞUN BAŞARISINI ETKİLEYECEKTİR”
Karne başarısızlığının sadece çocuğun suçu olmadığını ve bunu ailelerinde çok iyi bildiğini aktaran Dr. Kavaz açıklamalarında şunları söyledi:
“Genelde karne çocuğun başarısının göstergesi olarak algılanır ancak o yıl içerisinde o yılın müfredatına göre öğrencinin ders durumlarının sergilendiği bir cetveldir, dolayısı ile o yıl çocuğun özellikle ergenlik dönemine girip girmediği, akranları ile olan ilişkileri belki kendi içerisindeki duygusal problemlerine yer vermez sadece okul başarısına yer verir. Dolayısı ile sadece o yıl görülen derslerin başarısına göre ‘çocuğumun durumu budur, artık bundan sonra gidişat böyle olacaktır’ diye kesinlikle düşünülmemeli bir yön belirlenmelidir ve her zaman olduğu gibi bir kez daha söylemekte yarar var, başarı sadece çocuğun başarısı ya da başarısızlığı değildir. Anne, babalar, öğretmenler ve beklide her anlamda yer verdiği oyun arkadaşları, hatta spor hocaları bile hepsinin olduğu durumlardır. Karnenin sorumlusu sadece çocuk değildir bunu anne ve babalarda bilirler, ancak ders bazında bazın da baktıkları zaman sadece çocuğun o derslerden sorumlu olduğunu düşünüp çocuğa yüklemek isteyebilirler, evde yaşanan problemler, öğretmenin tutumu hatta o okuldaki hizmetlinin bile o çocuğa olan davranışı çocuğun başarısını etkileyecektir.”
“KARNESİ HARİKA OLAN ÇOCUKLAR DA OLACAKTIR”
Karne notunun sadece hayatın bir alanında derslerle alakalı kısmında belirleyici olduğunu hatırlatan Dr. Kavaz, “Ama hayatın sosyal, kültürel becerilerini, görsel hafızasını ölçemez. Hatta hiçbir şeyini ölçmez sadece notlarını belirtir. Dolayısı ile belli bir alanda çocuğun başarısını tamamlayabiliriz, ama sonuç olarak kesinlikle belirtmemeliyiz. Yaşam bir ömür boyu süren çocuklarımızla geçirdiğimi bir dönemdir. Dolayısı ile de okul dönemi de yaşamımızın bir parçasıdır. Karnelerde o okul döneminin bir parçasıdır yani çok küçük bir kümeyi oluşturur. O kümenin hak ettiği değeri vermeliler. Tüm hayatlarına entegre edecek açıklamalar ya da onların karakterlerini yansıtıcı cümleler kurmaktansa sadece o derslerin ve karnenin hak ettiği ölçüde çocuklarına yorum yapmalılar. Onları desteklemeliler. Karnesi harika olan çocuklarda olacaktır, bunu da hayatlarında yüzde yüz başarı sağlayacak, bundan sonra mükemmel olacak çocuklar olmadığı gibi karneleri başarısız olan çocuklarda artık hayattan koparılması gereken, bitmiş insan gibi aileler tarafından yorumlanmamalı. Sadece çeşitli yönlendirmelerle bütün çocuklar iyi ve güzel günlere hazırlanabilir” dedi.