Kastamonu’da, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yıldönümü etkinlikleri kapsamında saygı yürüyüşü yapıldı.
Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendika şubelerinin geleneksel hale getirdiği Çanakkale Zafer Yürüyüşü’nün bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirildi. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan binlerce kişi, Eskişehir Mehter Takımının konseri ve kahramanlık Türküleri ile coştu.
Eskişehir Mehter Takımının konserinin ardından konuşan Türkiye Kamu-Sen Kastamonu Şube Nedim Afacan, Çanakkale Zaferinin bağımsızlığı her şeyden üstün tutan, topraklarını her türlü güce karşı canı pahasına koruyan Türk askerinin, Türk milletinin, yokluğa rağmen, yoksulluğa rağmen tek yürek olarak cephede kahramanca çarpışmasının en anlamlı ödülü olduğunu söyledi. Dünya tarihini değiştiren Çanakkale Savaşlarının, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’na zemin hazırladığını belirten Afacan, “Çanakkale’de savaşanlar, “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir” diyen Atatürk’ün askerleriydi. 250 bin şehidin verildiği Çanakkale Savaşları’nda yansıtılan ruh, bugün hepimizin kılavuzudur ve 100. yıldönümünü kutladığımız Çanakkale Zaferi’nin ışığı bugün hala bizleri aydınlatmaktadır. Çanakkale’de yeşeren ruh, istiklal mücadelesini harekete geçiren güce dönüşerek, bizlere bugünkü devletimizi ve cennet vatanımızı hediye etmiştir. Bu bakımdan tarif edilemez acılar ve katlanılamaz bedeller ödeyerek ulaştığımız demokratik devlet yapımız, dönemsel politikalara feda edilemeyecek kadar değerli ve anlamlıdır. Milli değerlerimize karşı girişilen saldırılar içerisinde bizi biz yapan, Türk milletinin olmazsa olmazı bayrağımıza, dilimize, İstiklal Marşımıza ve zaferlerimize sımsıkı sarılmak, her zamankinden daha gerekli hale gelmiştir” diye konuştu.
“CEDDİMİZİN EMANETİNE SAHİP ÇIKAMADIK”
Afacan, şöyle devam etti:
“Verme dünyaları alsan da, bu cennet vatanı” diyen ve şiirine “korkma” diye başlayan, geçtiğimiz 12 Mart’ta saygı, minnet ve şükranla andığımız, İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un ve aziz şehitlerimizin yakın zamanda kemikleri sızladı. Bir karış toprağa binlerce kan akıtan ceddimizin emanetine sahip çıkamadık. Çünkü Türk vatanının mukaddes bir parçası, ayrılmaz ve koparılamaz bir uzantısı olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu korkakça yüzüstü bırakıldı. Türkiye’nin şah damarı kesildi, sınırlarımız dışındaki ecdad yadigarı toprak teröristlerin tehdit ve şantajıyla korkakça terk edildi. Milletimizin haysiyetini, devletimizin itibarını iki paralık eden ve hafife alınamayacak bu zillet, görmezden gelinemeyecek bir rezalettir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Bey’in dedesi Süleyman Şah’ın ruhu kahredilmiş, şanlı Türk’ün mirası linç edilmiş, milletimizin ihtişam ve kudreti yerin dibine batırılmış, bir çuval da yine bu dönemde başımıza geçirilmiştir. Yaşananların Türkiye’nin yörüngesini değiştirecek, milli beka ve birliği derinden etkileyecek sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. Unutulmasın ki bize yakışan büyük ecdadımız Süleyman Şah’ı dizilerde gösterip yad etmek değil, emanetine sonuna kadar sahip çıkmaktır. Yine unutulmasın ki, Türk milleti mücadele etmeden, kan dökmeden, bedel ödemeden hiçbir vatan toprağından, hiçbir kutsal ülküden vazgeçmemiştir. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 100. yıldönümünü kutluyor; Ulu Önder Atatürk’ü, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi minnet, rahmet ve saygıyla anıyoruz.”
Konuşmanın ardından mehteran eşliğinde yürüyüşe geçildi. Cumhuriyet Meydanından başlanan yürüyüşte vatandaşlar ellerinde fenerlerle sloganlar atarak yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki Kastamonu Kalesi’ne kadar yürüdü. Kalabalık grup yol boyunca, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları attı.
Yürüyüş, Kastamonu Kalesi’nde düzenlenen Kur’an-ı Kerim tilaveti, dua ve mehter gösterisi ile son buldu.