Zonguldak Valiliği 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü ile ilgili açıklama yaptı.
Kamuoyunda 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü ile ilgili yer alan açıklamalarda bilgi eksikliği olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:
“İlimizde yayınlanan basın - yayın organlarında 100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü ile ilgili olarak zaman zaman yer alan haber ve yorumlarda yoğun bir kafa karışıklığı yaşandığı görülmektedir. Buna bilgi eksikliğinin neden olduğu mütalaa edilmekle kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Öncelikle İl Özel İdaresi ve Köylere Hizmet Götürme Birliklerinin ortak olduğu Zonguldak Turistik Tesis İşletmeciliği A.Ş. hisselerinin açık ihale usulüyle bu kurumlarca yapılan satışının, bir mülkün satışı gibi anlaşıldığı görülmektedir. Oysa, mevzubahis 185 dönüm büyüklüğündeki arazinin mülkiyeti Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na aittir. Bu arazinin irtifak (kullanım) hakkı Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 1982 yılında 49 yıllığına 100. Yıl Vakfına verilmiştir. 2013 yılı sonunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı bu kullanım hakkını iptal etmiştir. Bunun üzerine 100. Yıl Vakfı bu kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için yargı yoluna başvurmuştur. Bahsi geçen arazinin Orman İdaresine iadesi yahut 100. Yıl Vakfının kullanımında kalması konusunda karar mercii bağımsız yargıdır. Bu konuda Valiliğimiz hiçbir şekilde taraf olmayıp, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile 100.Yıl Vakfı konunun hukuki taraflarıdır. Bu arazi üzerinde yapılan tesislerin işletme hakkı, 2000 yılında yapılan bir protokolle 100. Yıl Vakfı tarafından Zonguldak İl Özel İdaresine devredilmiştir. İl Özel İdaresi de 2004 yılında sözü geçen protokole uygun olarak Köylere Hizmet Götürme Birlikleri ile ortak kurulan Zonguldak Turistik Tesis İşletmeciliği A.Ş.’ne işletme hakkını devretmiştir. Bu dönemde İl Özel İdaresinin bahsi geçen yerle olan ilişkisi sadece bir işletme ilişkisi olmuş, iddia olunduğu üzere arazinin mülkiyetine dair olmamıştır. Zonguldak Turistik Tesis İşletmeciliği A.Ş., 10 yıllık süre zarfında her yıl artan miktarlarda zarar etmiştir. Bu zararın yalnızca 2013 yılı rakamı 800 bin TL’dir. Bu zararın azaltılabilmesi amacıyla, 3. şahıslarla işletmenin güçlendirilmesi düşünülmüş ve 2000 yılında yapılmış olan protokol gereği 100. Yıl Vakfından izin istenmiş ise de bu izin talebi Vakıf tarafından reddedilmiştir. Ayrıca, Orman İdaresinin şirketin tesisi boşaltmasını talep edilmesi üzerine, işletmenin devam edebilme imkânının ortadan kalkmakta olduğu anlaşılmıştır. Şirketin, Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde tasfiye sürecine girdiği görülmüş; bunun üzerine karar organı olan İl Genel Meclisi ve Köylere Hizmet Götürme Birlikleri Meclislerinden konuya ilişkin karar almaları talep edilmiştir. Meclisler şirket hisselerinin satışının uygun olacağı kararını almışlardır. Yapılan açık ihaleler neticesinde 100.Yıl Vakfı, 2013 yılı borcu olan 800.000 TL’yi üstlenmiş, buna ilaveten ayrıca 280.000 TL’de ödeme yapmıştır. Şirket hisselerinin devredilmesi sonrasında İl Özel İdaresi ve Köylere Hizmet Götürme Birliklerinin mevzubahis tesisle (işletme hakkı dahil) hiçbir ilişkisi kalmamıştır. Mülkiyete dair Orman İdaresi ile 100.Yıl Vakfı arasındaki irtifak hakkı davası devam etmektedir. Ayrıca 100.Yıl Vakfına hisseleri devredilen şirketin bu tesisleri işletmesi hususundaki ihtiyati tedbir kararı da mahkemeye konu edilmiştir. Öte yandan tesislerin işletilmesine dair ruhsatlandırılma konusu Bakacakkadı Belediyesiyle 100.Yıl Vakfı arasında nizalı bir husustur. 2014 yılında ihaleli satışı yapılan sadece şirket hisseleridir. Oysa ki kamuoyunu yanıltacak şekilde mülkiyet satışı yapıldığı iddiaları duyulmaktadır. Arazi, Orman ve Su İşleri Bakanlığına ait olup, satışı söz konusu bile edilemez. Gene, her sene zarar eden bir şirketin işletilmesi akılcı olmayacağından, kamu menfaati düşünülerek, şirket hisselerinin satılmasına İl Genel Meclisi ve Köylere Hizmet Götürme Birlikleri Meclislerince karar verilmiştir. Konu tamamen mevzuata uygun olarak yapılmış olup, hiçbir şekilde keyfilik ve kayırma söz konusu olamaz. Valilik Makamının, bu ve benzer konularda taraf olması, yahut hukuka aykırı taleplere destek vermesi düşünülemez. Bu anlamda, anlaşmazlıkların bağımsız yargı yolu ile çözülmesinin zorunluluğu aşikârdır. Nitekim, konunun tarafları da Valiliğimizin ilgili yetkililerince hukuka aykırı iş ve işlem yapmamaları konusunda bilgilendirilmişlerdir.”