KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, Kıbrıs’taki görevi sona eren Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’ye bir mektup gönderdi.

KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmaı Espen Barth Eide’ye görevinin sona ermesi nedeniyle bir mektup gönderdi. Mektubunda en önemli BM parametresi olan adada eşit haklara sahip iki toplumun varlığı esasına uygun davranılmadığını belirten Siber, Kıbrıs Türk halkının demokratik yapısını yok saymanın, kurumlarıyla iletişim kurmaktan kaçınılmasının fayda yerine zarar verdiğini vurguladı. Rum tarafının siyasi eşitlik konusundaki olumsuz tavrına uluslararası toplumun bu ilişki şekliyle çanak tuttuğunu ifade eden Siber, bugünden sonra bu tutumun değişmesi için çalışılması ve izolasyon ile Kıbrıslı Türklere uygulanan her türlü engellemelerin kalkması için çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti. Siber, sürecin tüm umutlara ve çabalara rağmen bir çözümle sonuçlanamadığını, bundan sonrası için bugüne kadarki müzakere süreçleri ve sonuçları da değerlendirilerek izlenmesi gereken yol ile ilgili halkın bir karar vereceğini ifade etti. Siber, adada bulunacak çözüm formülünün adı ne olursa olsun barışı, güveni ve huzuru içinde barındıran ve her iki toplumun varlığına ve siyasi eşitliğine saygılı, yaşayabilir bir çözüm olmasının en büyük arzuları olduğunu belirtti. Bugüne kadar sürdürülen görüşmelerde en önemli BM parametresi olan iki bölgeli ve iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı çözümün adada iki toplumun var olduğu gerçeğine dayandığını ifade eden Siber, diğer taraftan da Kıbrıs Türk halkının demokratik toplum yapısını, kurumlarını yok saymak, resmi kurumlarıyla iletişime girmekten kaçınmak, kurumlarının temsilcileriyle görüşmemenin aslında bu temel parametreye ters olduğunu ve çelişki yarattığını vurguladı.

“Meclisin iradesi esastır”

Kurumlar arası diyaloğun ve işbirliğinin her zaman önemli olduğunu anımsatan Siber, şunları kaydetti:

“Bildiğiniz gibi ülkemiz parlamenter sistem ile yönetilmektedir. Yani toplumu ilgilendiren her türlü karar mecliste alınır. Kıbrıs müzakerelerinde de liderlerin imzalayacağı olası bir anlaşmanın halkın referandumuna sunulma kararının alındığı yer meclistir. Tıpkı 2004 yılında olduğu gibi. Yani tüm parlamenter sistem ile yönetilen demokratik ülkelerde olduğu gibi irade meclistedir.”

“Enosis” kutlaması kararı alan Kıbrıs Rum Meclisinden farklı olarak KKTC Cumhuriyet Meclisinin BM çözüm planlarını onayladığını ve son olarak 11 Şubat 2014 belgesine de destek verdiğini ifade eden Siber, Cumhuriyet Meclisinin halkının çözüm iradesini her zaman temsil eden bir meclis olduğunu belirtti. Siber, mektubunda yıllardır anlatılmaya çalışılan ve BM’nin de dikkatini çekmek istediği bir gerçek olduğunu vurgulayarak şunları aktardı:

“Kıbrıs Türk halkı bu adada eşit haklara sahip iki ortaktan biridir. Bu halkın demokratik seçimle seçtiği temsilcilerini dikkate almayan bu anlayış ile bugüne kadar bir yere varılamadığı gibi Rum tarafının bizi olası çözümde siyasi eşit olarak görmek istememesine de katkı koymaktadır. Bu da müzakereler süresince sizin de şahit olduğunuz gibi siyasi eşitlik konusunda Rum tarafının takındığı olumsuz tavırdan anlaşılmaktadır.”

“İzolasyonların çözüme katkısı yok”

Siber, mektubunda ülke siyasetçisine, sporcusuna, sanatçısına, çalışanlarına, kısaca halka uygulanan izolasyon ve her türlü engellemelerin BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile de bağdaşmadığını, bu izolasyon ve ambargoların adil olmadığını vurgulayarak, Kıbrıs sorununun çözülmesine de hiçbir katkısı olmadığının artık görülmesi gerektiğini belirtti. Siber, Eide’nin iki yıllık süreçte edindiği bilgi ve deneyimler ışığında adada siyasi olarak iki eşit halkın var olduğu gerçeğinden hareketle bugünden sonra Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı izolasyon ve her türlü kısıtlamaların kalkması için destek olacağına inandığını ifade etti. Siber, mektubunun sonunda Eide’ye ve ailesine sağlık, mutluluk ve ileride üstleneceği görevlerinde başarılar diledi.