Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan bazı basın yayın organlarında “Zehirli Ürünler Nerede” başlığıyla yayınlanan haberdeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı açıklandı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, “Zehirli Ürünler Nerede” başlığıyla yayınlanan habere ilişkin yazılı açıklamada yaptı.
“180 ADET AKTİF MADDEYİ İÇEREN BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİNİN KULLANIMI ÜLKEMİZDE DE SONLANDIRILMIŞTIR”
“Bazı basın yayın organlarında “Zehirli Ürünler Nerede” başlığıyla yayınlanan bir haberde; çiftçilerin ilaç kullanımı konusunda bilgisiz olduğu, kayıtların usulünce tutulmadığı, yeterince denetim yapılmadığı gibi gerçeği yansıtmayan iddialara yer verilmiş” olduğunun belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bakanlığımız, insan, bitki ve çevre sağlığının korunması, bitkisel ürünlerde kalıntı probleminin ve tavsiye dışı ilaç kullanımının engellenmesi ve tarladan sofraya güvenli ürün ulaştırılması amacıyla değişen şartlarda dikkate alınarak gerekli her türlü eğitim, yayım ve denetim çalışmalarını yapmaktadır. Ülkemizde yalnızca AB ve G8 ülkelerinde ruhsatlı olan bitki koruma ürünleri ruhsatlandırılmakta ve reçeteli olarak satılmaktadır. İnsan ve çevre sağlığı için riskli olan kimyasallar yasaklanmaktadır, nitekim bu güne kadar AB’de kullanımdan kaldırılan 180 adet aktif maddeyi içeren bitki koruma ürünlerinin kullanımı ülkemizde de sonlandırılmıştır.”
“HER YIL ORTALAMA 100 ADET BİYOLOJİK ÜRÜN ARAŞTIRMA KURUMLARIMIZ VE ÜNİVERSİTELERDE “BİYOLOJİK ETKİ DENEMESİ”NE TABİ TUTULMAKTADIR”
Bakanlık tarafından şuana kadara biyolojik ürünler dahil 6 bin civarında bitki koruma ürününe ruhsat verildiğinin ve bunların 2 bin 500 kadarının piyasada bulunduğunun vurgulandığı açıklamada, “Bu ürünlerden biyolojik etki düşüklüğü, kalıntı, fitotoksite gibi şikâyetlere konu olanlardan her yıl ortalama 100 adedi araştırma kurumlarımız ve üniversitelerde “Biyolojik Etki Denemesi”ne tabi tutulmaktadır. Etkisizlik tespit edilmesi halinde tavsiye veya ruhsatlar iptal edilmektedir. Bitki Koruma ürünlerinin doğru ve etkili kullanımının sağlanması için 17 adet sertifikalı eğitim programında 2 bin 092 uzmana ve “çiftçi tarla okulları” sisteminde yaklaşık 2 milyon 500 bin çiftçiye eğitim verilmiştir. Son 10 yılda çiftçi eğitimlerinde kullanılmak üzere bitki sağlığı konusunda 2.3 milyon kitap, 2.4 milyon broşür, 996 bin afiş hazırlanarak ücretsiz olarak dağıtılmıştır. Bugüne kadar yapılan eğitim ve sınavlar sonucunda 16 bin teknik personele reçete yazma yetkisi ve 364 bin kişiye bitki koruma ürünü uygulama yetkisi verilmiştir” denildi.
“OLUMSUZLUK TESPİT EDİLEN 101 BİN 075 KİLOGRAM ÜRÜN İMHA EDİLEREK ÜRETİCİLERE 1 MİLYON 037 BİN 330 TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANMIŞTIR”
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Pestisit kullanımının denetimi amacıyla hazırlanan “Çok yıllık ulusla kalıntı kontrol planı” kapsamında hasat öncesi denetim dahil son üç yılda 150 binden fazla numune analiz edilmiştir. Bu analizlerde ürünlerin yüzde 97,5’inde dünyada kabul gören ve ülkemizde de yasal olan Gıda Kodeks değerlerinin altında kalıntı tespit edilmiştir. Tespit edilen yüzde 2,5 MRL aşımı AB ve ABD ülkelerinde meyve sebzede tespit edilen uygunsuzluk oranlarının altındadır. Ayrıca denetimlerde maksimum kalıntı limitlerinin üzerinde pestisit kalıntısı çıkması ya da tavsiye dışı kullanımının tespit edilmesi halinde ilgili üreticilere ve işletmelere imha, hasadı geciktirme idari para cezası olmak üzere yasal işlemler uygulanmaktadır. Bu amaçla bugüne kadar alınan toplam 20 bin 330 numuneden 389 tanesi için üretim alanında tedbir alınarak piyasaya sürülmesi önlenmiştir ve olumsuzluk tespit edilen 101 bin 075 kilogram ürün imha edilerek üreticilere 1 milyon 037 bin 330 TL idari para cezası uygulanmıştır.”
“2010 YILINDAN İTİBAREN BİYOLOJİK MÜCADELE UYGULAMALARI 10 KAT ARTMIŞTIR”
Türkiye’nin dünyanın 7’nci büyük tarım ülkesi olmasına rağmen hektara 1.3 kilogram bitki koruma ürünü kullanımıyla dünyada 19’uncu sırada olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “Bakanlığımız bitkisel üretimde zararlı organizmalara karşı kimyasal mücadeleye alternatif biyolojik ve biyoteknik mücadeleyi uygulayan üreticileri 2010 yılından itibaren destekleme ödemesi yapmakta olup desteklemeyle birlikte biyolojik mücadele uygulamaları 10 kat artmıştır. Alınan tüm bu tedbirler sayesinde AB ülkelerine daha önce uygulanan kalıntı analizi zorunluluğu kaldırılmış Rusya Federasyonuna yapılan analiz oranları yüzde 75 oranında azaltılmıştır. İhracatta kalıntı nedeniyle bildirim alan ürünler genelde fiziken ülkeye geri gelmemektedir, gelmeleri halinde ise gerekli kalıntı analizi yapılıp uygun olmaları durumunda ancak yurda girişine izin verilmektedir. 2015 yılında Yurt dışından bildirim alan ürünlerden hiçbiri ülkemize geri gelmemiştir” ifadelerine yer verildi.