Sur'da sokağa çıkma yasağının ara verildiği Kasım 2015'te YDG-H'den kaçan ve bir süre sonra babası ile birlikte Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne giderek teslim olan E.Y., 18 Aralık'ta tutuklanarak cezaevine konuldu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede, E.Y.'nin 2015'de Lice'de örgüte katıldığı, Kobani'de YPG ve Kuzey Irak'ta PKK saflarında kaldıktan sonra kaçıp güvenlik güçlerine sığındığına yer verildi. Etkin Pişmanlık kapsamında serbest kaldıktan sonra Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nde çukur kazıp, bomba tuzaklı barikat kuran YDG-H'ye katılan E.Y. ağır silahla poz vermişti.

Terör örgütü PKK'ya katıldıktan sonra pişman olduğunu söyleyen E.Y., ifadesinde şunları anlattı:

"Kobani'de 4-5 ay kaldım. Katılım sonrasında örgütün ve dağdaki yaşam şartlarının bizlere anlatılan gibi olmadığını gördüm. Onlarda Allah inancı yoktu.

Terör örgütü üyelerine 'Sizlerin yaşamı göründüğü gibi değil, evime dönmek istiyorum' deyince örgütte tabur komutanı olarak görev yapan kişiyle hakkımda duygusal ilişki yaşadığım şeklinde dedikodular çıktı. Beni Suriye'den Irak'ın kuzeyine gönderdiler. Nöbet tuttuğu sırada örgütten kaçmak isteyen Zehra isimli biriyle Hristiyan aileye sığınarak Peşmergeye kaçtım."

"SUR'DA 350 YDG-H VE 150 ÖRGÜT MENSUBU VAR"

Dağ kadrosundan kaçtıktan sonra erkek arkadaşının Sur'da olması nedeniyle Sur'a gittiğini ancak hiçbir eyleme katılmadığını savunan E.Y., pişman olduğu için kendi rızasıyla teslim olduğunu vurguladı. E.Y., "Dağ kadrosunda 'Destan', Sur'da ise 'Berfin' kod ismini kullandım. Sur ilçesinde 4 suikastçı, 'Şenda' kod ismini kullanan kadın ile 4 keskin nişancı, 2 biksici, 2 roketçi, kırsaldan gelen 150 örgüt mensubu ile 350 YDG-H üyesi bulunuyor" ifadelerini kullandı.

E.Y. hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 314/2. maddesi gereğince "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.

Kaynak: Habertürk