Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Kore Savaşı, cephede kader birliği yapan iki millet arasında 8 bin kilometrelik coğrafi mesafeyi ortadan kaldıran kalıcı insani bağlar kurmuştur” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kore Cumhuriyeti’nin Ulusal Kuruluş Günü ve Silahlı Kuvvetler Günü vesilesiyle, Bilkent Üniversitesi’nde düzenlenen resepsiyona katıldı.
Bakan Işık, resepsiyondaki konuşmasında, “Zira Türkler ile Koreliler arasındaki yakınlığı ben de fazlasıyla hissediyor, yaşıyorum. Daha önceki yıllarda, Türkiye-Kore Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkanlığı görevinde bulunmuş olmam şahsım için bu geceye ayrı bir mana katıyor. Önce Komisyon başkanlığım ve sonrasında Bakanlığım nedeniyle, bu görevimden ayrılmak zorunda kalsam da Kore Cumhuriyeti’ne olan ilgimi, Koreli dostlarımla ilişkilerimi her zaman muhafaza ettim. Nitekim şu anda da Türkiye - Kore Cumhuriyeti KEK başkanlığı görevini ifa ediyorum. Yine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, çalışmalarımızı yürütürken en çok incelediğimiz, başarılarına en fazla dikkat çektiğimiz ülkelerin başında Kore Cumhuriyeti’nin geldiğini de ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Türk ve Kore halkları arasındaki ilişkiler, aslında asırlar öncesine kadar uzanmaktadır” diyen Bakan Işık, “Asya’da Korelilerle komşu olan atalarımızdan gelen bu dostluğu, etkileşimi ve ortak paydayı, iki ülke gelenek ve göreneklerinde görebiliyoruz. Tarihi bağlarımızın yüzyıllar öncesine dayandığının en somut kanıtı, herhalde Türkçe ve Korece’nin aynı kökenden geliyor olmasıdır. Ülkelerimiz arasındaki siyasi ilişkilerimiz ise resmi olarak Türkiye’nin 1949 yılında Kore Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak tanımasıyla başlıyor. 1950 yılında Kore Savaşı’na ülkemizin bir tugay ile katılması ise ilişkilerimizde bir dönüm noktası oldu.
Kore Savaşı ile dostluğumuz perçinlenmiş, Türkler ve Koreliler arasında adeta bir kan kardeşliği doğmuştur. Bu vesileyle, Kore Savaşı’nda şehit verdiğimiz bine yakın Mehmetçiğimizi de şükran ve rahmetle anıyorum. Kore Savaşı, cephede kader birliği yapan iki millet arasında 8 bin kilometrelik coğrafi mesafeyi ortadan kaldıran kalıcı insani bağlar kurmuştur. İki toplum arasındaki ilişkilerin resmiyetin çok daha ötesinde bir samimiyet taşıdığını en iyi gösteren örnek, herhalde 2002 Dünya Kupası’nda yaşanan o unutulmaz sahnedir. Üçüncülük maçında karşılaşan iki ülkenin futbolcuları, el ele tutuşarak taraftarları birlikte selamlamışlar ve spor tarihinin en unutulmaz dostluk sahnelerinden birini sergilemişlerdi. Ancak 2000’li yıllara kadar, halklarımız arasındaki bu bağların siyasi düzleme yeterince taşındığını söyleyemeyiz. 2002 yılında AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte iki ülke arasındaki üst düzey temaslar artmaya başlamıştır. O zaman Başbakanımız olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Şubat 2004’te gerçekleştirdiği Kore ziyareti sayesinde, ülkelerimiz arasında üst düzey temaslarda yaşanan durgunluk son bulmuştur. Akabinde, Nisan 2005’te dönemin cumhurbaşkanı Sayın Roh Moon-Hyun’un ziyareti, Kore’den cumhurbaşkanı düzeyinde ülkemize yapılan ilk ziyaret olmuştur. Bu ziyaretlerin ardından, iki ülkenin mevkidaş bakanları arasında çok sayıda ikili görüşmeler gerçekleştirilmiş ve aramızdaki işbirliğini geliştirmeye yönelik önemli kararlar alınmıştır. En son 2012 yılında iki ülke cumhurbaşkanları arasında imzalanan ortak bildiri ile ilişkilerimiz stratejik ortaklık düzeyine yükseltilmiştir. Biz Türkiye olarak, Kore Cumhuriyeti ile her alanda iyi bir seyir izleyen ilişkilerimizi daha fazla geliştirmeyi arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Asya’nın batı ucunda, Kore Cumhuriyeti’nin ise doğu ucunda yükselen iki güç olarak dikkat çektiğini belirten Işık, “Türkiye ve Kore Cumhuriyeti, G-20’nin aktif üyeleri olarak, bölgesel ve uluslararası istikrarın sağlanması konusunda ortak hareket ederek, küresel sorunların çözümüne de daha fazla katkı sağlayabilirler. Türkiye ve Kore Cumhuriyeti arasındaki iyi siyasi ilişkileri diğer alanlara daha fazla yansıtmamız gerekiyor. Özellikle ekonomik alandaki ilişkilerimizi çok daha iyi bir seviyeye taşıyabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.